Türkiye’nin ilk "sakin şehri" (Cittaslow) Seferihisar, barış içinde bir arada yaşamanın da örnek bir modeli olmaya aday gözüküyor.

Dokuz8haber’e konuşan Belediye Başkanı Tunç Soyer, Seferihisar’da yaşayan farklı etnik-kültürel-siyasal kökenlere sahip topluluklar arasındaki kopukluğu gidermek için yürüttükleri çalışmaları anlattı.

Pek çoğu 40 yıldır Seferihisar’da yaşayan ve ekmeklerini burada kazanan insanlar olmasına rağmen bu insanların kendilerini bir süre öncesinde kadar yabancı olarak nitelendirdiğini söyleyen Soyer, bu yıl 13 Eylül’de beşincisi düzenlenen “Seferihisarlılar Buluşması” sayesinde önceden düğünlerde ve gecelerde sık sık yaşanan bölgeler-yöreler arası kavgaların bile artık yaşanmadığını ifade ediyor.

Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden gelerek Seferihisar’a yerleşen farklı kültürlere sahip insanların birbirlerini tanımaları ve kaynaşmalarını amaçlayan “Seferihisarlılar Buluşması” farklılıklardan yola çıkarak benzerlikleri bulmayı, bir arada yaşamanın zenginliğini keşfetmeyi ve toplumsal barışa katkı koymayı hedefliyor.

AHISKA TÜRKLERİNDEN KÜRTLERE… 6 BÜYÜK GRUP

Etkinliklerde Ahıska Türkleri, Tokatlılar, Karadenizliler, Yozgatlılar, Doğu ve Güneydoğulular, Afyonkarahisarlılar geceleri düzenleniyor. Seferihisar’a sonradan gelenler arasından en kalabalık grubu Tokatlılar oluşturuyor. Onları Karadenizliler ve Kürtler izliyor.

“Farklılıklarımız ayrılık değil birleşme nedenidir” inancıyla ilçedeki hemşericilik çatışmalarını ve siyasi kavgaları bitirmek adına yola çıktıklarını söyleyen Başkan Soyer, ülkenin farklı yerlerinden Seferihisar’a gelip yerleşen ancak kendi kabukları içinde yaşayan toplulukları birbirleriyle kaynaştırma amacıyla kermesler düzenlediklerini belirtti. Bu topluluklardan bazılarının 40 seneye yakın zamandır Seferihisar’da yaşamalarına rağmen bir türlü Seferihisarlılaşamadığını anlatan Başkan, beşincisi düzenlenen Seferihisar Buluşmaları hakkında şöyle konuştu:

“40 YILLIK SEFERİHİSARLILAR BİLE KENDİLERİNİ YABANCI GÖRÜYORDU”

“Seferihisar’a çeşitli yerlerden gelen insanlar var; Yozgat’tan, Trabzon’dan Afyonkarahisar’dan gelmişler fakat bunlar hep kendi kabukları içinde yaşadılar. Kendi aralarında evlendiler, kendi aralarında piknikler, kermesler, geceler düzenlediler. Dolayısıyla bir türlü Seferihisarlılaşamadılar. Halbuki bu insanlar yaklaşık 40 senedir Seferihisar’dan ekmek kazanıyor. Seferihisarlıların gözünde onlar yabancı gözüküyor, onlar da kendilerini Seferihisar’a yabancı görüyor. Bu insanları tespit ettik ve altı büyük grup olduğunu fark ettik: Tokatlılar, Yozgatlılar, Ahıska Türkleri, Karadenizliler, Kürtler ve Afyonkarahisarlılar. Bu altı grubun dernekleriyle görüşerek kendi kabuklarını kırmalarını söyledik.”

“MUAZZAM BİR HAZİNE İÇİNDE YAŞADIĞIMIZI FARK ETTİK”

Seferihisar’a farklı bölgelerden gelip yaşayan her topluluğun zengin bir kültürü olduğunu belirten Başkan Soyer, bu kültürleri Seferihisarlılara ve birbirlerine tanıtmak amacıyla harekete geçtiklerini belirtti. Bu amaçla yılın belli günleri altı gün sürecek etkinlik alanları kurulduğunu aktaran Soyer, şöyle devam etti:

“Altı gün devam eden bu etkinlikler sayesinde çok zengin bir kültürümüz olduğunu fark ettik, aynı doğa gibi. Muazzam bir hazine içinde yaşadığımızı fark ettik. Doğadaki çeşitlilik ne kadar zenginse, insanlardaki kültür farklılığı, gelenek farkları ne kadar çoksa toplum da o kadar zengin.”

SEFERİHİSARLILAR BULUŞMASI KAVGALARI SONA ERDİRDİ

Seferihisar halkını büyük oranda birbiriyle kaynaştıran “Seferihisarlılar Buluşması” etkinlikleri sonrasında düğünlerde ve gecelerde yaşanan kavgaların da son bulduğunu belirten Başkan Soyer, “Eskiden mesela şehit cenazesi geldiğinde Seferihisarlı gençler Kürtlerin olduğu mahallelerde havaya silah sıkıp davullar çalardı” diyor.

Bölgedeki çatışma zemininin yalnızca hemşericilikten değil, etnik ve siyasi nedenlerle de yaşanabildiğini belirten, hemşeri derneklerindeki başkanların çeşitli siyasi partilerde görev almasının da bu noktada bir etken olduğunu düşünen Başkan, “Şimdi ne ben onların gözünde CHP’liyim, ne onlar benim gözümde herhangi bir partiye mensup. Bu insanlar bir arada yaşama kültürünün kurucuları ve paydaşlarıdır. Fakat tabii ki Seferihisar Türkiye’den bağımsız değil, Türkiye’deki gelişmelerden Seferihisar da etkileniyor ” dedi.

“ESKİDEN İNSANLAR BİRBİRLERİNİ ÖCÜ OLARAK GÖRÜYORDU”

Beşincisi düzenlenecek “Seferihisarlılar Buluşması” hakkında görüşlerini aldığımız Karadenizliler Derneği üyesi Ayhan Artun da eskiden insanların birbirlerini öcü olarak gördüğünü, son yıllarda ise bunun değiştiğini, insanların birbiriyle kaynaşmaya başladığını söyledi. 90’lardan beri Seferihisar’da yaşadığını belirten Ayhan Artun, “Seferihisarlılar Buluşması”nın başlamasıyla eskiden yaşananların geride kaldığını belirtti.

“BARIŞ BU KADAR KOLAY İŞTE”

Seferihisar Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Yetkilisi Kıvanç Ege ise “Seferihisarlılar Buluşması”nın tüm Türkiye’ye örnek olabileceğini söylüyor ve ekliyor: “Barış bu kadar kolay işte. Önceden Seferihisar’a sonradan gelenler “yabancı” diye ötekileştiriliyordu. Şimdi bu ortadan kalktı. Birarada yaşam kültürünü geliştirdik. Etkinliklerde Kürtçe şarkılar da söyleniyor. Hiçbir sorun da yaşanmıyor.”

Kaynak: dokuz8haber.com