Rojava’dan kaçarak Türkiye’ye gelen Suriyelilerin bir kısmı Bağcılar’da adeta yaşam savaşı veriyor.

Savaştan kaçanların tanıklıkları kan donduracak cinsten; “Muhalifler geliyor, elini karının başına koyup 3 defa ‘Allahu Ekber’ dedikten sonra, ‘Senin karın artık benimdir’ diyor; bir saat sonra da gelip, ‘Tamam yine senindir’ deyip karını veriyorlar. Hatta bazen hiç geri getirmedikleri de oluyor.”

Halil ve Haydar, Halep’te yaşayan iki arkadaş... Haydar, tekstil atölyesinde üretiyor, Halil de onun ürettiklerini satıyordu. Suriye’de başlayan savaş ile hayatları altüst oldu. Önce Kürtlerin yoğun yaşadığı Rojava bölgesine göç ettiler. Evlerinden çok uzağa gitmeden burada savaşın yarattığı tahribattan kaçabileceklerini düşündüler. Fakat Halil’in deyimiyle orada da “Esad, El Nusra ve Rojavalı Kürtler arasında” kaldılar. Sonunda da çareyi ellerinde avuçlarında ne varsa satıp Türkiye’ye kaçmakta buldular.

DÖRT DUVAR BİR DE DÖŞEK

Sınırı geçmek için muhaliflere kişi başı 200 lira vermişler. İki arkadaş yanlarında eşleri ve çocuklarıyla birlikte 13 kişi giriş yapmışlar Türkiye sınırına. Kamplardaki şartların zorluğu nedeniyle amcasının yaptığı gibi İstanbul’a gelmeye karar verdiklerini anlatıyor Halil. Kişi başı 100’er liraya da alıp Kilis’ten Bağcılar’ın yolunu tutmuşlar. Savaştan kaçsalar da burada bir başka yaşam savaşıyla karşılaşmışlar. Önce kapı kapı gezip iş aramışlar. Sonunda bir tekstil atölyesinde diğer çalışanlardan 400 lira daha düşük maaşla bir iş bulmuşlar. Patronlarının da yardımıyla başlarını sokacak bir ev tutmuşlar ama ne eşyaları var ne de yatakları.

ÖNEMLİ OLAN KİMİ BEĞENDİKLERİ

Tüm bu yokluğa katlanmalarının sebebi ülkelerindeki vahşet. İki arkadaşın yaşadıklarına dair anlattıkları insanın kanını donduracak cinsten... Halil Suriye’de kaldıkları son dönemde silahların yanısıra muhaliflere karşı birçok cephede mücadele vermek zorunda kaldıklarını şu sözlerle anlatıyor: “Muhalifler geliyor, elini karının başına koyup 3 defa ‘Allahu Ekber’ dedikten sonra, ‘Senin karın artık benimdir’ diyor. Bir saat sonra da gelip, ‘Tamam yine senindir’ deyip karını veriyorlar. Hatta bazen hiç geri getirmedikleri de oluyor. Onlar için Kürt, Türkmen hiç fark etmiyor. Tek önemli olan kimi beğendikleri... Benim komşumun da başına geldi.” Haydar’ın 4 Halil’in 3 çocuğu var. Çocuklar dil bilmediği için arkadaş edinemiyor ve sokağa çıkamıyorlar.

Burcu ÜNAL / Milliyet