Laz Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu, Türkiye'deki 600 bin Laz'dan 250 bin kişinin dilini konuşabildiğini ifade ederek, "Unutulmaya yüz tutmuş, kaybolmakta olan bir dil. Amacımız, öncelikle bu dille ilgili Lazlar'da bir duyarlılık oluşturmak, sonrasında akademik çalışmalar yapmak, derlemeler hazırlamak, kelime toplamak" dedi. 

Mayıs ayında kurulan Laz Enstitüsü, 23 Kasım'da Caddebostan Kültür Merkezi'nde yöresel yemeklerin ikram edileceği, Lazca şarkıların söyleneceği bir etkinlikle resmi olarak açılacak. 

Enstitüyle ilgili açıklama yapan Mehmet Bekaroğlu, Lazca ile ilgili çalışmaların bazı dergilerde ve derneklerde uzun süredir devam ettiğini, Lazika Yayın Kolektifi tarafından bu dille ilgili çalışmalar yürütüldüğünü söyledi.

Bekaroğlu, bu alanda yapılanları toplayarak daha akademik bir tarzda yola devam etmek üzere enstitü adı altında bir araya geldiklerini anlatarak, şöyle devam etti:  

"Mevcut 600 bin Laz'dan ancak 250 bin kişinin konuşabildiği bir dili var. Unutulmaya yüz tutmuş, kaybolmakta olan bir dil. Amacımız, öncelikle bu dille ilgili Lazlar'da bir duyarlılık oluşturmak, sonrasında akademik çalışmalar yapmak, derlemeler hazırlamak, kelime toplamak. Dilin öğrenilmesini sağlamak için malzemeler hazırlayarak, dergi, kitap gibi yayınlar oluşturmak. Televizyon, radyo yayınları için çalışmalar yapmak. Enstitü, kısa, orta ve uzun vadeli olarak çalışmalar yapacak."

Dernek, vakıf statüsündeki sivil enstitülerin, yüksek lisans mezunu eğitimciler yetiştirerek diploma verme haklarının olmadığını vurgulayan Bekaroğlu, ancak bu alanda sertifika verilebildiğini söyledi.

"130 ÇOCUK LAZCA'YI SEÇMELİ DERS OLARAK TERCİH ETTİ" 

Rize ve Artvin'deki üniversitelerle işbirliği yaparak, Laz dili ve edebiyatıyla ilgili lisans ve yüksek lisans programlarının açılmasına gayret ettiklerini belirten Bekaroğlu, şunları kaydetti:

"Lazca seçmeli ders oldu. İlk defa bu yıl enstitünün çalışmasıyla ders kitapları hazırlandı. Bu müfredat Talim Terbiye Kurulu tarafından kabul edildi. Bu yıl Rize'nin Fındıklı ilçesi ile Artvin'in Arhavi ilçesinde 130 çocuk seçmeli dersler arasında Lazca'yı tercih etti. Bu çocuklara Lazca dersi verecek öğretmenlerin yetişmesi lazım. Mardin Artuklu Üniversitesi, yüksek lisans programıyla Kürtçe öğretecek öğrenciler yetiştiriyor. Yaşayan Diller Enstitüsü ile irtibata geçerek orada yapılan çalışmaları, Lazca'ya göre uyarladık. Rize'deki Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi ve Artvin Çoruh Üniversitesi'nin rektörlüğüne teslim edeceğiz. Ancak üniversiteler Lazca eğitmen yetiştirebilir. Biz de bunlar için çalışıyoruz." 

DESTEĞE İHTİYAÇ VAR

Yine Lazika Yayın Kolektifinin çok sayıda kitap yayınladığını, derlemeler yaptıklarını, sözlük ve hikaye çalışmalarının devam ettiğini anlatan Bekaroğlu, Kadıköy'deki enstitüye daha geniş bir yer ayarlamak istediklerini söyledi. 

Bekaroğlu, daha düzenli kurslar açmayı ve sertifika programları vermeyi de amaçladıklarını belirterek, bunlar için devletin desteğine de ihtiyaç olduğunu kaydetti.

"Kaybolan bir dil devlet desteğiyle yaşatılabilir. Bu dünyanın her yerinde böyle olmuştur" diyen Bekaroğlu, Ardeşen'de yayın yapan bir televizyonun Lazca program yapmak istediğini, ancak bunun için çizgi filmler, Lazca seslendirme gibi konularda ciddi çalışmalar gerektiğini vurguladı. 

Bekaroğlu, "Lazcılık yapmıyoruz. Etnik milliyetçilik problemimiz yok, ama bir dil kayboluyor. Bir dilin kaybolması bir insanın kaybolması, ölmesi anlamına geliyor. Onun için 'Lazcılık değil, Lazcacılık' diyorum" ifadelerini kullandı. 

Uzun bir süre insanların, hatta Lazlar'ın bile dilleriyle ilgilenmediğini, ancak son zamanlarda büyük bir ilgi olduğunu belirten Bekaroğlu, şehirlerde yaşayan Lazlar'ın yaz aylarında bölgeye giderek çocuklarına Lazca öğretmeye çalıştıklarını söyledi.

Bekaroğlu, 600 bin Laz'ın büyük çoğunluğunun bölgenin dışında başta Sakarya ve Düzce olmak üzere en çok da İstanbul'da yaşadığını ifade ederek, bu nedenle enstitünün burada kurulduğunu kaydetti. (Lazhaber)