HDP Mardin Milletvekili Ali Atalan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın farklı inanç ve kimliklere yönelik ötekileştirici ve aşağılayıcı dil kullanmasına tepki gösterdi. Atalan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedef gösterici, kin ve nefret ihtiva eden ifadelerden dolayı özür dilememesi durumunda sembolik dava açacağını iç hukuk yollarının tükenmesi durumunda AİHM’e taşıyacağını belirtti.

Konuyla ilgili açıklama yapan Atalan şunları dile getirdi: 

“Hemen her konuşmasında “Biz Yunus Emre'nin pınarından su içmiş insanlarız ve yaratılanı Yaratan'dan ötürü severiz. Kimseyi makamından mevkiinden dolayı değil, din, dil ırk, şu bu ayırımı yapmaksızın birbirimizi severiz” diyen Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, aynı zamanda birçok konuşmasında farklı inanç ve kimlikleri aşağılamış, o inanç ve kimliklere hakaret etmekte beis görmemiştir. Defalarca ve sistematik biçimde bu coğrafyanın tek tanrılı inançlarından biri olan kadim Yezdani - Êzîdî - Zerdüşti inancına hakarette bulunmuş, hedef göstermiş, bu inançlara yönelik kin ve nefretiçerikli söylemleri sarf etmiştir. Hedef gösterici bu ifadeleri Mardin, Batman, Diyarbakır, Elazığ ve daha birçok yerde aynı ton ve dozajda tekrarlamıştır. En son 28 Mayıs 2016 tarihinde Diyarbakır Havalimanı’nın yeni terminal binası açılışında Kürt siyasi hareketini ve örgütlü Kürtleri kastederek “Bunlar ateisttir, Zerdüşt’tür” diyerek hem bir inancı aşağılamış, ayrımcılık yapmıştır hem de hedeflediği insanlara hakaret etme amacı gütmüştür. İstisnasız bütün Kürt aydınlarının ve Kürt örgütlerinin bu topraklarda en az dört bin yıllık mazisi olan monoteist (tek tanrılı) Yezdani-Zerdüşti inancına özenli yaklaşmasını ve değer vermesini Sayın Cumhurbaşkanı çok görüyor olmalı ki, buna büyük bir hınç ve öfkeyle yaklaşıp hedef göstermekte, Kürtlerin bilinen temiz İslami duygularını istismar etmeye çalışmakta, bununla güç devşirmeye gayret etmektedir.”

AYRIM YAPMAMASI GEREKİR 

“Sayın Erdoğan maalesef kutuplaştırıcı ve kışkırtıcı bir tutum takınmaktadır. Ülkemizin içinden geçtiği hazin durumun, bulunduğu trajik noktanın, yaşanılan karmaşa ve kaosun ortaya çıkması ve maalesef daha da kötüye doğru gitmesinde bu anlayışın etkisinin az olmadığı malumdur. Burada hatırlatmak isterim ki, bu ve buna benzer söylemlerde bulunan DAİŞ, 3 Ağustos 2014 tarihinde yüzyılımızın en büyük soykırımını Kürt Êzîdîlerine karşı gerçekleştirmiştir. Çok iyi bilinmelidir ki, iman ve İslam adına yapıldığı söylenen bu tür söylem ve eylemler, milyarlarca insanın inandığı İslam dinine yapılabilecek en büyük hakaret ve kötülüktür.”

GEREKİRSE AİHM’E GİDECEK

“Ayrıca sarf edilen bu ayırımcı, ötekileştirici, hedef gösterici, kin ve nefret ihtiva eden ifadelerden dolayı özür dilenmediği, dile getirilen sözler geri alınmadığı takdirde, Sayın Cumhurbaşkanı hakkında sembolik de olsa dava açacağımı, bu davayı iç hukuk imkânları tüketildikten sonra da en nihayetinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) kadar götüreceğimi belirtmek isterim.”

Kaynak: Evrensel