DEMOKRAT HABER / AYHAN ONGUN / BODRUM

Bodrum Belediye Meclisi’nin Ekim ayı toplantısında gündeme gelen ”Cumhuriyet caddesinde, eskiden kilise iken yıkılarak Halk Eğitim Merkezi olarak kullanılmaya başlanan binanın, Milli Eğitimle takas edilerek, belediyeye alınması için gerekli girişimlerin yapılması” şeklinde alınan kararla birlikte konu Bodrum kamuoyunca tartışılmaya başlandı.

Prof. Baskın Oran’ın Radikal gazetesi adına Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’la yaptığı röportajda Başkan’ın Kilisenin yeniden yapılmasını olumlayan görüşlerinden sonra tartışma daha da alevlendi.

Bodrum’da yayın yapan yerel Kent Tv ekranlarında yayınlanan, Ayhan Ongun’un hazırlayıp sunduğu AÇIK GÖRÜŞ programı bu hafta konunun muhatapları Baskın Oran, Mehmet Kocadon ve tartışılan konunun canlı tanıklarından Hüseyin Şakar’ı davet etti.

Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un katılmadığı programda Prof. Baskın Oran kilise konusunun geçmişini, bugün gelinen noktayı ve niye böyle bir projeye destek verdiğini örneklerle açıkladı.

Bu arada programa telefonla ve mail yoluyla katılan çok sayıda izleyici oldu. Telefonların kilitlendiği programda özellikle mail yoluyla gelen tüm soru ve görüşler değerlendirildi.

Hayli hararetli tartışmalara konu olan programda Baskın Oran özetle şunları söyledi.

“Yaklaşık 200-300 yıllık tarihi olan kilise 1965 yılında yaşanan Kıbrıs olaylarının da etkisiyle her iki tarafta yaşanan duygusal tepkiler yüzünden 1969 yılında “her an yıkılmaya müsait bir binadır” şeklinde uydurma bir raporla üstelik de dinamitle yıkılmıştır.

Bu yanlış girişimi engellemeye çalışan bir avuç insan da ne yazık başarılı olamamış. Bodrum halkı için büyük bir ayıp olarak tarihimize geçen bu olayı telafi etmeye, Rum halkına yapılmış bu kötülüğü ortadan kaldırmamıza vesile olacak bu girişime yönelik şimdi paranoya düzeyinde itirazlar gelmekte.

Nüfusunun yüzde doksan dokuzu müslüman olan bir ülkede artık sayıları binlerle ifade edilecek kadar azalmış gayri müslimlerden bu korku niye? Anlamak mümkün değil. Bu durum ulusalcı kesimin bir aşağılık kompleksidir ki ben bu ülkenin bir yurttaşı olarak böyle bir durumu kabullenemiyorum.

Böyle iyi niyetli bir girişimin ardında başka nedenler aramak, komplo teorileri üretmek, tamamen bir özgüven eksikliğidir.”

Programın diğer konuğu Hüseyin Şakar da konuşmasında, o dönemleri canlı olarak yaşadığını, o dönemin Halk Eğitim Merkezi Müdürünün “müslüman mahallesinde salyangoz tüccarının ne işi var” diyerek, kilisenin yıkılmasına ön ayak olduğunu, bir belgesel çekimi için gittikleri Yunan adalarında görüştükleri vatandaşların bu konuya çok üzüldüklerine şahit olduklarını ifade etti.

Hüseyin Şakar sözlerini şöyle bitirdi: “Oysa hiç Müslüman ve Türk yurttaşın bulunmadığı bir şehirde camilerin onarılarak müze haline getirildiği ve ziyarete açıldığına şahit olduk. Bu girişimin ardında başka niyetler aramak doğru değildir, kaldı ki, bu kilisenin yeniden yapılmasını bir ibadet yeri açılması olarak değerlendirmek yerine turizme yapacağı katkıyı düşünmek daha doğru olur.”

Programa telefonla katılan turizmci Kıvanç Esendemir ise, bu girişimi doğru bulmadığını; Yunanistan’da bulunan camilerimizin kapatıldığı, bakımlarının yapılmadığı bir ortamda Bodrum’da yeniden kilise yapmak, misyonerliğe hizmet etmektir, dedi.