16 Nisan 2014 tarihinde İstanbul'da kurulan Ateizm Derneği popüler dini programlar yapan Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’na Çarşamba günü Çağlayan Adliyesinde dava açacak.

14 Temmuz 2014 tarihinde ATV’de yayınlanan “Nihat Hatipoğlu İle İftar Saati” adlı programda program sunucusu Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu seyircilerden gelen bir soruyu yanıtlarken ateistlere karşı şu ifadeleri kullanmıştı:

“Her ateist aslında Allaha sığınıyor. Ben hiçbir ateisttin Allah’ı inkar ettiğine inanmıyorum, inkar ediyoruz diyenler yalan söylüyor. Çünkü hepsi sıkışınca Allah’ım demeye başlıyor. Aciz kalınca Allahım Yarabbim demeye başlıyor gözleri sağa sola dönüyor ne ateisti.

Her şey Allah’ın varlığının delilidir onun için hiçbir ateistin Allah’ı inkar ettiğine inanmıyorum şahsen. Şeytan bile Allah’ı inkar etmiyor Şeytan ne diyor Allah’ım beni ateşten yarattın. Ee! ateistlerin en büyük babası Şeytan, yani öyle sayılırsa Şeytan onlardan çok daha temizdir.”

Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu ertesi gün aynı programda bir soru üzerine belirtilen bu ifadelere ek olarak şunları söylemişti:

“İlk inkarcı da şeytandır ama Şeytan Allah’ı inkar etmemiştir, büyüklenmiştir bundan dolayı şeytanlık vasfını kazanmıştır. İnançsız olanlara çelmeyi de ve inançsız olanlara oltayı da Şeytan atar bu nedenle hepsinin lideri şeytandır dedim. Babaları yani mecazi anlamda babaları bu işin şeytandır dedim.”

ATEİSTLERE KARŞI KİN VE NEFRET AŞILAMAYA ÇALIŞMAKTA”

Nihat Hatipoğlu’na dava açacak olan Ateizm Derneği’nden yapılan açıklamada ise şöyle denildi:

“Bu ifadelerle Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu hiçbir bilimsel ve dinsel temele dayanmadan sadece Ateistleri şeytanın çocuğu ve şeytana tapan ve toplumdaki bütün kötülüklerin baş sorumlusu olarak gösterme çabası içine girerek, ateistlere karşı kin ve nefret aşılamaya çalışmaktadır.

Bu, Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nun bilimsel doktrinden uzak olduğu ve bu konuda hiçbir bilgisinin de olmadığı gerçeğini ortaya koymaktadır. Tanrı olgusunu reddeden bir topluluğun tanrının yaratmış olduğu söylenen bir varlığa yada meleğe tapmasının veya onun buyruğu altında olmasının hiçbir mantıklı açıklaması yoktur. İlahiyat Profesörü olan birinin bunu anlayabilecek bir bilgi ve birikime sahip olması muhtemel bir durum olacaktır.

Fakat bu durum açıkça gösteriyor ki Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nun bilerek ve isteyerek bu ve buna benzer ifadeler kullanarak toplumda yaşayan insanlar arasında bir ayrımcılık yaratma ve toplumdaki bazı kesimleri ötekileştirme gayreti içinde olduğu bellidir. Toplumdaki genel kanıyla Ateist olarak bilinen, farklı düşünce ve felsefi akımları benimsemiş olan kişileri toplum nezdinde küçük düşürmek, aşağılamak ve hedef göstererek halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek istemektedir.

Her biri bir insanlık suçu olarak tarihimize kara bir leke olarak işlenen, Maraş, Malatya, Çorum Olayları ve 37 kişinin katledilmesine neden olan Sivas Katliamı, hep bu tarz insanların, toplumda belirli bir konumda bulunan, kitleleri yönlendirebilecek ve sözü dinlenebilecek kişilerin halkı galeyana getirerek ve açık hedef göstererek yapmış oldukları konuşma ve ötekileştirme söylemleri ile ortaya çıkmıştır.

Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nun televizyon programlarında sürekli ötekileştiren ve aşağılayarak hedef haline getirmeye çalıştığı ateistler, sarf edilen bu düşmanca söylemlerden rahatsızlık ve endişe duymuş, tedirgin ve rencide olmuşlardır. Çünkü bu tür söylemler toplum ve kamu barışını tehlikeye sokabilecek vasıf ve mahiyette olup bu tür bir inanışa sahip olan insanlara yarın Türkiye’nin her hangi bir yerinden bir saldırının gelmeyeceğini hiç kimsenin garanti etmesi mümkün olmayacaktır.”

“TARİHE NOT DÜŞMEK İSTERİZ”

Ateizm Derneği tüm bu nedenlerle dinsiz ve inançsız yurttaşlar adına inisiyatif kullanarak Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’na dava açacağını duyurdu.

Dernek açıklamasını “Bu vesileyle toplumumuzdaki dinsiz ve inançsız kesimin bundan böyle sosyal hayatta olduğu gibi mahkemelerde de yalnız olmadığını tarihe not düşmek isteriz” diye tamamladı.

ATEİSTLER YALNIZ DEĞİL

“Artık yalnız değiliz” diye yola çıkan Ateizm Derneği, Türkiye'de yaşayan inançsızların, dinsizlerin ve benzeri düşüncelere sahip olan kişilerin aynı çatı altında toplanarak toplumu bu konularda bilinçlendirmek, dinsiz ve inançsız bireylerin kendi arasında yardımlaşma ve dayanışma sağlamalarını, sosyal alanda örgütlenmelerini ve hukuki dayanışmalarını sağlamak, hukuki ve sosyal platformda dini baskı ile mücadele etmek için kurulmuştu. (Demokrat Haber)