Diyarbakır Barosu'nun hazırladığı raporda diğer sığınmacıların sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlandırıldığı ancak Ezidilerden tedavi için ücret istendiği belirtildi.

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi avukatları saha çalışmasıyla, 2014 yılında IŞİD saldırısı nedeniyle Irak’ın Şengal bölgesinden göç eden Ezidilerin yerleştirildiği Diyarbakır Fidanlık Kampı’na yönelik bir rapor hazırladı.

Raporda IŞİD saldırısı sonrası Türkiye’ye sığınan Ezidi nüfusunun 30 bin kişiyi aştığı kaydedildi. Rapora göre, bunların çoğu belediyelerin oluşturduğu kamplara yerleştirildi.

Raporda, Diyarbakır’da büyükşehir belediyesi tarafından 850 çadır kurularak oluşturulan kampa devletin resmi hiçbir kurumunun bir destek vermediği savunuldu.

Kampta bulunan sığınmacıların gönüllü sağlıkçılardan hizmet alabildiği kaydedilirken, “İki ve üçüncü basamak tüm tedavilerin resmi olmayan kayıtlarla, duyarlı hekimlerin desteği ya da hatır gönül ilişkisi ile yaptırıldığı iletilmiştir. Ameliyat gibi kayıt altına alınması zorunlu hallerin ücretli kayıt ile yapıldığı, sadece Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne 150-200 bin TL borcun olduğu tarafımıza iletilmiştir” denildi.

Raporda, kamplardaki 470 kişinin ameliyat olduğu, 90 kadının doğum yaptığı ve 74 kadının kürtaj olduğu belirtildi. Birçok sağlık hizmeti de Tabipler Odası ve Sağlık Emekçileri Sendikası gönüllülerince verilebildi.

SURİYELİLERE ÜCRETSİZ, EZİDİLERE ÜCRETLİ

Heyetin kamp alanında 112 Acil hizmet görevlileri ile görüştüğü belirtilen raporda şöyle denildi: “112 ambulansları kampa gelerek ayakta müdahale edebilecekleri anlık hizmet sunabilirken, hastaneye gitmesi gereken hastaları kabul edilmemeleri nedeniyle götüremeyeceklerini ifade ettiklerini öğrendik.

“Resmi kayıt ile tedavi edilmeme gerekçesi; Sağlık Bakanlığı’nca resmi hastanelere gönderilen genelgeye göre, Suriye’den göçenlere sevk zincirine uyularak ücretsiz hastane tedavisi yapılmaları, Şengallilerin ise ücretli olarak tedavilerinin yapılacağının bildirilmesi olduğu heyetimizle paylaşılmıştır.”

AYRIMCILIK VURGUSU

Ezidiler’in mevcut uluslararası sözleşme uyarınca mülteci statüsünde olmalarına rağmen Türkiye’de ayrımcılığa uğradığı belirtilen raporda, şu ifadeler yer aldı: “Avrupa ülkelerinden gelen ve Avrupa ülkelerinden gelmeyen şeklinde tanımlamalar yaparak mültecilik statüsü edinme prosedüründe eşitlikçi davranmayıp, ayrımcılık politikası izlenmektedir.

“Bölgenin birçok kentine dağınık şekilde göçen veya yerleştirilen Ezidilerin hukuki statülerinin tanınarak, her Türk vatandaşının sahip olduğu haklara erişiminin önü derhal açılmalı, mültecilik statüsünün tanınması ve kampın insan hakları temelli tüm ihtiyaçlarının giderilmesi gerekmektedir.

“Ezidi halkının resmi hastanelerden ücretsiz faydalanması için yasal düzenlemelerin yapılması, gerekmektedir. Sorunların giderilmesinde sorumluluğu bulunan AFAD ve Kızılay’ın görevlerini yapmaya çağrılması gerekmektedir.”