Güneşi gören, mutlu ve enerji dolu olması beklenen insanlar, neden kendini yorgun ve mutsuz hissediyor?

Çünkü, havadaki elektrik yükünün, buna bağlı olarak pozitif ve negatif yüklü iyon artışının sinirleri etkileyerek stres seviyesini yukarılara çekmesi bahar yorgunluğuna yol açıyor. Kendisini yorgunluk, halsizlik, enerji düşüklüğüyle hissettiren bahar yorgunluğunu hafif ya da ağır geçirmek kişinin yaşam tarzına ve moral durumuna göre değişiyor. Sizi halsiz ve bitkin kılan kış ayları, psikolojinizi olumsuz yönde etkilerken, bunun üzerine bahar yorgunluğunun eklenmesi, insan bedeninin çok daha fazla isteksiz ve uyuşuk olmasına neden oluyor.

Evrensel'de yer alan habere göre, doğanın değişimlerinden insanın etkilendiğini anlatan Psikiyatr Dr. R. Sabri Yurdakul, “İnsanın moral durumunun, psikolojik enerjisinin tabiatın değişimlerinden etkilendiği yüzyıllardır kabul edilen bir olgu olup bu kimi zaman az, kimi zaman daha yoğun olarak ortaya çıkmaktadır. Örneğin ayın değişimleri bile insanı etkilediği gibi, soğuk iklimlerde örneğin Kuzey ülkelerinde Danimarka, İsveç, Norveç gibi ülkelerde yaşayan insanlarda depresyon ve bunun sonucu intiharlara sıklıkla rastlanmakta. Bunun nedeninin aylarca güneşi direkt olarak görmemeleri ve havaların kapalı olmasının insanları mutsuz etmesi olduğu düşünülmektedir. Aynı şekilde bu ülkelerde yaşayan insanlar olaylar karşısında daha serinkanlı davranabilmektedir. Bunun tersine sıcak iklimlerde, özellikle Akdeniz kıyılarında yaşayanlar ise sürekli güneş ışığına maruz kaldıklarından çabuk parlayabilen, ani tepkiler verebilen, manik atakların daha sık gözlenebildiği insanlar olmaktadır.

Mevsim farklılıklarının daha az yaşandığı ülkelerin tersine yazı, baharı, kışı daha kesin olmayan çizgilerle yaşayan ülkemizde bahar geçişleri gerek bedensel, gerekse ruhsal olarak etkisini daha çok göstermekte, yeni mevsime alışma süreci daha zor olabilmektedir. Güneşi görüp enerji dolu olması beklenen insanlar yorgun, enerjisiz ve isteksiz olabilmekte, akşamları erkenden uykuları geldiği gibi sabahları uyanamamakta ve işlerine konsantre olmakta zorluk çekmektedir. Odaklanma güçlüğü sabah saatlerinde yorgunluk ile birlikte gözlenmekte, daha sonraki saatlerde konsantrasyon normale dönerken kişi de daha kolay toparlanmaktadır. Yüksek kalorili yiyeceklere yönelme ise kilo alma riskini birlikte getirmekte, bol kalorili beslenen kişiler doymadıkları gibi daha da çok yeme ihtiyacı duymaktadırlar. Yemeğin artması ise daha da fazla uyuşukluk getirmektedir. Duygusal dalgalanmalar da bu dönemde gözlenebilmekte, kişi kendisini zaman zaman mutsuz ve sıkıntılı hissedebilmektedir. Bu dönemde alıngan olup çabuk sinirlenebilmekte, ani tepkiler verebilmektedir” dedi.

SAMAN NEZLESİNDEN KORUNMA YOLLARI

Bahar mevsimiyle birlikte kendini gösteren saman nezlesi (alerjik rinit), önlem alınmazsa ileriki dönemlerde yorgunluk, iştahsızlık, sinirlilik, baş ağrısı, sinüzit, orta kulak iltihabı, bronşit veya astım gibi hastalıklara dönüşebilir.

Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony, bu hastalığın ülkemizde saman nezlesi olarak bilindiğini ve kontrol edilmediğinde astıma varan sonuçlar doğurduğunu söyledi.

Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony, alerjik rinit'te de en önemli tedavinin doğru teşhis olduğunu belirterek, geçmeyen veya sık sık burun problemi yaşayan çocukların mutlaka çocuk alerji uzmanı tarafından değerlendirilmesi, sebep olan alerjenin bulunması gerektiğini söyleyerek yapılması gerekenleri sıraladı:

* Dokunan alerjenin bulunması,
* Organik ve sağlıklı beslenilmesi,
* Solunan havanın temiz olmasına dikkat edilmesi,
* Özellikle yatak odasının ev tozları, evcil hayvan ve küf mantarı alerjenlerinden uzaklaştırılması,
* Yatak, yorgan ve döşeğin yün ve tüy olmaması,
* Yatılan odanın sade ve boş olması,
* Polen mevsiminde havalandırma işlemlerinin saat 05.00 ile 10.00 arası yapılmaması,
* Polen mevsiminde açık havada çok bulunulmaması,
* Her gün aksam eve gelindiginde mutlaka duş alınması ve bütün kıyafetlerin değiştirilmesi,
* Dışarı çıkarken gözlük ve şapka takılması,
* Gün içinde dışarıda giyilmiş günlük kıyafetlerin yatak odasında bulundurulmamasıs