Ermeni Soykırımı'nın tanıklıklarını içeren "Mavi Kitap" bugün ikinci kez TBMM'ye gönderildi. 2009'da milletvekillerine gönderilen kitapların dağıtımı engellenmiş, kitaplar geri gönderilmişti.

İnsan Hakları Derneği Irkçılığa Karşı Komisyon'un bugün "Mavi Kitap" ile ilgili komisyon üyesi Ragıp Zarakolu ve Gomidas Enstitüsü Başkanı Tarihçi Ara Sarafyan'ın katıldığı bir basın açıklaması düzenledi.

"Parlamenterlerin Okuma ve İletişim Özgürlüğüne Sahip Çıkalım" başlıklı açıklamadan sonra katılımcılar, Galatasaray Postanesine giderek Sarafyan ve Lordlar Kamarası üyesi Lord Avebury'ün hazırladığı Mavi Kitap'ın sansürsüz baskısını Meclis Başkanı ve İnsan Hakları Komisyonu üyelerine gönderdi.

"Mavi Kitap", 1916'da İngiliz Parlamentosu'nun Ermenistan'da son zamanlarda yaşanan olaylar hakkındaki delilleri toplamaları için görevlendirdiği James Bryce ve Arnold Toynbee'nin çalışmaları sonucunda hazırlandı. Tanıkların ifadelerine dayanan ve "The Treatment of Armenians in the Ottoman Empire 1915-1916" adı verilen çalışma, İngiliz Parlamentosu'nun mavi kitaplar serisinde yayınlandı.

SARAFYAN: MAVİ KİTAP İNKAR ÇALIŞMALARININ HEDEFİNDE OLDU

1980'ler Türkiyesi’nde kitaba yapılan muameleyi Sarafyan anlatıyor:

"Kitap, Ermeni katliamını inkar etmek için yeniden çalışmalara girişen TBMM'nin hedefindeydi. İddialar, Mavi Kitap'ın düzmece tanıklıklardan oluştuğu yönündeydi. Bu konuda araştırmalara başladım ve düzmece iddialarının yanlış olduğunu gördüm. 1998'de bu çalışmam 'Hatırlama ve İnkar' başlığıyla kitap olarak yayınlandı. 2000 yılında yöneticisi olduğum Gomidas Enstitüsü, tanıklıkları inceledikten sonra kitabı tekrar bastı. Böylece Mavi Kitap'ın düzmece değil gerçek tanıklıklara dayandığı ispatlanmış oldu."

2005'te ise CHP Milletvekili Şükrü Elekdağ'ın girişimiyle TBMM'de yer alan bütün milletvekilinin imzasının yer aldığı bir mektup İngiliz Parlamentosu'na gönderildi. Mektupta İngiltere Parlamentosu'ndan kitabın düzmece tanıklıklara dayanıp Ermeni Soykırımı tezine temel oluşturduğu için özür dilemesi ve kitabı geri çekmesi isteniyordu.

İngiltere Parlamentosu'ndan 33 milletvekili Mavi Kitap üzerine detaylı çalışma yaptı ve iddialarla ilgili TBMM ile yüz yüze görüşmek istediklerini söyledi. Ancak TBMM bu çağrıya yanıt vermedi. Çağrının yinelenmesi de işe yaramadı. İngiliz Parlamentosu'nun ortak bir araştırma kurulu kurma çağrısı da yanıtsız kaldı.

SARAFYAN: SESSİZLİK İNKARIN PARÇASI

Sarafyan ve Lordlar Kamarası üyesi Lord Avebury, Mavi Kitap'ın sansürsüz baskısını, kaynakları göstererek İngilizce ve Türkçe olarak hazırladılar. 2009'da Ankara İnsan Hakları Derneği'nde yapılan kitabın tanıtım toplantısına tüm milletvekilleri davet edildi ancak kimse gelmedi.

Sarafyan, bu davranışın Türkiye'de Ermeni Soykırımının inkar edildiğinin bir göstergesi olduğunu söyledi:

"TBMM'nin devam eden sessizliği de inkarın bir parçası. Burada olmamın nedeni ise inkarcılığı teşhir etmek istemem."

ZARAKOLU: PARLAMENTO "ZARARLI" NEŞRİYATTAN KORUNMAYA ÇALIŞILIYOR

Kitap meclisteki bütün milletvekillerine gönderildi ancak kitapların milletvekillerine ulaşması engellenerek yayınevine geri gönderildi.

Zarakolu kitapların milletvekillerine ulaşmasını dönemin Meclis Başkanı Köksal Toptan'ın kargo şirketine verdiği talimatla önlediğini söyledi:

"Bu bize kontrol mekanizmasının ne kadar güçlü olduğunu, parlamentonun da 'zararlı' neşriyattan uzak tutulmaya çalışıldığını gösteriyor. Akademik özgürlük, iletişim ve bilgi edinme özgürlükleri konusunda parlamentoda bile ciddi sorunlar olduğunun bir göstergesi.

"Mavi Kitap insan hakları tarihi açısından önemlidir. Milletvekilleri mektup yazarken bu kitabı görmediler bile."

BEŞİKÇİ: İNKAR SÜRDÜKÇE ARŞİVLER GÜVENİLEMEZ

Sosyolog İsmail Beşikçi'nin konuyla ilgili yaptığı açıklama da basın toplantısında okundu. Beşikçi açıklamasında inkarcı siyasetin sürdüğü sürece arşivlerin güvenilir olamayacağını belirtti:

"Bu koşullarda olayı yaşayanların, tanıkların anlatımları daha değerlidir. Mavi Kitap'taki anlatımlar bu bakımdan paha biçilmez değerdedir.

"Dilerim 80 sene sonraki Türkiye çok daha demokratik bir Türkiye olur. O demokratik Türkiye'de de inkarcı siyasetlere yer kalmaz." (Beyza Kural / Bianet)