Diyarbakır'daki Ortadoğu'nun en büyük Ermeni kilisesi olduğu belirtilen Surp Giragos'da din adamı olmaması nedeniyle sürekli ibadet yapılamıyor.

Farklı din, kültür ve dile sahip insanların tarih boyunca bir arada kardeşçe yaşadığı, ezan sesinin çan sesine karıştığı Diyarbakır'da, 3 yıl önce 32 yıl aradan sonra ibadete açılan ve 98 yıl sonra da çan sesinin duyulduğu tarihi kiliseye din adamı görevlendirilmesi için Surp Giragos Vakfınca Ermeni Patrikhanesine başvuruda bulunuldu.

Sur ilçesinde 1377 yılında Diyarbakır'daki Hristiyan Ermeniler tarafından inşa edilen ve Ermeni mimari tarihinin önemli eserlerinden biri olma özelliği taşıyan kilise, 1881 yılında büyük bir yangın sonucu tamamen yandı. 1883 yılında tekrar inşa edilen kilisenin duvarlarına yerleştirilen 9 taş kitabeye kilisenin tarihi bilgileri işlendi.

TOP ATEŞİYLE YIKILAN ÇAN YENİLENDİ

1. Dünya Savaşı sırasında Alman ordularının karargahı olan ve 1960 yılından itibaren tekrar ibadete açılan 3 bin metrekarelik alan üzerindeki Surp Giragos Ermeni Kilisesi, 1980 yılından sonra Ermenilerin çeşitli nedenlerle göç etmesi sonucu terk edildi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Surp Giragos Küçük Ermeni Kilisesi Vakfınca 3 yıl önce restorasyonu tamamlanan kilise Türkiye Ermenileri Patrikliği Genel Vekili Başpiskopos Aram Ateşyan'ın da katıldığı büyük bir ayinle ibadete açıldı.

Top ateşi ile yıkılan çan kulesindeki 100 kiloluk soğan başlı çanın aynısı, 2012 yılında Moskova'da özel olarak yaptırılıp Diyarbakır'a getirildi.

Bir bölümünün kent müzesi olarak düzenlenmesi için çalışmaların sürdüğü kilisenin çanı 2 yıl önce yeniden çalmaya başladı.

ERMENİ PATRİKHANESİNE BAŞVURU

Türkiye'de yeterli sayıda din adamı olmaması nedeniyle ibadetlerini gerçekleştiremeyen Diyarbakır'da yaşayan Hristiyan Ermeniler, Türkiye'den veya Kudüs'te eğitim alan bir din adamının kiliseye atanmasını bekliyor

Surp Giragos Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Gafur Türkay, AA muhabirine, kilisenin Ortadoğu'nun en büyük Ermeni kilisesi olduğunu belirterek, restorasyonu için yaklaşık 5 milyon 500 bin lira harcama yapıldığını, geriye kalan kısmının ise Ermenilerden toplanacak yardımlarla sağlanacağını söyledi.

Türkay, kilisenin 2011 yılında gerçekleştirilen büyük ayinle ibadete açıldığını hatırlatarak, bu ayinin ardından kilisede sadece özel bayramlarda ve günlerde ibadet yapıldığını, kilisede görevli din adamı bulunmaması nedeniyle bu tür ayinler için İstanbul'dan din adamının geldiğini belirtti.

"DİN ADAMININ GELMESİNİ BEKLİYORUZ"

Türkiye'deki kiliselerde din adamı konusunda sıkıntı yaşandığına işaret eden Türkay, şöyle konuştu:

"Türkiye'de Ruhban Okulunun kapalı olması nedeniyle din adamları Kudüs'te eğitim alıyor. Bizim kiliseye ne zaman din adamı atanır bilmiyoruz.  Patrikhanenin verdiği bilgiye göre yeterli sayıda din adamı olmadığı için atama yapamıyorlar. Bu nedenle burada ibadete başlanamıyor. Biz de din adamının gelmesini bekliyoruz. Burası çok önemli bir kilise ve burada düzenli olarak ibadet yapılmasını istiyoruz. Patrikhane yetkilileri şartlar elverdiğinde din adamı görevlendireceklerini söylediler. Beklentimiz en kısa sürede din adamı atanmasıdır. Herkesin bu yönde talebi var. Kilisemiz din vecibesinin yerine getirildiği bir kurumdur." (Haberler.com)