İlk sosyalist belediye başkanıydı o; ilçenin belediye başkanı vefat edince yapılan erken yerel seçimde, bağımsız aday olarak Adalet Partisi (AP) ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) geçerek belediye başkanı olmuştu Fatsa’nın. Fikri Sönmez: Nam-ı diğer Terzi Fikri, dönemin pek çok sorununu yine halkla birlikte çözmüştü.

Örneğin ilçede 11 bölgede kurulmasına ön ayak olduğu halk komiteleri ile Fatsa’nın o güne dek el atılmamış kanalizasyon, çamur, karaborsacılık sorununun çözülmesini; rüşvet, kadına şiddet, kumar gibi sorunların görüşülmesini; paralarını alamayan belediye çalışanlarına düzenli bir şekilde maaşlarının ödenmesini sağlamıştı.

Yalnız bir ilçenin değil, bir ilin ve hattâ ülkenin demokrasi ile nasıl yönetileceğinin bir göstergesiydi; 1979’da Fatsa... Demokrasinin bugün çokça tartıştığımız sorunlarına o dönem getirilmiş bir çözüm gibiydi Fatsa deneyimi; halkın katılımı, sorunlar karşısında çözüm önerileri getirmeleri, yönetime ortak olmalarıyla gerçek demokrasinin inşasında yol almaktı...

Demokrasiyle bir türlü barışamayan, demokrasiden korkan başbakanların, siyasî partilerin, yerel yöneticilerin, kimi medyanın bu yüzden hedefinde olmuştu Fatsa. Oradaki sistemi bir tehdit olarak gören dönemin başbakanının bir katliamın yaşandığı “Çorum'u bırakın, Fatsa’ya bakın”, valinin ise “Fatsa’yı vatan topraklarına katmaya geldim” demeleri bundandı.

Hattâ Hürriyet yazarı ve 24. dönem CHP vekili Oktay Ekşi’ydi “Fatsa’dan Ders Almalı” başlıklı yazısında “Fatsa elden gidiyor, ordu bir şeyler yapmalı” diyen. Lakin 12 Eylül’ün provası gibi olmuştu Temmuz 1980’de ilçeye yapılan askeri operasyon.

Ancak öncesinde AP, CHP ve MSP Fatsa ilçe başkanlıklarının yaptığı “Fatsa’da komünist işgal yok. Ateş ile barut yok. Her yerde kan var ama biz huzurluyuz” açıklamalarının o basında yer almaması elbette şaşırtıcı değildi.

Terzi Fikri, o darbenin ardından gözaltına alındı. Bundan tam 31 yıl önce bugün, 4 Mayıs 1985’te cezaevindeyken geçirdiği kalp krizi sonucu öldü.

Ordu'nun Fatsa ilçesinin Kabakdağ köyünde dar gelirli bir ailenin çocuğu olarak bir terzinin yanında çıraklık yaptığından gelirdi terzi namı. Kimi gazeteler onun bu yanını kullanarak küçük düşürmeye çalışırdı.

Terzi Fikri şöyle derdi: “Bana terzi olarak hitap edilmesi beni küçültmez. Aksine yüceltir.”

Bir de şöyle demişti “sosyalist başkan”: “Ben ne yaptıysam halkım için halkımla birlikte yaptım.”

Bence onun Fatsa'da oluşturduğu demokratik katılımcı sistem, tüm siyasî partilere, en çok da bugün sosyal demokrasi iddiasında olan ama hâlâ demokrasiden korkan parti ve yöneticilerine örnek olmalı.