6- SEDA AVEDİKYAN ANLATIYOR

Katliam döneminde sadece üç yaşında olan büyükannem Özheni Torosyan,  ailesiyle Yozgat’ın Burunkışla Köyü’nde yaşıyormuş. Katliamda bütün ailesini, annesini, babasını ve erkek kardeşini kaybetmiş. Kendisinin kurtuluşu da mucize eseri olmuş. Annesi ve babası öldürüleceklerini anlayıp çocuğu bir keçeye sarıp ağaca asmışlar; birinin görüp kurtaracağını düşünmüşler. Şans eseri, başka bir Ermeni aile ağaçtaki çocuğu fark etmiş ve yanına almış. Ancak, onlar da kurtulmayacaklarının bilincinde oldukları için çocuğu Türk bir aileye bırakmışlar ve eğer kurtulmayı başarırlarsa mutlaka bir gün gelip onu alacaklarına dair söz vermişler. Maalesef o ailenin üyelerinden  geri dönmeyi başaran olmamış.

Böylece Özheni Torosyan, Türk bir ailenin yanında büyümüş. Onun Ermeni olduğu anlaşılmasın diye ismini değiştirmişler.

Türk aile yıllar sonra Sivas’ın köylerinden birine göç ediyor. Günlerden birinde Ermeni bir değirmenci ticaret için köye geliyor. Değirmencilik mesleği o dönem önemli olduğu için birçok Ermeni değirmenci katliamdan kurtulmayı başarmış. Ermeni değirmenci köyde Ermeni bir kızın yaşadığını öğrenince gidip büyükannemi görmeye karar vermiş. Gece gizlice görüşmek için anlaşmışlar. Köyde büyükannem dışında başka bir Ermeni kızı daha yaşıyormuş aslında ama yakalamaktan korkmuş ve değirmenciyle kaçmayı reddetmiş.

Sivas’ta o dönem Ermeni kiliseleri, okulları ve yetimhaneleri harap haldeymiş, şehirde yaşayan Ermeni aileler çocukları kendi evlerinde tutuyormuş, büyükannem de Ermeni değirmencinin evinde yaşamaya başlamış.

Büyükannem, dedem Vahan Mamprelyan’la karşılaştığında on beş yaşında güzel, beyaz tenli, siyah saçlı ve mavi gözlü bir kızmış. Dedem de aynı şekilde Türk bir aile sayesinde kurtulmuş. Katliam sırasında dedem on beş yaşındaymış. Sivas’ta Aramyan okulunda okuyormuş. Onu kurtaran Türk aile çok uzun süre kendisini tünelde gizlemiş.

Soykırım’dan mucize eseri kurtulabilmiş iki Ermeni, Özheni Torosyan ve Vahan Mamprelyan birbirleriyle karşılaşıp evlenmişler. Bir zaman sonra dedem, büyükannemin soy ağacını merak edip Burunkışla Köyü’ne gitmiş ve onu kurtaran aileyi bulmuş ve öz ailesine dair bilgileri toplamaya çalışmış. Torosyan ailesiyle ilgili  bütün bilgilere ulaşabilmiş. Daha sonra büyükannemin eğer kurtulmayı başaran akrabaları varsa, onları bulabilmek için kiliselere mektuplar yazmış.  Kayseri’deki kilise mektuba yanıt vermiş; gelen yanıta göre büyükannemin amcasının oğlu kurtulmayı başarmış ve hala Kayseri’deymiş. Dedemle büyükannem bunu öğrendikten sonra Kayseri’ye gidiyor ve büyükannemin kuzeniyle buluşuyormuş ve onun aracılığıyla diğer akrabalarla da irtibata geçmeyi başarmışlar.

Büyükannem bütün bu eziyetlere rağmen iki kere hayata tutunmayı başarmış. Birinde ağaçta asılı kalarak, diğerinde de Türk ailenin sayesinde.

Büyükannemle gurur duyuyorum, hayatı boyunca karşılaştığı zorluklar onu zayıf düşürememiş, aksine onu daha da güçlü kılmış.

Büyükannem ve dedemle beraber çok mutlu bir yaşam sürmüş, dört çocuğu ve torunları olmuş, doksan yaşında da aramızdan ayrılmış.

Yazı dizisinin tüm bölümleri: 

1. Bölüm:

“DEDEMİN KARDEŞİNİ EVİNİN ÖNÜNDE KATLETMİŞLER”

2. Bölüm:

'DEDEM GECELERİ SIK SIK UYANIR, KARDEŞİNİN ÖLÜMÜNÜ HATIRLAYIP AĞLARDI'

3. Bölüm:

'KOMUTANLAR BÜTÜN ERMENİ ASKERLERİ ÖLDÜRME NİYETİNDEYMİŞ'

4. Bölüm:

'ÖLDÜRÜRLER DİYE ERKEK ÇOCUKLARIN SAÇLARINI KESMİYORLARMIŞ'

5. Bölüm:

'ÇİRKİNLEŞMEK İÇİN YÜZLERİNE KÖMÜR SÜRÜYORLARMIŞ'

6. Bölüm:

'ÇOCUĞU KEÇEYE SARIP AĞACA ASMIŞLAR'

7. Bölüm:

'BABAM, ZABİT EFENDİ'Yİ HAYATININ SONUNA KADAR HATIRLADI'

 Proje yayıncısının notu: Sunulan metin yazarların ve katılımcıların fikir, görüş ve çıkarımlarını aktarmaktadır, Birleşik Krallık Hükümetin duruşunu yansıtmaz.