'Karamayınları İzleme Örgütü'nün 2010 yılı başından bugüne dünyada ve Türkiye'de kara mayını kullanımı ve temizliği konusunda hazırladığı rapora göre uluslararası anlaşmaların ihlali nedeniyle 2010 yılından bu yana 28'i çocuk 94 kişi yaşamını yitirdi.

 

Raporda toprakta tehlike saçan gömülü mayın sayısının 977 bin olduğu kaydedildi.

 

158 ülkenin taraf olduğu "Mayın Yasağı Anlaşması" çerçevesinde Karamayınları İzleme Örgütü tarafından hazırlanan "2011 Monitör Karamayınları Raporu" yayınlandı.

 

Fırat Haber Ajansı'nda yer alan haber şöyle:

 

Raporun Türkiye'ye ilişkin bölümleri Taksim Hill Otel'de düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. Mayın kullanımıyla ilgili çarpıcı bilgilerin olduğu raporda anlaşma ihlalleri ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen devletler arasında Türkiye başı çekiyor. Mayın kullanımının yasalarca yasaklanmadığı Türkiye, 1 Mart 2008'de stoklarında bulunan mayınları yok etmesi gerekirken, yerine getirmediği bu sorumluluktan dolayı sadece 2010 yılından bu yana geçen sürede 28'i çocuk 94 yurttaşın yaşamını kaybetmesiyle karşılaştı.

 

Rapora ilişkin önce dünyaya ilişkin tespitleri açıklayan Mayınsız Bir Türkiye Girişimi Koordinatörü Muteber Öğreten, dünyada mevcut mayın sayısının 670 milyon olduğunu tahmin ettikleri ve bunun 1 milyonuna yakınının Türkiye'nin elinde bulunduğunu açıkladı.

 

Öğreten, stoklarındaki anti-personel mayınları imha etme kuralını ihlal eden ülkeler sıralamasında Türkiye ile birlikte Belarus, Yunanistan ve Ukrayna'nın da bulunduğunu söyledi.

 

Öğreten, 2009 yılında TSK'nin daha sonra yaptığı açıklamayla güney sınırlarına döşediği anti-personel mayınlarıyla kendi personellerinin ölümüne neden olduğu hatırlatılarak, açılan davada sadece "Bilinçli ve taksirle birden fazla kimsenin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçu üzerinden soruşturma başlatıldığını söyledi. Öğreten, "Oysa, Mayın Yasağı Anlaşması'na taraf olan Türkiye cezai yaptırımların uygulanması da dahil bu tür mayınların kullanılmasının önlenmesi için her türlü tedbiri almak zorundadır" diye konuştu.

 

Raporun devamında ise, şu bilgiler yer alıyor. Anlaşma yükümlülüklerinin neredeyse hiçbirini yerine getirmediği görülen Türkiye'nin elinde, 613 bin 766'sı Suriye sınırında, 194 bin 755'i İran sınırında, 69 bin 46'sı Irak sınırında, 21 bin 856'sı Ermenistan sınırında, 77 bin 984'ü iç bölgelerde olmak üzere toplam 977 bin 407 toprağa döşeli mayın olduğu görülüyor. Rapora göre, geçmiş birçok yılda olduğu gibi 2011 yılında da elinde en çok anti-personel mayın bulunduran ülke olan Türkiye'de bu mayın türünden 15 bin 100 adet bulunuyor. Türkiye'nin imkanları yeterli olmadığı gerekçesiyle Almanya'ya gönderdiği 22 bin 716 adet "ADAM" tipi mayının imha işleminin tamamlandığına ilişkin hiçbir açıklamanın yapılmadığına vurgu yapılan rapora göre, Türkiye'nin, "Karamayınları İzleme Örgütü 2011 Raporu"na göre de anlaşma ihlali yapan ülke konumunda.

 

Geçmiş yıllarda toplanan verilerin de hatırlatıldığı raporda, Türkiye'de 1984 yılından 2009 yılında kadar geçen sürede mayın nedeniyle bin 295 kişinin yaşamını yitirdiği, 6 bin 360 kişinin ise yaralandığı açıklandı. Ottawa Sözleşmesi yükümlülüklerine göre, toprağa döşeli mayınların tamamını 1 Mart 2014'e kadar temizlemesi gereken Türkiye'ye uyarıda bulunuldu. Ayrıca mayın patlamalarında sağ kurtulan ve mağdur olan kişilerin durumuna da dikkat çekilen raporda, bir veri taban araştırması yapılması, mağdurların ihtiyaçlarının tespit edilmesi, hizmetlere erişim ve hizmetlerden ayrımsız biçimde yararlanılması yönündeki engellerin kaldırılarak mağdurlar için "Ulusal Eylem Planı" oluşturulması gerektiğinin önemine vurgu yapıldı.

 

Raporun açıklanmasının ardından söz alan Af Örgütü üyesi Pınar İlkiz, hükümete sürekli yaptıkları çağrıyı yineledi. İlkiz, "Acilen stoklardaki mayınların imha tarihi açıklanmalı. Toprağa döşeli tüm mayınların temizlenme planı açıklanmalı. Mayın temizliği için ikinci bir 10 yıllık uzatma da heba edilmemeli" dedi. Toplantıda konuşan MAZLUMDER, Ziraat Mühendisleri Odası ve Türkiye Sakatlar Derneği, Sosyal Demokrasi Vakfı, Mayınsız Türkiye Girişimi sözcüleri de hükümete "Acilen önlem alın ve uluslararası sözleşmelere uyun" çağrısı yaptı.