Hükümetin, hayata geçirilmeyen Alevi Açılım Paketi’ni güncelleme kararı Alevilerden destek görmedi. Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Selahattin Özel, bu konuda bir samimiyet görmediklerini ve inançlarının olmadığını belirterek, “AKP hükümetinden umutlu değiliz. Sorun samimiyet sorunu. Başbakan'ın böyle bir üslubu varken nasıl güveneceğiz?” dedi. Özel, 3. Köprü için de isim önerisinde bulundu: Barış Köprüsü olsun...

Özel, Hürriyet’e şu değerlendirmeleri yaptı:

‘İNANMIYORUZ’

“AKP Hükümetine güvensizliğimiz söz konusu. Tabii ki bu durup dururken olmadı. Geçtiğimiz çalıştay sürecinde Başbakan’ın takındığı tavır ve teolog, antropolog hatta Alevi bile olmayan Ökkeş Şendiller gibi bir ismin çalıştaya davet edilmesini bilerek yapıyorlar, işi sulandırmak için yapıyorlar diye algılıyoruz. Başbakan’ın nefret suçu kapsamına girecek tavrı herkesi rencide etti. Reyhanlı’da ölenlere ‘53 Sünni vatandaşımız şehit oldu’ dedi. Bunu dünyanın hiçbir yerinde hiçbir lider yapmaz.

‘BARIŞ KÖPRÜSÜ OLSAYDI’

Aynı şekilde 3. köprüye verilen Yavuz Sultan Selim ismi de öyle. Köprüye katliam yapanın adı verilemez. İster Alevi ister Sünni olsun bu böyledir. Zihniyet değişmeli. Nasıl güveneceğiz? Bizim isim talebimiz yok. İsim dayatmamız da yok. Sorun samimiyet sorunu. Madem barış sürecindeyiz. ‘Barış Köprüsü’ olsaydı. Ayrım yaratmayacak bir isim. Alevi-Sünni, Türk-Kürt ayrımını Başbakan yapıyor. Bizim laik sisteme aykırı isteklerimiz yok. Devlet dinden elini çeksin istiyoruz. Devletin dini var şu an. Uluslararası hukuka da uymuyor. Alevi ve Sünniler karşı karşıya getiriliyor. Bizim inancımız yok. AKP hükümetinden umutlu değiliz.”

DERSİM’DEKİ YIKIM

Özel, Dersim’de Munzur ve Pülümür çaylarının birleştiği noktada yer alan ve Aleviler için kutsal kabul edilen Gola Çetu Parkı’na ilişkin yıkım kararıyla ilgili olarak da, “Doğa katlediliyor ve bir yandan da Alevilerin kutsal saydığı bir alan tercih ediliyor. Bu da özellikle inadına, kasıtlı yapılıyor anlayışını aklımıza getiriyor. Bizim inancımızda herşey insan için. Başbakan her konuşmasında papağan gibi ‘Yaradılanı severim yaradandan ötürü’ diyor. Yaradılanın içinde böcek de var çiçek de insan da. Ayrıca o sözü söyleyen Yunus Emre de bir Alevi” yorumunu yaptı.