Cumartesi Anneleri, eski Özel Harekat polisi Ayhan Çarkın'ın "İşkencede öldürüldü. Parçalanmış bedenini torbada ben taşıdım" dediği Ayhan Efeoğlu'nun cenazesinin nerede olduğunu, Gayrettepe'deki eski Siyasi Şube binası önünde sordu. Gayrettepe'de yakınlarını beklerken, sorarken yaşadıkları acıları bir kez daha yaşayan kayıp yakınları, hesap sormaktan vazgeçmeyeceklerini belirtti.

İSTANBUL- Cumartesi Anneleri, alışıldığı gibi Galatasaray Meydanı'nda değil, 1990'lı yılların ünlü işkence merkezi Gayrettepe Siyasi Şube önünde eylem yaptı. Eski Özel Harekat polisi Ayhan Çarkın'ın Ayhan Efeoğlu ile ilgili itirafları üzerine akşam saatlerinde yapılan eylemde, tüm kayıplar bulunana kadar mücadele sözü verildi. Ayhan ve Ali Efeoğlu'nun fotoğrafları ile "Ayhan'ı öldürdünüz, Ali'ye ne yaptınız" yazılı pankart taşıyan Cumartesi Anneleri, yere mumlarla "Ayhan'ı istiyoruz" diye yazdı.

BU BİNAYA GETİRİLENLER BİR DANA GERİ DÖNMEDİ

İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına açıklama yapan Sebla Arcan, Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Ayhan Efeoğlu'nun 6 Ekim 1992 tarihinde polisler tarafından gözaltına alınarak ünlü işkence merkezi İstanbul Terörle Mücadele Şubesi'ne getirildiğini hatırlattı. Tanıklıklara rağmen polislerin "Bizde yok" dediğini belirten Arcan, Ayhan'ın kaybedilmesinden iki yıl sonra, 5 Ocak 1994 tarihinde ağabeyi Ali Efeoğlu'nun gözaltına alınarak aynı binaya getirildiğin kaydetti.

Arcan, "Bu binaya getirilen onlarca genç, Ayhan gibi, Ali gibi bir daha geri dönemediler. Hepsinin hayattan izleri silindi. Onların izleri devletin güvenlik güçlerince, devlet eliyle silindi" dedi.

Eski Özel Harekat polisi Ayhan Çarkın'ın, Ayhan Efeoğlu'nun işkencede öldürüldüğünü, parçalanarak torbaya konulan bedenini kendisinin taşıdığını itiraf ettiğini hatırlatan Arcan, savcıların artık görevini yerine getirmesini istedi. Arcan, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in, Ayhan Efeoğlu'nu sorgulayan işkence timini açıklamasını, Cumhurbaşkanı'nın Devlet Denetleme Kurulu'nu harekete geçirmesini istedi. Arcan, "Bu isteklerimizi yerine getirmeyenleri Ayhan'ı, Ali'yi kaybedenlerin işbirlikçisi sayacağız" dedi.

KENDİLERİ DE İŞKENCE GÖRDÜ, YAKINLARI DA

Oturma eyleminde konuşan kayıp yakınları da Ayhan ve tüm kayıplar bulunana kadar mücadele sözü verdi.

Kardeşi gözaltında kaybedilen ve kendisi de Gayrettepe'de 14 gün boyunca işkence gören Ramazan Karakoç, "İşkence gördüğüm hücrenin krokisini çizebilirim" dedi. Kardeşinin cenazesini yoğun çabalar sonucu bulduklarını anlatan Karakoç, "Sesimizi okyanusun ötesinden duydular, burada duymadılar" diyerek yetkililere tepki gösterdi, bütün kayıplar bulunana kadar mücadele edeceklerini söyledi.

Muzaffer Yedigöl, ağabeyi Nurettin Yedigöl Gayrettepe'de tutulurken dışarda para verebilmek, bilgi alabilmek için beklediklerini, o zamanlar 13-14 yaşlarında olduğunu anlattı. Zorlukla konuşan Yedigöl, buradan her geçişinde yaşadığı acıları anlattı. Yedigöl, 80 yaşındaki annesinin hala oğlunu aradığını belirtirken, sorumluların cezalandırılmasını istedi.

Eşi Gayrettepe'de kaybedilen Hanım Tosun da "Kaybetmek için almışlar. Bana bu adam kaybolacak diye söylemişlerdi" dedi. Öfkesi sesine yansıyan Tosun, "Hepsini lanetliyorum. Artık yeter. Nasıl vicdan azabı çekmiyorsunuz, işkence yaparken, telle boğarken" dedi ve ekledi: "Hesap sormaktan vazgeçmeyeceğim."

Hasan Ocak'ın ağabeyi Hüseyin Ocak, "Burada onlarca devrimci işkencede öldürüldü. Toplumun geçmişiyle yüzleşmesini istiyorum" dedi. (ETHA)