Sokağa çıkma yasaklarına ilişkin BES tarafından hazırlanan raporda 142'nin üzerinde yurttaşın yaşamını yitirdiği, abluka altındaki ilçelerde 9 bin 500'den fazla kamu emekçisinin yaşamının tehdit altında olduğu belirtildi.

Kamu Büro Emekçileri Sendikası (BES) Genel Merkezi tarafından sokağa çıkma yasaklarına ilişkin hazırlanan rapor Diyarbakır'da şube binasında açıklandı. Rapor BES Genel Başkanı Fikret Aslan tarafından okundu.

Aslan, ''18 Ağustos 2015 tarihinden itibaren toplamda nüfusları milyonları aşan il ve ilçelerde adı konmamış bir sıkıyönetim uygulamasının uzantısı olarak sokağa çıkma yasakları herhangi bir anayasal ve hukuksal dayanak olmadan uygulanmaya başlanmış ve yüz binleri etkileyecek şekilde uygulama devam etmektedir. Ölü ve yaralı sayısının tam olarak tespit edilememesi, ölenlerin cenazeleri günlerce sokak ortasında kalmış, yaralanan vatandaşlarımız hastaneye götürülememiş bu nedenle can kayıpları yaşanmıştır'' dedi.

Yaşanan süreçte kamu emekçilerinin birçok hayati sorun yaşadığını ifade eden Aslan şunları kaydetti:

''Yaşamın tüm alanlarını kısıtlayan yasaklar, Kamu Emekçilerinin ve ailelerinin düşünce ve eylem özgürlüklerini, ulaşım, güvenlik, eğitim, sağlık, örgütlenme başta olmak üzere tüm haklarını kısıtlamaktadır.''

''Kamu Emekçilerinin ILO sözleşmeleri, Anayasa ve Yasalarla korunan sendikal örgütlenme ve eylem etkinlik hakları durdurulmuş, ihlal edilmiş ve engellenmiştir. Sokağa çıkma yasakları süresince yasak olan il ve ilçelere sendikal çalışmalar hiçbir şekilde yapılamamıştır. Üyelerin sorunları ve taleplerine ilişkin herhangi bir faaliyet yürütülememiştir. Üyelerimizin, Kamu Emekçilerinin ve ailelerinin can güvenliği yoktur, temel hak ve hürriyetler kısıtlanmış olup kullanılamamaktadır. Sokağa çıkma yasakları nedeniyle Cizre ve Silopi’de resmi olarak göç ettirilen Kamu/Büro Emekçilerinin nereye ve ne kadar süreliğine gönderildiği belirli değildir. “Hizmet içi eğitime gönderilen öğretmenler” olarak kamuoyuna yansıyan bu durum diğer kamu çalışanlarının da büyük bir kısmının başka illere gitmesi veya il içinde daha güvenlikli yerlere göç etmesi ile sonuçlanmıştır. Öğrenciler en temel haklardan olan eğitim hakkından mahrum bırakılmakta örneğin YGS başvuruları aksamaktadır. Sadece Cizre’de 3.000’den fazla öğrenci bu durumdadır.''

(Kaynak: Evrensel)