İngiliz gazetesi The Guardian’ın okur mektuplarına yer verdiği köşesinde, bugün bir kadının eşinin sevgilisine yazdığı bir mektup yayımlandı. Mektupta, kadının eşinin yalanlarını ifşa edip “Sana kızgın değilim. Çok genç, kendini neyin içine soktuğunu bilecek kadar iyi yetişmiş görünüyorsun.

Ona da kızgın değilim. O çok hasta” dedi. Mektup, “Hak ettiğine inandığı büyük başarının ve tanınırlığın önünde duran her şeye sövüp saymasını saatler boyu dinledim. Başarısız iş girişimlerinde, ev taşımalarında ve iş değişikliklerinde ona destek oldum. Onu mutlu etmeye çalışmak için hayatımızı alt üst etmesine izin verdim. Onu mutlu edemeyeceğimi anlamak benim bu kadar vaktimi aldı. Sen de onu mutlu edemeyeceksin” ifadeleri yer aldı.

Gazete Duvar tarafından Türkçe’ye çevrilen mektup şöyle:

“Umarım, sevgilinin karısından gelen bu mektup sende büyük bir şok etkisi yaratmaz. Senin dünyanda benim var olmadığım açık. En azından şimdiki zamanda. Oğlunu birisinin doğurduğunun farkında olmalısın. Büyük olasılıkla benim öldüğümü sanıyorsun.

Ben ölmedim. Birlikte yaşıyoruz, en azından şu an için. Hâlâ bir yatağı paylaşıyoruz (seni öğrendiğim beri eskisi gibi olmasa da).

Senden emojiler ve öpücüklerle dolu bir mesaj geldiği sırada ona yeni telefonu için yardım ediyordum (kendisinin teknolojiyle arası hiçbir zaman iyi olmadı). Cep telefonu numaranı öğrenince, sosyal medya profilini ve sonrasında adresini öğrenmem uzun sürmedi. Eşimin ofisinin birkaç kilometre uzağında, ailenle yaşıyorsun. Onun telefonunu daha önce hiç karıştırmamıştım. Bunu yapmama hiçbir zaman gerek olmamıştı. Konuşmalarınıza burnumu sokmak hâlâ yanlış geliyor.

Sana kızgın değilim. Çok genç, kendini neyin içine soktuğunu bilecek kadar iyi yetişmiş görünüyorsun. Ona da kızgın değilim. O çok hasta.

Ona yıllar boyu, tedaviyi kabul etmeyi reddetmesiyle daha da kötüleşen depresyonu sırasında destek oldum.