İşte bu sorulara Buğday Derneği'nin yanıtları...

- Ekolojik ürün nedir?

Organik ( ekolojik ) ürün tohumdan hasata, hasattan son kullanıcıya ulaşıncaya kadar tüm aşamalarında insana ve ekosisteme zararlı hiçbir kimyasal girdi, katkı maddesi ve yöntem kullanılmadan üretilen kontrollü ve sertifikalı ürünlerdir.

Kanun ve yönetmeliklerce tanımlı şartlar dahilinde tüm süreçte izlenebilirliğin sağlandığı, her bir verinin kayıt altına alındığı bir tarım metodudur.

- Ekolojik ürün ne değildir?

Dikkat!: “Organik” kelimesi ile eşdeğer anlamlı kelimeler sadece “Ekolojik” ve “Biyolojik” kelimeleridir. Bunun dışında kullanılan ve ürünün sağlıklı olduğuna yönelik çağrışım yapan “doğal”, “naturel”, “%100”, “hormonsuz”, “arılı”, “hakiki”, “saf”, “köy ürünü”, gibi ifadelerin yasal dayanağı ve herhangi bir garantisi, teminatı yoktur. Tüketicinin ekoloji ve sağlık konularında bilinçlenmesine paralel tüketiciyi yanıltarak aynı ürünlerin tüketimini sürdürmek amaçlı bir uygulamadır.

Dikkat!: “Hormonsuz” veya “arılı” üretim zaten sadece üründe hormon kullanılmadığını ifade eder, herhangi ürünler hormonsuz dahi bile olsa bu ürünlerde suni gübre ve çok sayıda zirai ilaç vs kullanılmaktadır. Ayrıca bu ifadelerin yasal dayanağı ve belgeleri yoktur.

Dikkat!: Her sertifika “ekolojik ürün sertifikası” değildir. Türkiye’ de “Eurepgap” diğer adı ile “iyi tarım uygulamaları” ve ürünlerine de sertifika verilmektedir. Bu ürünler kimyasal girdilerin asgari miktarda ve doğru kullanıldığı ve hijyenik koşullara dikkat edilerek üretilen kontrollü ve sertifikalı ürünlerdir, sağlık ve çevreye etkileri açısından organik ürünlerle karşılaştırılamazlar.

SERTİFİKASINI İSTEYİN!

ETİKET BİLGİLERİNİ KONTROL EDİN.

ÖNCE SAĞLIK:

Konvansiyonel tarım ürünlerinin gıdamız üzerinde bıraktığı kimyasal kalıntılar kanser, üreme bozuklukları, gen mutasyonu, sinir sistemi rahatsızlıkları, bağışıklık sistemi zararları gibi farklı birçok sağlık sorununa neden olmaktadır. Araştırmalar bu kimyasal kalıntılardan çocuklarımızın yetişkinlere oranla daha fazla etkilendiğini göstermektedir. Bu kalıntılar gebelik esnasında ve sonrasında anne sütü yolu ile bebeklere de geçebilmektedir.
*Ayrıca sulara ve doğaya karışan zirai ilaçlar balıklar ve diğer hayvansal ürünlere geçmekte, yemler aracılığı ile hayvancılık ürünlerine taşınmakta ve onların yağ dokularında birikme sureti ile katlanarak gene bize dönmektedir.
*Zamanla bu zirai ilaçlara karşı böcekler ve hastalık etmenleri dayanıklılık kazanmakta, bu da mücadelede zehirli bileşiklerin dozajını arttırma veya daha zararlı içerikli pestisitler kullanma gereğini doğurmaktadır. Bu sebeple günümüzde ağırlıklı olarak sistemik ilaçlar kullanılmaya başlanmıştır.
* Zirai ilaç kalıntıları yıkayarak veya kabuğunu soyarak geçmememektedir.
*Ayrıca zirai ilaçların akut – direkt olan etkileri yüzünden de ( zirai ilaç fabrikaları çalışanları, çiftçiler vs ) Dünya Sağlık Örgütüne göre her yıl 500 bin kişi tarım ilaçlarından zehirlenmekte ve bunlardan 5 bini bu nedenle yaşamını yitirmektedir.
* Zirai ilaçların bir çoğu insan sağlığı üzerindeki etkileri tam anlamıyla araştırılmadan tarım sektörünün kullanımına sunulmaktadır.
*Bütün bunlar en başta bitki zararlıları denen türleri avlayan faydalı böceklerin, kuşların ve tozlanma için gerekli arıların hızla yok olmasına sebep olarak doğanın kendi içinde yarattığı dengeleri bozmakta ve yaratılan tarımsal yöntem ve sistemler insanı, doğayı bir bütün olarak yaşamı sürdürülemez kısır bir döngü içine itmektedir.
* İşlenmiş ürünlere gelince de ekolojik ürünler açıkça sağlık avantajına sahiptir. Konvansiyonel işlenmiş gıdalar yapay katkı maddeleri içerir, bunlar açıkça bilindiği gibi sağlığa zararlıdır. Katkı maddelerinin yanı sıra uygulanan işlemler açısından konvansiyonel ürünlere göre son derece sağlıklıdır. Bunun en basit örneği organik tarımda üretilen zeytinyağında rafinerasyon işlemine izin verilmediği gibi asiditesini düşürmek amaçlı işlem ve katkı maddelerine de izin verilmez.

- Zirai ilaçlar niye kullanılırlar?

Böcek öldürücüler, yabancı ot ilaçları, mantar öldürücüler başta olmak üzere örümcek öldürücüler, bazı petrokimyasal yağlar, nematod öldürücüler, kemirgen öldürücüler, salyangoz öldürücüler, bakteri öldürücüler ve diğer olarak gruplandırılabilmektedir.
Zirai ilaçların yanı sıra tozlama ve bitki gelişimi için kullanılan hormonlar, suni gübreler, depolamada kullanılan zehirler, gıda katkı maddeleri hep birlikte yaşamımızda yarattığımız diğer kirliliklerle birleşerek, birleşik etki tabir edilen biçimde insan sağlığını olumsuz etmektedir.
Neden mi kullanılır? Birim alandan daha yüksek verim almak, raf ömrünü uzatmak, erken hasat yapmak, görüntüsü/albenisini yükseltmek vs. Yani birim zamanda birkaç on yıl sürecinde daha çok kazanmak adına gelecek nesillere çölleşen topraklar, kirli ve yok alan su kaynakları bırakmak adına.

- Ekolojik Pazarlar, güvenilir mi, nasıl denetlenirler?

%100 Ekolojik Pazarlar %100 Ekolojik Pazar standartları ve izlenebilirlik sistemi dahilinde yönetilir ve denetlenirler. 2009 sonunda açılan Kartal %100 Ekolojik Pazarı ile İstanbul da pazarların sayısı hızla artmış bu da ekstra izlenebilirlik sistemlerini gerektirmiştir. Buğday Derneği bu süreçte ekibini geliştirerek ve açtığı her yeni %100 Ekolojik Pazar’da Belediyelerin projeye sahip çıkmasının önemle altını çizerek belediyelerin proje ile ilgili ziraat veya gıda mühendisleri istihdam etmelerine ön ayak olmuştur. Kendi bünyesindeki ve belediye personeli olan bu mühendislere organik tarım ve %100 ekolojik pazar standartları konularında teorik eğitimin yanı sıra, çiftliklerde arazi deneyimi edinmelerini de sağlamıştır. %100 Ekolojik Pazar standartlarının bir şartı olarak tüm bu mühendisler TSE ve Tarım Bakanlığı’nın birlikte organize ettiği organik tarım kontrolör kursuna da katılmakta ve kontrolör belgelerine almaktadırlar.
Derneğimiz sadece pazarın kurulduğu günler ürünlerin kayıt altına alınması çalışmaları değil aynı zamanda bakanlık, tarım il ve ilçe müdürlükleri ve kontrol ve sertifika kuruluşları ile de sürekli iletişim içinde çalışmaktadır. Sadece sertifika değil üreticinin üretim detaylarını içeren sertifika eki istenmekte, sera ve depolanan ürünlerde ayrı kayıt sistemi uygulanmaktadır. Belirli aralıklarla aracı firmaların depoları denetlenmekte, stokları kontrol edilmektedir. 2011 de derneğimizce hazırlanan bir stok kayıt ve takip programının kullanılması zorunlu hale getirilecektir. Şüpheli durumlarda kontrol ve sertifikasyon firmalarından, tarım il ve ilçe müdürlüklerinden baskın denetimler rica edilmektedir. Bazı durumlarda derneğimiz ziraat mühendisleri de arazi baskın denetimlerine gönderilmektedir.

Pazara örneğin Şişli ye denetim ekiplerimiz gece 3.00 te gelmekte, denetim ekibi gelmeden hiçbir esnafın tezgahını yerleştirmesine izin verilmemektedir. Giriş çıkışta her taze ürünün çeşidine, üreticisine göre miktarı kayıt altına alınmakta, üretici beyanı ve fatura ile karşılaştırılmaktadır. Tüm mali belgeler denetlenmekte, belge sahteciliğine karşı üreticiler aranmaktadır. Pazar bitiminde de kalan ürünler kayıt altına alınmakta böylece üretici ve aracıların stok takibi yapılabilmektedir. Tüm bu bilgiler kontrol ve sertifika kuruluşlarına haftalık olarak bildirmekte ve bu kuruluşlar kendilerinde birim ürün başına kayıtlı olan ürün stoklarından bu miktarları düşmektedir. Dolayısı ile izlenebilirlik sağlanmakta hiçbir üretici üretim/hasat miktarından fazlasını satamamaktadır.
Kaynak yaratıldığı belirli dönemlerde ürünlerden numine alınarak akredite laboratuarlarda analize tabi tutulmaktadır.
Sertifikaların birer kopyası pazarda sizler için hazır bulunmaktadır.
Yaptığımız bütün bu kontrol, denetimler ve sertifika kuruluşları ile işbirliğimiz sayesinde 2006 yazından beri 7 üretici veya aracı firmanın hem pazarlardan hem de sektörden ihracı sağlanmıştır.
Mamul/paketli ürünler konusunda ilgili sertifika kuruluşuna her yıl bilgi verilmekte, etiket bilgileri, sertifikaları, faturaları ve gıda üretim iznine dair belgeleri sizler için kontrol edilmektedir.


- Konvonsiyonel ürüne göre ekolojik ürünlerin ne farkı vardır?
Karşılaştırma yapılırken en önemli faktör aynı türün aynı şartlarda, ortamda yetiştirilmesi ve aynı zamanda hasat edilmesi ve analize sunulmasıdır. Bu koşullarda yapılan araştırmalar göstermektedir ki organik ürünler fosfor, demir, çinko gibi mineraller, besin lifleri, antioksidanlar, vitaminlar açısından konvansiyonel ürünlere göre daha besleyicidir. Ve daha az nitrat içerir.

- Ekolojik ürünler neden pahalı?

Öncelikle “pahalılık” kavramına tersten de bakabilmeliyiz. Yani “yoksulluk” yani “alım gücünün düşük olması”. Zaten %100 Ekolojik Pazar projesinin en önemli amaçlarından biri değil midir? Halkımıza bu ürünleri en kısa yoldan, uygun fiyata sunabilmek. Ancak alım gücünün düşük olması ülkemizin politikalarının ve ekonomik durumunun bir sonucudur. Ekolojik ürünler son beş yılda %100 Ekolojik Pazar projeleri sayesinde ucuzlamıştır ancak ekolojik ürünün konvansiyonel ürünler fiyatına inmesini hayal etmek ne yazık ki kandırılmayı talep etmektir. Neden mi? Ekolojik üretimde tohum, ekolojik gübre ve zararlılarla mücadele maliyetleri yüksektir. Ot ilacı atılmaması gibi sebeplerle yabani! ot mücadelesi işçilik maliyetini arttırır. Suni gübreler ve sistemik ilaçlar kullanılmadığı için çok ciddi verim kayıpları söz konusudur. Güvencenin bedeli olan kontrol, sertifikasyon ve analizlerinde bedeli maliyetlere eklenmektedir. En son ve en önemlisi sürüm olmadığı için, talep yetersiz olduğu için nakliye, depolama gibi lojistik maliyetler, aracı kurumların araç ve ekip maliyetleri birim ürün başına yansıdığında yüksek olmaktadır. Talebin artışına paralel fiyatlarda düşmektedir. Maliyetler konusunda unutmamamız gereken en önemli konu ise bugün sağlığımız için aile bütçemizden çıkan her kuruşun bizlere aile ve ülke ekonomisine sağlık giderlerimizden azalarak geri dönecek olmasıdır. Kaliteli, gerçek ve ekolojik gıdaya verilen her fazla kuruş bizi kemoterapi, radyoterapi, hastane ve eczaneden uzak tutacaktır.
Açıldığı ilk günden beri sizler için taze sebze ve meyve piyasası takip edilerek ürünlere alt üst fiyat limiti uygulaması yapılmaktadır. Fiyatlara dernek ve belediyelerce müdahale edilmektedir. Fiyat etiketleri denetim ekiplerince konmaktadır.
Mamul/paketli ürünlerde de fiyat takibi yapılmakta, üretici kendi katılıyorsa aynı marka ve gramajdaki aynı ürünün fiyatları market fiyatlarının altında tutulmakta, fatura ile alınıp aracı tarafından satılıyor ise market fiyatlarına yakın tutulmaya çalışılmaktadır.

NTVMSNBC