Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Dersim’e yönelik harekatı döneminde 15 Kasım 1937’de Elazığ Buğday Meydanı'nda Seyit Rıza ile idam edilen Kures Ocağı Pirlerinden Uşenê Seydi'nin kızı Xeyzane (Heyzane) Aslan son dileğini gerçekleştiremeden hayata veda etti.

Xeyzane Aslan'ın son isteği Dersim Soykırımı'nda idam edilen babasının mezar yerini öğrenmek, orada dua edip bir mum yakmaktı...

18 Şubat 2015 tarihinde hayatını kaybeden Xeyzane Aslan 1931’de Galvosu köyünde dünyaya geldi. Babasının 15 Kasım 1937'de idam edilmesi ile henüz altı yaşındayken yetim kaldı.

Xeyzane, Dersim 1937-38 Sözlü Tarih Projesi çerçevesinde söyleşi yapılan önemli canlı tanıklardan biriydi. Kendisi ile iki kez söyleşi yapılmıştı.

Soykırım başlayınca Xeyzane’nin annnesi üç küçük çocuğunu yanına alarak ormana sığınır. Yanında küçük çocukları olduğu için kimse onların yanında kalmak istemez ve çoğunlukla ormanda yalnız kalırlar. Çünkü çocuklar ağladığında askerler yerlerini tespit edebilir ve yakaladıklarını anında imha etmektedirler.

Aç ve susuz geçen aylardan sonra sürgün için Elazığ tren garında toplanan kalabalığa dahil edilirler. Saçları kesilir, hamama götürülürler. Sonra trene bindirilerek bilinmeyen diyarlara savrulurlar.

Onların ailesi Eskişehir Yerköy'e sürgüne gönderilir. Sürgünde üvey annesi Beser Xatune, ablası Meleke, çok sevdiği kardeşi Hesen Uşen ve ablası Mekele'nin iki kızı olmak üzere toplamda beş aile ferdini kaybeder. Sürgün sonrası “af” çıkınca Dersim'e geri döner, sonraki yıllarda da Almanya'nın Hamburg kentine yerleşir.

Babasını nasıl hatırladığı sorusuna verdiği yanıt şöyledir:

“Babam öyle aklıma geliyor ki, Duzgın (Bava) seni inandırsın ki, o iqrar olsun ki; ne zaman bir uçak görsem, uçak sesi kulağıma gelse babam aklıma gelir ve ağlarım. Henüz çok küçüktüm Azdağ Deresi'nden beş uçak birden geldi. Orada toplanan insanlar “bu uçaklar Ap Uşen için geliyorlar“ demişlerdi. Bak o çocukluktu, bu da artık son yıllarım; o uçak bu uçak hiç unutamıyorum”

Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu (FDG) tarafından 2007 yılında başlatılan “Khulê 70 Serre Mezelê Seydunê Ma Kotiê? / 70 Yıldır Kapanmayan Yara Seyitlerimizin Mezarları Nerede?“ kampanyası hakkında fikrinin sorulması üzerine ise şöyle diyordu Xeyzane Aslan:

“Kuyo ke sıma mezela piyê mı Uşenê Seydi bivine. Ez ki na axirwaxtiya xo de son mezela piyê xo, çıla fin ra cı xêrê ey don. Ez ki wazon şêrine mezela piyê xo hama nêzonon kotiya?“

[Eğer siz onların (babamların) mezarlarını bulur, ortaya çıkarırsanız Allah sizi daha da var etsin, kusuru sizden uzak getirsin. Ben hala hayatta iken babamın mezarına gidip mum yakayım, hayır yemeği vereyim. Babamın mezarına gidip mum yakmak, dua etmek istiyorum ama bilmiyorum mezarı nerede?]

84 yaşında hayata gözlerini yuman Uşenê Seydi'nin kızı Xeyzane'ye babasının mezarında bir mum yakmak, dua okumak maalesef nasip olmadı. Yüreğinde eziklik ve yetim geçen bir ömrü ardında bırakarak Alevilerin deyimiyle “hakka yürüdü” Xeyzane.

Dersim 1937-38 Sözlü Tarih Projesi Basın ve Tanırım Sorumlusu Deniz Karakaş yaptığı açıklamada Xeyzane Aslan'ın ölümü üzerine tüm Dersimliler’e baş sağlığı dilerken taleplerini bir kez daha hatırlattı:

“78 yıldır aynı soruyu soruyoruz 'Seyitlerimizin Mezarı Nerede?' ve haklı ve doğal taleplerimizi tekrarlıyoruz yine; Dersim 38 Arşivleri'ni açın. 15 Kasım tarihinde Elazığ Buğday Meydanı'nda idam edilen Dersim Seyitleri'nin mezarlarının yerlerini ailelere açıklayın. Evlatlık verilen çocukların akıbetlerinin açıklayın. Dersim 38 ile yüzleşin.” (Deniz Güneş / Demokrat Haber)

Xeyzane Aslan'ın Dersim 1937-38 Sözlü Tarih Projesi'ndeki Kırmançki anlatımı: