Yıllar boyu süregelen çalışmalar sonucu çeşitli insan türlerine ait kalıntılar ve izler ele geçirilmekte.

Bu kanıtlar evrimsel süreçleri anlamada yeni kapılar açsa da bazı araştırmacılar bulunan fosillerin Homo cinsine ait olduğu konusunda hemfikir değil.

İnsan cinsinin aile ağacının tahmin edildiği kadar geniş olup olmadığı tartışmasının kökleri eskiye dayanıyor. Organizmaların birkaç cins grubu içinde mi yoksa birçok farklı cins ile mi kategorize edilmesi gerektiği fosil çalışmalarında sıkça karşılaşılan bir soru. Bu sorunun kökeninde, ele geçirilen fosil kanıtlarının düzensiz ve eksik olması yatıyor.

Dolayısıyla, farklı fosil kayıtları içinde bulunan farklılıkların doğal olarak gözlemlenen farklılıklar mı yoksa türsel ayrılıklar mı olduğunu belirlemek güçleşiyor. Sonuçta, Simon Fraser Üniversitesi’nde görev yapan antropolog Mark Collard’un da haklı olarak belirttiği gibi fosiller yer altından hangi türe ait olduklarını belirtir etiketlerle çıkmıyorlar.

Modern insanlar (Homo sapiens) Homo cinsinin yaşayan tek üyeleri. İlk aleti yaptığı düşünülen Homo habilis, yaptığı aletleri sürekli yanında taşıyan Homo erectus gibi dünya üzerinde nesli tükenmiş birçok insan türünün bulunduğunu biliyoruz.

HOMO NALEDİ

Geçtiğimiz Eylül’de Lee Berger liderliğinde Güney Afrikalı bir ekip şimdiye kadarki en ilkel insan türünü bulduklarını açıkladı ve portakal büyüklüğünde beyni olan bu yeni türe Homo naledi adı verildi.

Fakat başka bir paleoantropolog olan Ian Tattersall (Amerika Doğal Tarih Müzesi, New York) bu keşfin “harika” bir keşif olduğunu belirtmekle beraber, bu türün Homo cinsine ait olmayabileceğini öne sürdü. Tattersall’e göre bu insansı (hominin), ünlü Lucy gibi, Australopithecus türüne ya da henüz keşfedilmemiş başka bir insansı türüne ait olabilir.

(Kaynak: Arkeofili)