Serdar Korucu/CNN TÜRK

Alkol düzenlemesi için "dini gerekçelerle yapıldı" eleştirilerine Başbakan Erdoğan'ın partisinin grup toplantısında verdiği "İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber de dinin emrettiğinin neden reddedilmesi gerekiyor" sözlerinin yarattığı tartışma sürüyor.

Anamuhalefet vekilleri "Atatürk ve İnönü'yü kastetti" iddiasını dillendirilirken AK Parti sözcüsü Hüseyin Çelik ifadenin özel anlam taşımadığını söyledi.

Alkol tartışmasının arifesinde yaşandığı 53. yıldönümü geride kalan 1960 darbesi döneminde de "içki" karşılıklı ithamların aracısı olmuştu. Ancak bu kez roller farklıydı.

Yönetime el koyan Milli Birlik Komitesi üyeleri, darbeden yaklaşık iki ay sonra, 22 Temmuz 1960'ta bazı fotoğraflar yayınlamaya başladı. Gazetecilerle paylaşılan üç fotoğrafın ikisi Adnan Menderes'in yaşadığı aşkla tanınan opera sanatçısı Ayhan Aydan ile birbirlerine gönderdikleri fotoğraflardı. Üçüncüsü ise farklı bir konuyla ilgiliydi.

Komitenin 1 Haziran 1952 yani Ramazan ayının yedinci gününde Manisa'da çekildiğini öne sürdüğü fotoğrafta eski Başbakan Adnan Menderes adına verilen bir ziyafet sofrası görülüyordu. Menderes'in sağında Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu solunda da Refik Şevket İnce oturmaktaydı. Ve sofrada içki şişeleri ve bardakları görülmekteydi. Yani bu iddiaya göre, muhafazakar değerlere sahip çıkan, Türkçeleştirilmiş ezanı Arapça'ya çevirmiş olan Demokrat Parti'nin lideri Ramazan gününde içki masasına oturmuştu.

Fotoğraf gerçek mi değil mi sorusu yanıtsız kaldı ancak Menderes'in sert bir alkol karşıtı olmadığı dönemi içindeki icraatları ile biliniyordu. Bunlardan biri de 1957 Temmuz'unda Çanakkale'de bizzat harcını koyduğu şarap fabrikasıydı.

İnhisarlar İdaresi (TEKEL) tarafından Çanakkale'den 2,5 kilometre mesafede kurulacak olan şarap fabrikası hakkında Gümrük ve İnhisarlar Vekili Hadi Hüsman şöyle diyordu:

"Bu bölgede yetişen Karasakız üzümleri Türk kanyağına ayrı bir hususiyet vermektedir. Bu sebeple fabrikanın buraya kurulması uygun görülmüştür. Şarap fabrikası senede iki milyon litre nisbetinde şarap istihsal edecek kapasitede yapılacak ve bu miktar bilahare ilave edebilecek tesislerde 5 milyon litreye çıkartılacaktır. Bütün fabrika için arsa ve inşa bedelleri de dahil olmak üzere 1,5 milyon lira sarf edilecektir."

KENDİSİ İÇİYOR MUYDU?

Can Kıraç “Anılarımla Patronum Vehbi Koç” adlı kitabında, Vehbi Koç’un Menderes’le olan anısını şöyle anlatmıştı:

“(…) Adnan Menderes Demokrat Parti İl Kongresine katılmak üzere Antalya'da bulunuyordu ve o gece şerefine bir ziyafet verilecekti... Mahmut Konuk, bu yemeğe katılması için Vehbi Koç'u ikna etmiş ve "Adnan Bey sizin varlığınızdan memnun olacaktır" diyerek onu cesaretlendirmişti. Ziyafetin düzenlendiği Halkevi salonuna girildikten sonraki gelişmeleri Vehbi Bey şöyle anlatmaktadır: "Mahmut Bey'in beni davete getirmesi dikkatleri çekmişti. Yemeğe katılacağım Başbakan'a da duyurulduğu için, Adnan Bey de, 'Vehbi Bey'i karşıma oturtun' talimatı vermiş. Ben, kenar bir yere oturup gözlerden uzak kalmayı düşünürken, Menderes'in karşısında kendimi sahneye çıkmış acemi bir artist gibi hissetmiştim! Hoşbeşten sonra Menderes, 'Ben susuz rakı içiyorum, su koyarsam rakı içtiğimi anlayacaklar, onlar da içecekler, sonra sarhoş olacaklar! Durumu böyle idare ediyorum, siz de susuz rakı için' teklifinde bulunmuştu! Hayatımda ilk defa susuz rakıyı Menderes'in karşısında içmiş oldum!..” (Anılarımla Patronum Vehbi Koç / Syf 107)