Ermeni aydınların çağrısıyla Taksim’de biraraya gelen kalabalık bir grup, 24 Nisan 1915 tarihinde meydana gelen olayları Taksim Meydanı'nda mum ve karanfillerle andı. "Bazı yaralar zamanla silinmez", "Bu acı hepimizin" yazılı pankart açan grup, yere kırmızı karanfiller koyup, mum yaktı.

 

Aralarında Ahmet İnsel, Ali Bayramoğlu, Cengiz Aktar, Sırrı Süreyya Önder, Gencay Gürsoy, Ufuk Uras, Ferhat Tunç gibi çok sayıda aydın, yazar ve sanatçının da olduğu yüzlerce insan 24 Nisan 1915’te Ermeni Soykırımının başlangıç gününde ölenleri ve soykırım kurbanlarını sessiz oturma eylemiyle andı.

 

Ölenlerin resimleri, mum ve karanfillerle yapılan oturma eyleminde Ermenice ezgiler çalındı, konuşmalar yapıldı. Geçmişimizle yüzleşme ve Ermeni Soykırımının acısını hissetme çağrısı yapıldı.

 

Bu sırada meydana gelen Halkın Kurtuluş Partisi ve ülkücü bir grup yapılan anmayı protesto etti. Anma nedeniyle geniş güvenlik önlemi alan polis, bu iki küçük grubun provokasyona yol açmasını engelledi, herhangi bir gerilim yaşanmasına fırsat vermedi. . Geniş katılımla devam eden anma sorunsuz devam ederken bu iki küçük grup da bir köşede milliyetçi sloganlar attı.

 

19.15'DE BASIN AÇIKLAMASI OKUNDU

Anma törenine öldürülen gazeteci Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, BDP İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel, gazeteci yazar Oral Çalışlar, Ufuk Uras, Hüseyin Hatemi ile çok sayıda kişi eyleme katıldı. 1915 tarihini anımsatan saatle 19.15'te bir basın açıklaması okundu. Grup adına Zişan Tokaç'ın okuduğu açıklamada, "1915 yılının o gününde Anadolu'nun en eski halklarından Ermeniler apar topar evlerinden alınıp Çankırı ve Ayaş'a, dönüşü olmayan bir yola sürüldü. Mebusu, doktoru, çevirmeni, öğretmeni, gazetecisi, yazarı, sanatçısı bütün bu insanlar bir halkın sesiydi. Meşrutiyet sonrasının özgür ve eşit günlerine inanmıştı. Düşleri, dönüşsüz yollarda kendileriyle birlikte kayboldu gitti. Sesini yitiren bir toplumun başka neyi kalır ki geriye? Çoluk çocuk, genç yaşlı kafilelerle ermeni halkı Anadolu'nun dört bir bucağından çöllere sürüldü. Evin erkekleri öldürüldü. Kiliseler, okullar harabeye döndü. Mal mülk el değiştirdi. O korkunç soykırımın sonunda Ermenilerin varlığından geriye sadece yasaklı fısıltılar kaldı" denildi.

 

İTTİHAT VE TERAKKİYLE YÜZLEŞME

Anmaya katılan Ufuk Uras, "Bir tarafta İttihat ve Terakki cinayetleri, bir tarafta kurbanlar bu bizim ortak acımız diyorum. Biz bu yüzleşmeyi sağlayarak 21. yüzyılın demokrasisini kuracağız. Dikkat ederseniz burada her renk vardı. Yani aslında siyaset üstü insani ve vicdani İttihat ve Terakkiyle yüzleşmeden bu ülkede demokrasi olmayacak" dedi.

 

Rakel Dink ise "Okumaya dayanamadığım şeyleri insanlarımız yaşamışlar. Ve bugün hala yaşıyorlar. Bunu idrak edip de acıyı paylaşmıyorsa insanoğlu, vay buna diyorum" diye konuştu.