Şırnak'ın İdil İlçesisine bağlı Mağara Köyü'nde yaşayan ancak bölgedeki şiddet olayları nedeniyle Avrupa'ya göçeden Yezidiler, 28 yıl sonra anavatanlarına dönüş kararı aldı.

Almanya'da yaşayan Yezidilerin oluşturduğu 10 kişilik bir komisyon, Mardin'in Midyat İlçesi yakınlarındaki Mağara Köyü'ne gelerek incelemelerde bulundu.

Midyat İlçesi'ne 25 kilometre mesafede bulunan Mağara Köyü'nde yaşayan ve bölgede yaşanan çatışmalı ortam nedeniyle 1985 yılında Almanya'ya göçeden Yezidiler, 28 yıl sonra köylerine dönmek için çalışma başlattı.

Merkezi Almanya’da bulunan Kivah (Mağara) Köyü Kalkındırma Derneği öncülüğünde kurulan 10 kişilik bir komisyon, Mağara Köyü'ne gelerek incelemelerde bulundu. Harabeye dönen evlerin, mabetlerin restoransyon, bakım ve onarımı için zarar tespiti yapan komisyon üyeleri, köye elektirik hattının bağlanması, su şebekesinin döşenmesi ve alt yapı çalışmalarına başlanması amacıyla Şırnak Valiliği ve İdil Kaymakamlığı'na başvuruda bulundu.

'TOPRAĞI ÖPMEK İSTEDİM'

Almanya'nın Bremen kentine 1985 yılında göçettiğini belirten 58 yaşındaki Nurettin Genç, o tarihte köyde 92 hane olduklarını ancak bu sayının Avrupa'da 450'ye çıktığınını belirterek, "Başlayan çözüm süreci bizlere umut verdi ve biz de bu sebeple köyümüze geri dönme kararı aldık. Göç ettiğim tarihten bu yana ilk kez köyüme geliyorum. Aradan tam 28 yıl geçti. Gerçekten çok heyecanlıyım. Toprağı gördüğümde öpmek istedim. Tabi ki köye dönüş insanı heyecanlandırıyor" dedi.

'KÖYÜMÜZE KESİN DÖNÜŞ KARARIMIZ VAR'

Köylerine dönmek için 10 kişilik bir komisyon oluşturduklarını belirten Osman Akbulut ise, "Komisyonda görev alan arkadaşlarla köyde ilk incelemelerimizi yapıyoruz. Zarar ve ziyan tespitinde bulunuyoruz. Daha sonra evlerimizi, mabetlerimizi tekrar onaracağız. Birçok eksiklikleri var, bunu gördük. Ayrıca köyümüzün alt yapı, elektrik ve su şebekesine de ihtiyacı var. Valilik ve kaymakamlığa bu sorunlarımızı anlattık. Onlardan köyümüzdeki bu eksikleri tamamlamalarını bekliyoruz. Köyümüze kesin dönüş kararımız var. Bu kesin dönüş yavaş yavaş olur. Birden olmaz, çünkü köyümüzde şuan ne su var, ne de elektrik hattı var. Evlerimiz harabeye dönmüş durumda. Geri dönüş kararımızı biz civar köylerimizde yaşayan insanlara da duyurduk. Onların da bize sahip çıkmasını istiyoruz. Eskisi gibi değil, artık Türkiye’de yeni bir dönem başlıyor. Umutluyuz, her şey çok daha güzel olacak. Bütün Yezidilere çağrımız var. Herkesin tekrar kendi köyüne dönmesini istiyoruz. Ortam geri dönüş yapmaya elverişlidir" diye konuştu.

'KÖYÜ BOŞ GÖRÜNCE ÇOK AĞLADIM'

Komisyonun tek kadın üyesi Hazal Genç, 19 yaşında terk etmek zorunda kaldığı köyüne ilk geldiğinde, duygulandığını ve ağladığını anlatarak, şöyle konuştu:

"Çözüm süreci bizleri sevindirdi ve bunun sonucunda da köyümüze geri dönüş kararı verdik. Ben bir anne olarak artık çocuklar ölmesin diyorum. Kürt, Türk bütün annelerinin acıları aynıdır. Barış istiyoruz. Kimse acı çekmesin istiyoruz. Köydeki evleri, mabetleri yıkılmış olarak gördüğümde hüzünlendim. Köyün içi bomboş, dağlar boş. Mezarlıkların yanında hiç kimse yok. Köyümüz boş kaldığı için çok üzülüyorum. Halbuki biz buradan göç etmeden bu evlerin damlarında, sokak aralarında çocuklar çok güzel oyunlar oynarlardı. Eskiye ait hiçbir şey kalmamış. Bu durumu görünce çok ağladım. Buraları çok özledim. Köyümü altın gibi seviyorum. Altın ne kadar kıymetliyse köyümüz de bizim için o kadar değerli ve kıymetlidir. Biz devletimize güvendik ve tekrar köyümüze geri dönme kararı aldık. Köyümüzü tekrar eski haline getirmek istiyoruz. O kadar senedir oradayız, bilmiyoruz günümüz nasıl geçiyor. Orada nasıl yaşadığımızı bilmiyoruz. Çocuklarımız ve bizler orada çok sıkıntı çekiyoruz. Burası çok iyidir. Bu köyden çıkan insanlar artık geri dönsün ve köyüne sahip çıksın."

'BABAMIN MEZARINI ONARACAĞIM'

Çocuklarıyla birlikte Almanya’nın Bielefeld şehrinde yaşadıklarını belirten Şükrü Tuncel ise, barış süreciyle birlikte köye dönmeye karar verdiğini ifade ederek, "Barış sürecini duyduk bu yüzden köyümüze geri dönmek istiyoruz. Memleketin, köyümüzün özlemi var bizlerde. Herkes doğduğu, büyüdüğü yeri hiçbir zaman unutmaz. Köyümüze geleceğiz. Ölülerimizi ta Almanya’dan buraya getiriyoruz. Babamın mezarını yaptırmak için 9 bin lira harcadım. Onu burada yalnız bırakamam. Babamın mezarını takip etmem, gözetmem lazım. Mecbur köyümüze geleceğiz. Devletimizin yetkililerinden de köyümüzün altyapısı için destek bekliyoruz. Köyün her tarafı bozuk. Köyümüzde elektrik vardı zamanında, şuan direk de yok, trafosunu da almışlar. Köyümüzün bütün çevresi ormandı, ormanımızı kesmişler" ifadelerini kullandı.