Erkeklerin beyinleri daha kuvvetli ön-arka bağlantıları içerirken kadınlarınki daha çok soldan sağa bağlı.

İnsan beynindeki sinir bağlantılarıyla ilgili yeni bir araştırma, çoğu kişinin yüzyıllardır tahmin ettiği gibi cinsiyet temelli farklılıkları ortaya koyuyor; erkekler algı ve koordineli eyleme doğru yönelmiş görünürlerken kadınların sinir bağlantıları daha çok sosyalleşme ve hafızaya yoğunlaşmışa benziyor.

Kadın beyni, sağ ve sol yarımkürelerindeki sinir hücreleri arasında daha fazla bağlantıya sahip gibi görünüyor. Pennsylvania Üniversitesi araştırmacıları, difüzyon tensör görüntüleme denilen bir teknik kullanarak yaklaşık 1.000 kişinin beynini tarama sonucunda elde ettikleri sonuçları the Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) dergisinde 2 Aralık 2013 pazartesi günü açıkladılar.

UPenn Perelman Tıp Fakültesi radyoloji uzmanı Ragini Verma ve meslektaşları 8-22 yaşları arasındaki 400’den fazla erkeğin ve 500’den fazla kadının beyinlerini taradılar ve 13 yaşından büyük erkek ve kadın deneklerin beyinlerinde belirgin farklılıklar buldular. Kadınların beyin zarı, sağ ve sol yarımküreler arasında daha fazla bağlantıya sahiptir, bu düzen sosyal etkileşimlerde diğerlerinin niyetlerini anlama yeteneğine ve duygusal işleme olanak tanır. Erkeklerin beyin zarı ise beynin arka bölgeleriyle, örneğin beyincikle, daha fazla bağlantıya sahiptir, bu da algı ve eylemin birbirlerini etkileyerek bir arada daha iyi çalıştığını göstermektedir.

Verma, Los Angeles Times’a şunları söyledi:

“Erkek ve kadınlarda gördüğümüz bazı davranışların arkasında biyoloji yatar. Çoğunlukla erkekler daha kuvvetli ön-arka bağlantısına sahiptir, kadınlarda ise erkeklere göre daha fazla yarımküreler arası veya sol-sağ bağlantı vardır. Tabii ki diğer cinsiyetin o bağlantısının hiç olmaması gibi bir durum söz konusu değil, sadece biri diğerinden daha kuvvetlidir.”

14 yaşın altındakilerde şiddetli bir zıtlık göstermeyen bu fizyolojik farklılıklar, cinsiyetler arasındaki davranış farklılıklarına neden olabilir. Verma, LA Times’a anlatmaya şöyle devam etti:

“Bundan dolayı mantıksal ve sezgisel düşünmeyi gerektiren bir görev olduğunda, çalışma sonuçlarına göre, kadınlar bu görevlere daha yatkınlar veya çoğunluğu daha kuvvetli bağlantılara sahip, yani bu görevlerde daha başarılı olmaları beklenir. Çalışmamız, motor becerileri kontrol eden beyinciğe erkeklerde daha yoğun bağlantı olduğunu söylüyor. Aynı zamanda erkekler önden arkaya bağlantılara sahip. Beynin arka kısmıyla çevremizdekileri algılarız, ön kısmı da bunları değerlendirir ve eyleme geçmemizi sağlar. Dolayısıyla daha kuvvetli ön-arka bağlantınız varsa ve çok kuvvetli bir beyincik bağlantınız varsa kayak yapma veya yeni bir spor öğrenme gibi bir görevde çok başarılı olacaksınız demektir.”

Çalışmanın yazarları, erkek ve kadın beyinleri arasındaki yapısal ve işlevsel farklılıklar hakkında araştırma yapmanın, birtakım beyin bozukluklarının nedenlerini ve olası tedavi yöntemlerini arayıp bulmaya yardım edeceğini belirttiler. Bu yazarlardan Ruben Gur şu açıklamayı yaptı:

“Kadın ve erkek beyinlerinin aslında birbirini ne kadar tamamladığını görmek çok çarpıcı. Beynin ayrıntılı connectome haritası (beynin ve sinir bağlantılarının üç boyutlu haritası) erkek ve kadınların düşünce yapıları arasındaki farklılıkları daha iyi anlamamıza yardım etmenin yanı sıra genellikle cinsiyete bağlı olan nörolojik bozuklukların derinlerine kadar içyüzünü anlamamızı sağlayacak.”

Ancak en azından bir araştırmacı, Verma ve ekibine göre sinir bağlantı farklılıklarının cinsiyetin bir fonksiyonu olması tezini sorguluyor. Melbourne Üniversitesi sosyal ve gelişim psikoloğu Cordelia Fine, çalışma sonuçları yayınlandıktan hemen sonra  internet sitesindeki yazısında şöyle diyor:

“Yazarların dikkate almadığı önemli bir olasılık, çalışma sonuçlarının beynin cinsiyetinden çok büyüklüğüyle ilgili olmasıdır. Ortalama erkek beyni kadınlarınkinden büyüktür ve büyük bir beyin, küçük bir beynin sadece ölçek olarak büyütülmüşü değildir.”

2011’de cinsiyet temelli farklılıkların biyolojik olarak doğuştan geldiği savlarına karşı çıkma yollarını açıkladığı Toplumsal Cinsiyet Yanılsaması adlı kitabı yazan Fine, büyük beynin artan enerji taleplerine cevap vermek, iletişim sürelerini düşürmek ve sinir bağlantı harcamalarını en aza indirmek için farklı bir şekilde organize olması gerektiğini açıkladı. Daha önce yine aynı grup tarafından yayınlanan ve PNAS’ta da basılan, birçok psikolojik testte erkek ve kadınların farklı performanslar sergilediğini gösteren çalışmaya gönderme yaptı:

“Çalışmanın yazarları, beyin bağlantı özelliklerinin davranışla ilgisi hakkında tecrübeye dayalı testler sonucunda edindikleri etkileyici zenginlikteki verilerinden yararlanmak yerine test edilmemiş (cinsiyet) rol(ü) temelli bir spekülasyon sunuyorlar. Şimdiki PNAS çalışmasının bu özelliği, erkek-kadın cinsiyet farklılıkları üzerine yapılan sinirbilim araştırmalarında çok yaygındır ve bilimsel araştırmanın alttan alta “sinir-cinsiyet ayrımcısı (nöroseksist)” olabileceğinin iki önemli yolunu göstermektedir: bilimsel olarak kanıtlanmamış cinsiyet rollerini çeşitli yollarla meşrulaştırma ve güçlendirme.” 

Çeviren: Şule Ölez (Evrim Ağacı)

Kaynak: The Scientist