Osmanlı döneminde okul sayısı binlerle ifade edilen gayrimüslim toplumların bugün toplam 24 okulu bulunuyor. Son yıllarda, eğitim alanında gündeme gelen değişikliklerle azınlık okullarını da kapsayacak şekilde kısmi iyileştirmeler yapılmış olsa da, gayrimüslim toplumlara ait okullar birçok sorunla karşı karşıya. Sorunların başında, herhangi bir ücret talep etmemesine rağmen azınlık okullarının, “özel okullar” ile aynı yönetmeliğe sahip olması ve “misafir öğrenci” uygulaması geliyor.

Lozan Antlaşması ile azınlıkların kendi eğitim kurumlarını kurup yönetme ve eğitim hakkı güvence altına alınmış olsa da, Antlaşma’da belirlenen bazı hususlar hayata geçirilmeyerek, azınlıklar üzerindeki baskılar eğitim alanında da uzun yıllar devam etti.

Lozan Antlaşması’yla, Ermeni, Rum ve Yahudilere “azınlık” statüsü ile anadilde eğitim gibi bazı temel haklar tanınırken, Süryani toplumu anadilde eğitim hakkından bütünüyle mahrum bırakıldı.

Geçen yıl İstanbul’da açılan Mor Efrem Süryani Anaokulu ile birlikte Süryaniler anadillerinde eğitime 86 yıl sonra kavuştu. 1924 yılında 138 azınlık okulu bulunmaktayken, 2015-2016 eğitim öğretim yılında İstanbul’da bulunan 23 okulun 16’sı Ermenilere, 5’i Rumlara, 1’i Yahudilere, 1’i de Süryanilere ait. Bunun dışında 2013 yılında Gökçeada’da (İmroz) açılan Rum okulunun bu yıl itibariyle ortaokul ve lise düzeyinde de eğitime başlayacağı belirtiliyor.

“MİSAFİR ÖĞRENCİ” UYGULAMASI ÇÖZÜM DEĞİL

Bu yıl kuruluşunun 122. yılını kutlayan İstanbul Beyoğlu’ndaki Zoğrafyon Rum Lisesi’nin müdürü, en büyük sorunun öğrenci azlığı olduğunu, Yunanistan’dan gelen öğrencilere ise ancak “misafir” statüsünde eğitim verilebildiğini belirtiyor.

Cumhuriyet gazetesinden Umur Yedikardeş’in haberine göre, Zoğrafyon Rum Lisesi’nin 42 öğrencisi bulunuyor. Okul Müdürü Yani Demircioğlu, “6-7 Eylül olaylarından sonra Rumlar İstanbul’da kalmakta direndiler. Okulun en kalabalık nüfusu 1955’ten sonradır. 1996 yılında 55, bugün ise 42. Bunları bir grafik halinde görürseniz, evet grafik aşağı iniyor ama belli bir yerden sonra sabit kalıyor. Halen kalp atıyorsa, hayat devam ediyor demektir” dedi.

Okulun en büyük sorununun öğrenci azlığı olduğunu belirten Demircioğlu, “Yunanistan’dan gelen öğrenciler misafir statüsünde eğitim alabildiklerinden diploma alamıyor” diye konuştu.

İMROZ’DA NORMALLEŞMEYE DOĞRU…

Gökçeada’daki (İmroz) eski Rum okulunun 2013 yılında restore edilmesiyle, okulun bu yıl ortaokul ve lise düzeyinde de eğitim vermeye başlaması bekleniyor.

Toplam 15 öğrencisi bulunan Gökçeada Rum Okulu’nun uzun yıllar sonra eğitime yeniden başlayacağının açıklanmasının ardından, İmroz kökenli Rum yurttaşlar da Gökçeada’ya geri dönüş yapmaya başladı. Bu yıl orta ve lise düzeyinde başlayacak olan eğitimle birlikte adaya Yunanistan’dan beş aile daha geldi.

İmroz Eğitim ve Kültür Derneği’nden Laki Vingas, okul ile birlikte adanın gerçek ve doğal kimliğine kavuştuğunu belirterek, “Vicdanların üzerinde bırakılmış yıkıntılar vardı. Bunu attık. Toplumları ayakta tutan hayalleridir. Gerçekleştirilmesi zor olan bir projeyi, yerel halkın iradesiyle yaptık” diye konuştu.

MALİ DESTEĞE İHTİYAÇ DUYULUYOR

Eğitim alanında ayrımcı bir skandal olarak nitelendirilen “soy kodu” uygulaması ile yakın tarihte gündeme gelen Ermeni okullarında ise en büyük sıkıntı mali sorun.

Vakıflar Arası Dayanışma ve İletişim Platformu Eğitim Komisyonu Koordinatörü Nurhan Palakoğlu, azınlık okullarının “özel okul” statüsünde olduğunu, fakat özel okullarda olduğu gibi, öğrencilerden ücret talep edilmediğine dikkat çekti.

Palakoğlu, “Klasik özel okullardan en önemli farkımız, okullarımızda öğrencilerden bedel alınmamasıdır. Ekonomide yaşanan olumsuzluklardan toplumumuza mensup aileler de etkilenmiş, okullarımıza bağışlar azalmış ve artan maddi ihtiyaçları karşılamakta ciddi sıkıntılar yaşanmaya başlanmıştır” dedi.

“Misafir öğrenci” uygulamasını çözüm bekleyen sorunlar arasında gösteren Palakoğlu, “Misafir öğrenci problemi her azınlık okulunda olduğu gibi bizim de sorunumuz” diye konuştu.

Geçen yıl İstanbul Yeşilköy’de açılan Mor Efrem Süryani Anaokulu ile 86 yıl sonra ilk kez anadilde eğitim hakkına kavuşan Süryani toplumunun ise bu yıl 48 öğrencisi var. Süryani Vakıf Temsilcisi Sait Susin, Süryanilerin, bir kilise yapılırken yanına eğitim kurumu da açılması gibi bir geleneği olduğunu belirterek, “İlköğretim kurumu ile ilgili de çalışmalara başladık, mali desteğe ihtiyacımız var” dedi.