diyarbakır
 
Sarkacın her salınımında,
Hayatta kalmakla insan kalmak arasında,
Ölüm spiraline bir adım daha yaklaşılıyor,
İşte…
Hikâyenin sonuysa hep aynı!
Gerçeği öğrendiğinde yas tutmaya başlarsın!
Sadece…
Özgür de olamayız,
Çünkü
Güvende değiliz!
İkileminde…
Peki,
Avazın çıktığı kadar sessiz kalabilir misin?
Olan bitene…
Tarih durur, sen cinnete kışkırtılırken!
Zembereğinden boşalan bellek savrulur!
Anlak dağılır…
Kötü sonsuzluk bu olsa gerek,
Efendi değişir, eşitsizlik değişmez!
Oysa,
Aklın ağır bastığı yer,
Bilincin güce galip geldiği yerde…
Sense,
Hep
Sil baştan
Tüketirsin…
Uzam,
Zaman,
Mekân,
Derken!
At kendini kurtul!
Buralardan…
Acının dinmesini bekleyip,
Sağalmayı dilerken…
Çok kişilikli bir azınlık halini alır!
İçinde bulunduğun tek kişilik deliliğin,
Kışkırtıldığın cinnetin olur!
Getirdiğin nedametin…
İtiraf,
İftira,
Ve  
İhanetin…
Bak!
Her yerin,
Kan,
Revan…
Ele geçirilmeyecektin,
Asla!
Hep
Bir ağızdan,
Oturduğun yerden,
Durmadan,
Soysuz
1Ahkâm…
Hapsolursun derinlerinde,
Kendinden bile gizlediğin gerçeklerin!
Kendini kurtarma adına kurban verdiğin bedenlerin!
Oluk oluk akan kanı,
Yitirdiğin ülken,
Artık
Uzaktır sana…
Bodoslama dalarsın,
Puslu bakışlara…
İflah olmaz bir aşkın,
Fısıltılı dokunuşlarında,
İhanetin dayanılmaz cazibesine kapılırsın!
Gel gör ki,
Serzenişlerin boşuna…
Anlasana!
Yetmez,
Hiçbiri sana…
Dengini toplayıp,
Yola koyulma vaktidir,
Sığınacak başka limanlara!
Vakit geç değil,
Henüz
Hâlâ…
Her eksiltme,
Kâr hanesine yazılmış katliamların öğretisidir!
Sana…
Ama unutma!
Her suçun bir cezası da olur,
Bu hayatta…
 
Ceberrut devletin kötücüllüğüne boyun eğenler ve alayına isyan bayrağını göndere çekenler için…