Yakın siyasi tarihe damgasını vuran ve Altındağ Belediyesi tarafından müzeye dönüştürülen Ulucanlar Cezaevi, 16 Haziran Perşembe gününden itibaren halk ziyaretine açılıyor. Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, resmi açılışın daha sonra yapılacağını, bürokratik nedenlerden dolayı halka ziyaretlerin açılmasının geciktiğini söyledi.

Tiryaki, Ulucanlar Cezaevi'nin önemine işaret ederek, Türkiye'nin her yerinden Ulucanlar'ın yeni halini görmeye gelenler olacağını vurguladı. 81 yıl cezaevi tarihinde İskilipli Atıf Hoca, Deniz Gezmiş, Necdet Adalı, Hüseyin İnan ve Mehmet Pehlivanoğlu'nun da bulunduğu 19 kişinin idam edilmesine tanıklık eden, işkencelerle hafızalardaki yerini alan Ulucanlar Cezaevi yakın siyasi tarihinin önemli isimlerine de ev sahipliği yapmıştı.

Aralarında Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet Ran, Muhsin Yazıcıoğlu, Bülent Ecevit, Osman Bölükbaşı, Osman Yüksel Serdengeçti, Yılmaz Güney, Leyla Zana gibi isimleri ağırlayan Ulucanlar Cezaevi şimdi yeni haliyle vatandaşları karşılayacak. Altındağ Belediyesi'nin, uzun zamandır sürdürdüğü restorasyon çalışmaları kapsamında koğuşlardan avluya, hücrelerden duvarlara kadar her şey aslına uygun olarak yeniden düzenlendi. Koğuşlarda ve hücrelere konulan balmumu heykellerle koğuş ortamı yeniden oluşturuldu. Ziyaret edenleri özellikle idamların, işkencelerin yaşandığı dönemlere götüren türkülerin yankılandığı müzede, Muhsin Yazıcıoğlu'nun seccadesi ve süveteri, Hüseyin İnan'ın idamdan sonra üzerinden çıkarılan fanilası, Deniz Gezmiş'in sigarası, ders notları gibi kişisel eşyaları da sergileniyor.

Ankara'nın Altındağ ilçesinin Ulucanlar semtinde bulunan, ''Cebeci Tevkifhanesi, Cebeci Umumi Hapishanesi, Cebeci Sivil Cezaevi, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi ve son olarak Ulucanlar Merkez Kapalı Cezaevi'' olarak adlandırılan cezaevi, kurulduğu 1925 yılından kapatıldığı 2006'ya kadar Türk demokrasi tarihine ve pek çok önemli döneme şahitlik yapmıştı.

ÜCRET KARŞILIĞI HAPİS

Cezaevinin kontrol noktasından müzeye giren ziyaretçiler, Adnan Menderes Bulvarı'ndan geçerek mahkumların, manzarasından dolayı ''Hilton koğuşu'' adını verdikleri, 9. ve 10. koğuşlara geliyor. Ranzalar ve biyografilerin yer aldığı Bülent Ecevit ve Osman Bölükbaşı'nın kaldığı bu koğuştan çıkan ziyaretçiler, daha sonra ağır suçluların cezalandırıldıkları tecrit odalarının bulunduğu alana ulaşıyorlar. Müzede vatandaşların hücrelerde kalan tutukluların ruh hallerini anlamaları için de ayrı bir bölüm oluşturuldu. Burada ortamı yaşamak isteyenler cüzi bir ücret karşılığında belirli bir süre kalabilecek. Hücre ortamına gireceklerin üzerlerindeki saat, telefonları alınacak ve gardiyan eşliğinde elleri kelepçelenerek hücreye konulacak.

ZAMAN