Aysel Kılıç / Demokrat Haber Diyarbakır


Abluka altında olan Diyarbakır’da bugün umutları yeşerten bir etkinlik vardı. Aileler ve çocuklar meyve ağaçları dikti. Dikilen ağaçlar, savaşta hayatlarını kaybeden çocuklara adandı.

Bombalar ve silahların gölgesinde yaşamın sürdüğü Kürdistan’da, bugüne kadar onlarca çocuk yaşamını yitirirken, sokağa çıkma yasağının sürdüğü mahallelerde aileleriyle birlikte evlerinin bodrumlarında mahsur kalan çocukların hayatına yönelik endişeler de giderek artıyor. Diyarbakır’da bir anaokulu, bugün yaptığı etkinlikle çocuk ölümlerine dikkat çekti. Okul bahçesine meyve ağacı diken aileler ve öğretmenler, “Artık çocuklar ölmesin” diyor.



‘POLİSÇİLİK’ OYNUYORLAR

Kayapınar Belediyesi bünyesinde açılan “Zarokistan” (Zarokistano Xalxalok) okul öncesi çocuklara anadilde eğitim veriyor. Çocuklar burada hem Kürtçe öğreniyor, hem de çeşitli sosyal içerikli etkinliklerle şiddet ortamından uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Ancak tüm çabalara rağmen, çocuklar savaş psikolojisinden çıkarılamıyor. Kimisi katledilen bir akranının resmini çiziyor, kimisi de eline silah alıp okulda ‘polisçilik’ oynuyor.

‘POLİS ONA GAZ ATMIŞ’

Okul öğretmenlerinden Fatoş Taştekin, savaşın en büyük mağdurlarının çocuklar olduğunu söylüyor. Taştekin, öğrencilerinin psikolojisinden endişe duyduğunu ifade ediyor:  “Endişeliyim, çünkü çocukların oyunları bile artık şiddet üzerine. Kimisi elindeki oyuncak silahla köşe bucak arkadaşını kovalıyor, kimisi de araba diye TOMA resmi çiziyor. Ağlayan çocuk resmi çizen de var. ‘Bu çocuk neden ağlıyor?’ diye sorduğumda, ‘Polis ona gaz atmış’ diyor. Dört yaşındaki bir çocuk tüm yaşananların farkında.”



“ÇOCUKLAR OYUN OYNASIN”

2 yaşındaki kızı Rojyen Astêra’yla birlikte okul bahçesine ağaç dikenlerden biri de Aysel Ertunç’tu.  “Bu ağacı sadece kızım için dikmiyorum” diyen Ertunç, çocuk ölümlerine dikkat çekti: “Bu ağaç aynı zamanda Cizre’de hayatını kaybeden 3 aylık Miray bebek için. Bölgede yaşanan çatışmalarda onlarca çocuk yaşamını yitirdi. Miray o çocuklardan biriydi. Şu an Sur’da mahsur kalan Elif Su var. O da 3 aylık. Belki yaşam koridoru oluşturulur da Elif Su, Miray’dan şanslı olur, hayatta kalır. Kızım Rojyen ve diğer çocuklarla birlikte bu okulun bahçesinde oynar, bu ağaçla birlikte büyür… Artık ağaçları kesmesinler, çocukları öldürmesinler.”



Aysel Ertunç gibi diğer anne ve babalar da çocukları için okul bahçesine kendi ağacını dikti. Dikilen meyve ağaçları, savaşta yaşamlarını yitiren çocuklara adandı.