Başkalarına dair istek, amaç, bilgi ve niyet gibi zihinsel durumlar hakkında tahminde bulunmayı sağlayan zihin kuramı testinin kökü çikolataya dayanıyor. Çocuklara uygulanan bu testlerde, çikolatayı kutuya saklayan biri odadan ayrıldıktan sonra, bir başkası gizlice çikolatanın yerini değiştiriyor ve ilk kişinin çikolatayı nerede arayacağını bilmeleri bekleniyor. 

Çikolatanın artık kutuda olmadığını bildikleri halde ilk kişinin nereye yöneleceğini tahmin ederek ilk kutuyu seçerlerse testi geçmiş oluyorlar.

Uzun yıllar yalnızca insanların yanlış inanç adı verilen ve yanıltma, empati, öğretme ve dil yetilerini etkilediği düşünülen bu bilişsel yeteneğe sahip olduğu varsayılıyordu. Ancak yakın zamanda Science dergisinde yayımlanan bir çalışma şempanzelerin, bonoboların ve orangutanların da bu yetiye sahip olduğunu ve maymunlar ile insanların son ortak atasına kadar bu yeteneğin izinin sürülebileceğini savunuyor.

Çalışmada yer almayan evrimsel antropolog Brian Hare şaşkınlığını dile getiriyor: “İnsan dışı hayvanların zihin okuma yetilerini test etme fikri, hiçbir insan dışı türün bunu asla yapamadığı ve yapamayacağı fikrine kuşkuyla bakarak ezber bozuyor. Demek sıfırdan başlıyoruz!”

Yaklaşık kırk yıldır hayvan bilişselliği üzerine çalışan araştırmacılar, yakın akrabalarımız olan insansı maymunların ve maymunlar, alakargalar, kargalar gibi hayvanların kendi türlerinden üyelerin zihinsel durumlarını çözümleyebildiklerine dair karmaşık veriler elde ediyordu. Fakat yanlış inanç ilkesini kavrayabildikleri doğrudan kanıtlanmamıştı. Bu yeteneğin, diğerlerinin ne planladığını anlamanın hayatta kalmayı kolaylaştırdığı karmaşık toplumlarda işe yaradığı düşünülüyor. Bazı testler şempanzelerin zihin kuramının temelini oluşturan yetilere sahip olduğunu gösteriyor: Hile yapabiliyor, diğerlerinin hareketlerini çözümleyebiliyor ve en iyi kiminle iş birliği yapacaklarını hatırlayabiliyorlar. Bir başka şempanzenin olan bitenin ne kadarını görebildiğini anlayabiliyorlar ve doğrudan göremedikleri nesnelerin hareketlerini de sorgulayabiliyorlar.


 

ŞEMPANZELER, BONOBOLAR VE PRANGUTANLAR TESTİ GEÇTİ 

Söz konusu çalışmayı yürüten bilim insanları bu durumu açıklığa kavuşturmak için melodramlardan (pembe dizi) ve yüksek teknoloji göz izleme tekniğinden yararlandı. Çalışmada yer alan evrimsel antropolog Christopher Krupenye, “Bir çoğumuz gibi büyük maymunlar da dramayı seviyor. İki kişi birbirine meydan okuduğunda nasıl sonuçlanacağını merak ediyorlar” diyor.

Kayıtta maymun kılığına bürünen King Kong adını verdikleri meslektaşları, bir adamdan taş çalarak iki kutudan birine saklıyor ve adamı korkutup kaçırıyor. Adam uzaklaştığında taşı diğer kutuya saklayan King Kong daha sonra fikir değiştirerek taşı uzak bir noktaya bırakıyor. Bu durumda adamın sahneye döndüğünde ne yapması beklenir? Taşı ilk kutuda arayacağını tahmin edebiliriz.

Bilim insanları, insansı maymunların da bu zihinsel işlemi gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğini öğrenmek için filmi 14 şempanze, 9 bonobo ve 7 orangutana izlettiler ve kızılötesi bir kamera kullanılan göz izleme teknolojisinin yardımıyla hayvanların filmde neyi takip ettiği tespit edildi. Adam döndüğünde 30 hayvandan 22’si doğrudan kutulara baktı, bunlardan 17’si ise King Kong’un taşı sakladığı ilk kutuya odaklanmıştı. Göz hareketleri hayvanların taşın orada olmadığını bilmelerine rağmen adamın ilk gördüğü yere bakacağını tahmin edebildiklerini gösteriyor. Küçük değişiklikler yapılan bir başka filmde de benzer sonuçlar elde edildi.

BÜYÜK MAYMUNLAR DA ZİHİN OKUYABİLİYOR 

Büyük maymunlara uygulanan önceki yanlış inanç testlerinin aksine bu deneyde iradelerini etkileyecek bir ödül yani yiyecek bulunmadığını belirten Krupenye, “Bu testte sadece yakın zamanda gerçekleşen bir olayı hatırlamaları gerekiyor; başka bir bilişsel talep bulunmuyor” diyor.

Emory Üniversitesi’nden primatolog Frans de Waal ise, göz izleme tekniğinin zihinsel testlere dair birçok teorinin temelini oluşturan dil kullanımını engellediğini söylüyor.

Çalışmada yer almayan fakat ki yaşındaki çocuk grubunu test etmek için göz izleme tekniğinin geliştirilmesine yardım eden gelişim psikoloğu Victoria Southgate, “Oldukça şaşırtıcı ve özgün bir bulgu. Filmdeki tekrarlar bizim çalışmamızdakilerle neredeyse aynı ve büyük maymunlar testi geçmiş gibi görünüyor. Başkalarının perspektiflerini ve düşüncelerini gözlemleme yetisi sadece insanlara özgü değil.”

Fakat daha önceki araştırmalarında makakların yanlış inanç yetisine sahip olmadığını öne süren bilişsel psikolog Laurie Santos, “Şempanzelerin ve diğer primatların bu yetiye sahip olmadığını gösteren araştırmalar düşünüldüğünde, bu çalışma bulduğu cevaplardan çok soru işareti bırakıyor.” diyor.

Krupenye ise kesin bir yargıya varmak için daha yapılacak çok şey olduğunu belirtiyor: “Başkalarının davranışlarını tahmin edebileceklerini gösterdik, bu komplike bir yetenek.”

Bu aşamada Krupenye ve ekibi büyük maymunların bildiklerini uygulamaya koymalarını sağlayacak davranışsal senaryolar geliştirecekler. 

KAYNAK: bilimfili