Göbeklitepe kazı alanının içinde, yağmur suyunun tahliyesini sağlamak için hendek kazılması tepkilere neden oldu. Yıllarca eşi Klaus Schmidt ile Göbeklitepe kazılarını yürüten arkeolog Çiğdem Köksal Schmidt yağmur suyu hendekleri için yapılan kazıda önemli arkeolojik buluntular ortaya çıktığını belirterek, Göbeklitepe’ye zarar veren kazıların durdurularak bu buluntuların koruma altına alınması gerektiğini ileri sürdü.

Evrensel’den Özer Akdemir’in haberine göre, birkaç aydır Şanlıurfada olduğunu belirterek sosyal medya hesabından önceki gün Göbeklitepe’de yaptığı gözlemleri aktaran Schmidt yapımı sırasında arkeolojik buluntuları epey zorlayan koruma çatısının bitmek üzere olduğunu aktardı.

Bu sefer de yağmur suyunun akacağı boruların yeri nedeni ile arkeolojik buluntunun zorlandığını ileri süren Schmidt, fotoğraflarını da paylaştığı bu yağmur suyu kanalı ile ilgili şu bilgileri verdi; “son gözlemlerime göre koruma çatısı üzerinde birikecek yağmur suyunu aktarmak için yaklaşık 40 cm. çapında borular bağlanmış, bunların gider hattı için hendek gibi dar ve uzun iki alanda kazı yapılmış. Bu iki hendekvari kazı alanı neredeyse bilimsel amaçlı seçeceğimiz kazı alanlarından ya da çatı taşıyıcı ayakları için mecburi kazdığımız sondajlardan daha geniş bir alanı kapsıyor. Oysa sırf yağmur suyu için bu kazılar yapılmamalı idi, borular toprak üstünden zaten dere yatağı olan aşağıdaki vadiye uzatılarak çözümlenebilirdi sorun”

HENDEK KAZISINDA DUVAR KALINTILARI ÇIKTI

Kazılan bu yağmur suyu hendeklerinden birinde yaklaşık bir metre genişliğinde bir duvarın üst dizisinin göründüğünü ifade eden Schmidt, “bu eminim büyük dikilitaşlı, yuvarlak planlı yapıların bulunduğu eski evreye ait bir yapının duvarı. Hemen A yapısının güneyinde ve bu yapının anlaşılabilmesi için de önemli bir mimari unsurun parçası” dedi.

Bu duvarın hemen güneyinde üst üste taban parçalarının bulunduğunu, hendek kazısı sırasında birisinin içinin oyulduğunu belirten Schmidt, “taban altını kazmışlar ve duyduğuma göre kafatası parçaları bulunmuş burada. Bunun da güneyine ilerlediğimizde yine sapasağlam taş mimari kalıntıların ortaya çıktığını görüyoruz bu yağmur suyu kazısında. Ulaşılan mekanın kuzey duvarı doğuya doğru hafif yuvarlak bir eğimle uzanıyor. Ortada ise büyük boyutlu yassı taşlarla oluşturulmuş bir alan var” dedi.

Kaynak: Evrensel