Evrin Güvendik / Sabah

Dersim için ilk arazi davasını, katliamın 85 yaşındaki canlı tanığı Halazur Geviş açtı. Geviş, 1938 olaylarının ardından üzerine askeri tesis ve sağlık ocağı inşa edilen babasının arazisini geri istiyor.

Dersim katliamının canlı tanığı 85 yaşındaki Halazur Geviş, 1938 olaylarının ardından üzerine askeri tesis ve sağlık ocağı inşa edildiğini iddia ettiği babasının arazisi için dava açtı.

Tunceli Kadastro Hakimliği'ne açılan dava, Dersim olayları nedeniyle askeri arazi için açılan ilk dava oldu.

Dersim katliamı döneminin canlı tanıklarından Halazur Geviş, babasından miras kaldığını iddia ettiği arazi için yaklaşık 1.5 yıldır Meclis'ten sonuç alamayınca çareyi mahkemeye başvurmakta buldu.

Daha önce Meclis'te kurulan Dersim Alt Komisyonu'na başvuran Geviş, babasının ABD'de çalışarak biriktirdiği parayla aldığını iddia ettiği arazinin kendisine verilmesi için dava açtı.

Dava dilekçesinde Geviş, babasının Tunceli Geyiksu mevkiinde tapulu arazisi olduğunu ancak Dersim olayları sonrası tapu kayıtlarına ulaşamadığını belirtti. Geviş, arazinin 1938'de cezaevi yapılmak üzere tahsis edildiğini daha sonra da bir kısmına sağlık ocağı binası yapıldığını, bir bölümünün de Jandarma Genel Komutanlığı'nca fiilen kullanıldığını öne sürdü.

Babası adına çok önce tapulu olduğu sabit olan arazilerin Hazine tarafından tescil edildiğini ifade eden Geviş, Hazine adına tespit yapılmasının haksız olduğu için iptal edilmesini istedi.

Geviş babasının tek mirasçısı olarak arazinin adına tescil edilmesini talep etti. Geviş, Dersim olaylarıyla ilgili geçen yıl Meclis'e yaptığı başvuruda 1938 yılındaki kanlı olaylarda tüm aile fertlerinin öldürüldüğünü belirterek babasının fabrika kurmak için aldığı ancak daha sonra devlet tarafından el konularak kışla yapılan arazilerini istemişti.

Emlak kayıtlarına bakıldığında, kışla yapılan arazilerin kendilerine ait olduğunun görüleceğini belirten Geviş, "Bu kadar önemli ve tarıma elverişli bir yerin sahipsiz olması mümkün değildir. O dönemde başlayan olayların akabinde mal sahiplerini hiçe sayarak kışla yapılması, 'ordu marifetiyle gasp' olarak sayılmaktadır. Her nedense bu ve benzer yerlerin tapu ve nüfus kayıtları, ulaşılmaması için bilinçli olarak yakılmıştır" iddiasında bulunmuştu.

BAŞBAKAN'A MEKTUP

Geviş, geçtiğimiz günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da bir mektup yazarak, el konulduğunu iddia ettiği arazilerin geri verilmesini istemişti. Geviş mektubunda, "Dersim Dilekçe komisyonuna başvurduğumda ailemi tanıyan 5 kişi vardı, 3 kişi vefat etti 2 kişi kaldı. Şimdi 85 yaşında, ölümün eşiğinde bulunuyorum. Benim bekleyecek zamanım yok" ifadelerini kullanmıştı.