Posta gazetesi Doğan Gazetecilik A.Ş.bünyesinde, İstanbul Ticaret Odası’na bağlı bir günlük gazetedir. Sahibi Aydın Doğan, yayın yönetmeni Rıfat Ababay’dır. Duruşu, ilkeleri, vizyon ve misyonu olarak Doğan yayıncılık bakış açısını benimsemiştir. Gazetenin dili Türkçedir. 1995 yılında kurulan genç bir gazetedir. Duruşu günümüz çok satan gazetelerine yakındır. Doğan Grup ailesindeki diğer gazetelerle benzer içerik ve başlıklara sahiptir. İlenin yenilikçi ve dinamik bakış açısını benimser. Magazinsel içerik ve görselliği ön planda tutmasına karşın Rauf Tamer, Mesut Yar gibi kıymetli yazarları bünyesinde bulundurmaktadır. Yaşadığı dönemde Mehmet Ali Birand da bu aile bünyesinde çalışmıştır. Köşe yazarlarının yazılarına müdahale etmez ve belli sınırlar içerisinde bu yazarların özgürce çalışması için gerekli ortamı hazırlar. Yaysat listesine göre en çok satan beşte yer alır. 2012 yılında pazarın yüzde dokuz nokta iki payını kaplamıştır. Sloganı, logosunda da görüldüğü gibi ‘Türkiye’nin ençok satan gazetesi’ şeklindedir. Geleceğe yönelik hedefleriyse daha düşük maliyetlerle daha geniş okuyucu kitlesine ulaşmak ve basılı medya reklam payını arttırmaktır.

Posta gazetesi sloganı gereği satışa yönelik haber sunar. Dolayısıyla okuyucuya göre şekillenen ve ‘halkın gazetesi’ felsefesiyle habercilik yapan bir kurumdur. Herkesce anlaşılabilecek net ve sade bir dil tercih eder. Bu ‘özet haber’ anlayışıyla aynı sayıda sayfa kullanarak daha çok haber sunma şansı yakalar. Bir ropörtaj sırasında Abaybay’a başarısının sırrı sorulduğunda kendisi konuya“annenizin, babanızın anlamayacağı, utanacağı ve bakmak istemeyeceği haberi koymuyoruz” şeklinde ilginç bir yorum getirir. Abaybay kaba tabirle dipten zirveye çıkardığı gazeteyi kendisine benzettiğini de aynı toplantıda dile getirmiştir. Aynı zamanda başarısını gazetenin Türkiye’ye benzediğini iddia ederek açıklamaya devam ediyor. Ropörtajın tamamı okunduğunda; Abaybay ve ekibinin iyi gözlem yapıp Türk okurlarını tanıdığı, yaptıkları analizler sonucunda haberleri halkın duymak isteyeceği şekilde ve zaman onlara sundukları anlamı açığa çıkıyor. Yine kendi ağzından haberleri halkın anlayacağı seviyeye indirdikleri ve üst kesim gazeteciliği yapmadıkları kanısına ulaşılıyor. Kendisiyle aynı dönem kurulan gazetelerle rekabete giren gazetenin kuruluş sloganı fiyatı ucuz içeriği pahalı habercilik yapmaktı. Ve bu duruşuyla rakipleri piyasada tutunamazken kendisi köklü gazeteler arasında yer edinip zirveye tırmandı.

Posta gazetesi dürüstlüğü önemser ve yeni kurulmuş bir gazete olarak sektördeki yerini doğru haber anlayışına dayandırır. Diğer büyük kurumsal gazetelerin aksine hatalarını kendi düzelterek kamuoyunda güven kazanmayı, markalaşma yolunda kendine doğru haber alt başlığını edinmeyi hedefler. Bu ‘halk dostu’ gazete pozitif bir bakış açısına sahiptir ve içeriğini bu yönde şekillendirir. Halkı mümkün olduğunca pozitif düşünmeye motive etmek adına olaylara iyimser bakış açısı getirir. Böylelikle yaşam şartlarının zor olduğu ülkemizde gazete haberciliğine yönelik karamsar bakış açısını yıkar ve okurların kendini okurken iyi hissedeceği bir gazete profili izler. Bu farklı bakış açısıyla pazarda kendine farklı kitleye yönelik bir yer edinmiştir. İlginç bir şekilde kadın ve erkek, kentsel ve kırsal okuyucu kitleleri birbirine eşittir. Farklı kesimlere yönelik ekleriyle bu eşitliği ve bakış açısını pekiştirmiştir. Yine de ağırlıklı okur kitlesi büyük şehirlerde yer almaktadır.
Posta gazetesi, kısa tarihine rağmen 2014 yılında sektörün lideri konumundadır. Üstelik bu noktaya daha önceki yıllarda gelmiş ve başarısını sürdürmeyi başarabilmiştir. Düzenli okur oranı da her yıl öncekine kıyasla artmaya devam etmektedir. Abaybay’ın açıklaması doğrultusunda bu davranışın bir stratejisi olarak gazetekolay.com gibi internet haberciliği yapan sitelerin aksine da gazetenin mümkün olduğunca internete yansıtılmaması için çalışıldığı anlaşılıyor.

GAZETE OKU