5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun değiştirilmesiyle ilgili TBMM Çevre Komisyonu ile bir araya gelen hayvan hakları örgütleri tepkili: "Komisyon, hayvan haklarının nasıl korunacağını değil, insan menfaatinin ne şekilde gözetileceğini müzakere ediyor"

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve İstanbul Milletvekili Erol Kaya’nın başkanlığında yapılan toplantıda, katılımcı sivil toplum örgütleri toplantıya göstermelik olarak davet edildiklerini ve görüşlerinin yok sayıldığını belirterek şunları söyledi: “Toplantıdan büyük bir hayal kırıklığı ile ayrıldığımızı belirtmek isteriz. Bu hali ile tasarı, beklentilerimizi karşılamak bir yana hayvan haklarından da oldukça uzak bir konuma taşınmıştır” Ayrıca komisyonun hayvan haklarını değil, insan menfaatini gözettiğini belirttiler.

Engelli Hayvanları Koruma ve Hayvan Hakları Derneği, Hayvan Haklarını Koruma ve Geliştirme Derneği, Yeryüzüne Özgürlük Derneği ve Yunuslara Özgürlük Platformu toplantı boyunca, twitter ve sosyal medyadan tasarıyla ilgili eleştirilerini ve beklentilerini bildirerek yasanın hayvan haklarını korumadığını aksine hayvan haklarının nasıl esnetileceği yönünde kararlar aldığını söyledi.

STÖ’ler AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner’in verdiği madde önergeleri ile tasarının beş maddesinin hayvanlar aleyhine değiştirildiğini de vurguladı.

Hayvan hakkı savunucularının eleştirileri şöyle:

VEKİLLER KAMUOYUNUN SESİNİ YOK SAYIYOR

* Bir süredir kapatılması gündemde olan yunus parkları ve hayvanlı sirklerin yasaklanmasından AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner’in “Bu parklar ülke ekonomisine katkı sağlamalarının ötesinde, çok önemli sosyal ve kültürel rol üstlenmektedir” gerekçesinin ardından vazgeçildi. STÖ’lerse sirk ve gösteri paklarında yaşanan hak ihlallerine ve insan sağlığını da tehdit ettiğini açıklayarak, bu yerlerin kapatılması için on binlerce imza topladıklarını ancak vekilerin kamuoyunun sesini yok saydığını söyledi.

* Komisyon Başkanı Erol Kaya, alt komisyon raporunda STK’ların ortaklaştığını, tasarının STK talepleri doğrultusunda geliştirildiğini iddia ederken, alt komisyon raporu ve kanun tasarısı STK’ların ve baroların görüşü dikkate alınmadan hazırlandı.

TASARI, HAYVANLARIN NASIL İZOLE EDİLECEĞİNİ HÜKME BAĞLIYOR

* Yürürlükte olan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. Maddesinde sokaklardan toplanan hayvanların tekrar alındıkları yere bırakılmasına ilişkin mevcut madde tasarıda değiştirilerek milletvekili Metiner’in verdiği madde önergesi ile sokak hayvanlarının oluşturulacak besleme noktalarına bırakılması yönünde değiştirildi. STÖ temsilcileri bu maddenin, yıllardır bizlerle birlikte sokaklarda yaşamakta olan kent hayvanlarının şehir merkezlerinden uzak, nereye yapılacağı ve ne şekilde oluşturulacağı dahi belli olmayan “besleme odakları”na terk edileceği anlamına geldiğini açıkladı.

* Çevre Komisyonu Başkanı Erol Kaya, tasarının gerekçesini hayvanlara kötü muamele edenlere caydırıcı cezalar getirilmesi olarak açıklamış olsa da tasarı, hayvanların nasıl izole edileceğini, haklarının nasıl esnetileceğini ve gasp edileceği hükmüne bağlıyor.

* Türkiye’de devlete ait elli köpek kapasitelik barınaklarda dahi hayvanlar açlık ve susuzluktan, tıbbî yardım alamadıklarından hayatını kaybederken binlerce köpek kapasitelik barınakların inşası gündeme geliyor. Tasarı metninde de toplanan ve kısırlaştırılan hayvanların ne kadar süre ile barınaklarda tutulacağı belirtilmiyor. Sokaklardan toplanan hayvanların ne kadar süre ile barınaklarda tutulacağını kanun ile belirtmemek, muğlak bir uygulamayı beraberinde getirir, sokaklardan toplanan hayvanlar yıllar boyunca tel örgüler arkasında hapis hayatı yaşayabilir.

HAYVANLARIN İNSANİ KOŞULLARDA NASIL ÖLDÜRÜLECEĞİ GÖRÜŞÜLDÜ

* Tasarıya, yine Metiner’in önergesi ile eklenen “bakımevi kurma izninin mahallî idarelerce verilmesi” hususu ise barınaklarda belediyelerin sebep olduğu hak ihlâllerinin, mevzuata aykırı arazi seçimi ve uygulamaların da artmasına sebep olacaktır.

* Komisyon toplantısında tasarıya eklenmesi kabul edilen “hayvan refahı” tanımı, hayvanların uyutulmasını, yani öldürülmesini de içeren uygulamalardan oluşan, hayvanların haklarının değil nasıl daha insanî koşullarda öldürüleceğini, kullanılacağını, sömürüleceğini tanımlayan bir anlayış ve teoridir.

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun değiştirilmesine ilişkin yasa tasarısı ve teklifiyle ilgili bir sonraki Meclis Çevre Komisyonu toplantısı 19 Haziran’da gerçekleşecek. Hayvan Hakları Savunucuları ise şimdiden tasarıyı protesto etmek için eylem hazırlığına başladılar.. (Demokrat Haber)