Türkiye'nin ilk trans erkek örgütlenmesi olan Voltrans Trans Erkek İnisiyatifi'nin kurucularından Ali Arıkan hayatını kaybetti. Arıkan, yarın yakınları tarafından, ikindi vakti kalkacak cenaze öncesinde, saat 15.30'da Karacaahmet Mezarlığı'ndaki Küçük Cami'den uğurlanacak.

Türkiye'deki LGBT (Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Trans) haraketinin önde gelen aktivistlerinden Ali Arıkan, transfobi ve cinsiyetçilik endişesi nedeniyle hastaneye gidemediği için geç teşhis edilen kanser tedavisi sürerken hayatını kaybetti.

Ali Arıkan'ın da yaşadıklarını anlattığı “Voltrans” belgeselini izlemek için

Kaos GL Derneği, üyesi Ali Arıkan’ın ardından çağrıda bulundu:

“Üyemiz, değerli dostumuz, yoldaşımız Ali Arıkan, kanser tedavisi için yatılı halde bulunduğu hastanede bugün bizlere son kez gülümsedi.

Kaos GL Derneği olarak 2002’de heyecanlı ve güler yüzlü bir mailiyle kendisiyle tanıştığımız Ali Arıkan, Türkiye LGBT hareketinin içinde trans erkek kimliğiyle feminist hareketin içeriden dönüşmesine yönelik çalışmalar yürüttü. Kaos GL Derneği’nin ilk üyelerinden olan Ali, Türkiye’nin ilk trans erkek örgütlenmesi olan Voltrans Trans Erkek İnisiyatifi’nin kurucularındı.

Lambdaistanbul'da da gönüllülük yapan Ali Arıkan, LGBT Danışma Hattı'nın kurulumu ve ilk yılları ile “Eşcinsellerin ve Biseksüellerin Sorunları” araştırmasında da çalıştı.

Ali’nin vefatı LGBT’lerin sağlık hakkına erişimi önündeki engelleri bir kez daha görünür kıldı. Kaos GL Derneği olarak yoldaşımızın aramızdan ayrılmasından büyük üzüntü duymaktayız.

Yarın ikindi namazına müteakip Karacaahmet Mezarlığı, Küçük Cami’de gerçekleştirilecek olan cenaze töreni ile hep birlikte son yolculuğuna uğurluyoruz. Tüm üye ve gönüllülerimizi yoldaşımız Ali’nin cenaze törenine bekliyoruz.”

 'ALİ'Yİ KİM ÖLDÜRDÜ?'

 KaosGL'nin internet sitesinde Evren E. Çakmak, "Ali'yi şimdi kim öldürdü?" başlıklı yazısında Arıkan'ın hastane sürecine dair şunları yazdı:

“(...) Ali hastaneye gittiğinde kötü bir sürpriz beklemektedir onu, kimliği belirsiz bir kist kütlesi tespit edilmiştir bedeninde. Ali 'umarım biran önce hallolurda süreç başlar' diye telaş etmektedir, kimsenin aklına öyle çok kötü şeyler gelmemektedir. Daha sonra ortaya çıkar kitlenin habis olduğu. Doktor sorar Ali’ye 'hiç gitmedin mi jinekoloğa, hastaneye' Ali diyemez ki suratına 'cinsiyetçiliğin, transfobinin kucağına uzanmaya korktum da gitmedim.'

Ali binlerce trans erkek, eşcinsel kadın, bekar anne gibi korkmuştu bu zamana kadar oralara gitmeye. O muamelenin hoyratlığından, o dilin erilliğinden, o cümlelerin muhafazakarlığından korkmuştu. Üzüldü arkadaşları, çokça yanında olanlar oldu. Derken Ali 2013'ün 25 Eylülünü 26 Eylüle bağlayan gece uçtu gitti.(...)” 

'ARTIK ALİ OLARAK ÇAĞIRILMAK İSTİYORUM'

Ali Arıkan, “Voltrans” belgeselinin yanı sıra Barış Sulu'nun yönetmeni olduğu “Dikkat! Okulda Trans Var” adlı belgeselde de eğitim sürecinde yaşadıklarını paylaştı. Ayrıca, Arıkan, “ağırlıklı olarak çocuklukta yaşanan cinsel istismar ve tecavüzden hayatta kalanlara” hitap eden “Cinsel istismardan hayatta kaldım” ve başından geçenleri yazdığı "Hikayeci.livejournal.com" adlı iki blog yönetiyordu.

Ali Arıkan'ın "Hikayeci" blogunda yayımlanan "Diren Ali Bey!" başlıklı yazısının bir bölümü şöyle:

"Artık Ali olarak çağırılmak istiyorum. Beni Aligül olarak tanıyanların arasında hiç bir zorluk yaşamıyorum. Aslında  Aligül olarak tanıyıp kabullenenler arasında, beni olduğum gibi kabul edenlerin arasında zorluk yaşamıyorum. Fakat sokakta, hastanede ya da başka bir yerde Aligül ün bir kadın ismi olarak algılandığını fark ettim. Bu durum beni rahatsız ediyor. Bir nedeni bu, bir nedeni de Ali olarak kendimi daha bir bütün hissediyorum. Ama yine Aligül’e geçişte olduğu gibi Ali’ye geçişte de bir zorluk yaşayacağız hep birlikte. Şimdi sıra babamın beni Ali olarak tanımasına geldi. Kabullenmesi bu şekilde daha kolay olabilir."

Arıkan, Cin Ayşe ve Amargi dergilerine de çeviri ve yazılarıyla katkı sundu.(T24)