Arat Saadetyan / Demokrat Haber

Endüstriyel futbola, ırkçılığa, milliyetçiliğe, cinsiyetçiliğe, her türlü nefret söylemi ve ayrımcılığa karşı olan “Karşı Lig” manifestosunu revize ederek yeniden yayınladı.

Getiğimiz yıl, Gezi Direnişi’nin ardından kurulan park forumlarının bir araya gelerek oluşturduğu “Karşı Lig” günümüzün rekabetçi, kazanmayı ve şiddet dilini yücelten, seyirciyi tüketici futbolcuları ise reklam yıldızı gören, forma, bilet satışları, yayın gelirleri derken milyon dolarların döndüğü bir sektör haline gelen futbol dünyasına karşı başka bir futbolu savunuyor.

“BORSADA DEĞİL, ARSADA GÜZEL”

“Futbol borsada değil, arsada güzel” sloganını şiar edinen karşı lig rekabeti göz ardı etmemekle birlikte dayanışmayı, amatörlüğü, futbolun bir keyif ve eğlence olduğunu bu eğlencenin de kadınlı-erkekli bir arada oynayarak, futboldaki erkek egemen dili reddederek gerçekleşebileceğini savunuyor.

Bu amaçla yolla çıkan “Karşı Lig” maçlara hakemsiz çıkmaktan, eşkaptanlığa ve kadın kotasına kadar birçok farklılığı barındırıyor.

Karşı Lig bu farklılıklarını geçen yıl olduğu gibi, bu yılda bir manifestoyla açıkladı:

“KARŞI LİG” MANİFESTOSU

1- Karşı Lig amatör ruhu ön planda tutan, futbol tutkusunu ve tutkunlarını öncelikle içeren bir “karşı” organizasyondur. Bu Lig için ter dökecek her birey “amatör” olmalıdır. Ancak hayata dair “profesyonel” özlemlere haiz olmak konusunda bir sınırlandırmamız olamaz.

2- Aktif lisanslı oyuncu oynatmak konusunda Karşı Lig olumlu bir eğilim taşımamaktadır. Karşı Lig daha çok “mahalle futbolu” ruhunun modern versiyonunu inşa etme çabasını gösterir. Dolayısıyla “senin oyuncun da öyle diyor” dendiğinde hakeme ihtiyaç duymaz, hatta “oyuncun öyle diyor”a, sonsuz bir güven duyar.

3- “Futbol borsada değil arsada güzel” sözünü şiar edinen Karşı Lig, hayatlarımızda bu şiarı doğru çıkartacak arsaların, teker teker “inşaat ya resulullah” zihniyeti ve siyaseti yoluyla nasıl yağmalandığının da bilincinde bir şekilde “ayağını halıya” basar.

4- Karşı Lig endüstriyel futbola, ırkçılığa, milliyetçiliğe, cinsiyetçiliğe, her türlü nefret söylemi ve ayrımcılığa karşı olmayı bir varlık sebebi olarak görür, bu konuda da tavizsizdir.

5- Karşı Lig hakemsizdir, hakem olsa da, hakemi ve hakemliği büyük usta “Eduardo Galeano”ya ithafen “kara gömlekli tiranlar” olarak değil birer kolaylaştırıcı olarak görür. İtiraz etmez, oyununa bakar, süper lig ağzıyla konuşanın ağzına organik pul biber sürer “hakemler hakkında konuşmam ben ama” diye başlayan kolpacı samimiyetsiz cümlelere fena halde ayardır bu anlamda dayanışmayı, paylaşmayı, velhasılı takım olmayı en değerli varlığı olarak görür.

Çünkü bilir ki, bireysel olarak ne kadar iyi olursak olalım, iyi bir takımımız yoksa mantarlarız!

6- Karşı Lig kazanmayı ve kaybetmeyi ya da hayatlarımızda bazen hakim olan eşitlik misali beraberliği olağan sonuçlar ve haller olarak görür. Mağlubiyete öfkelenmez, üzülür. Galibiyetle coşar ama bunu mağlup olanı ötekileştirmeden yapar. Oyun’a tutkuyla bağlıdır. “Hava çok soğuk, bu gün maç mı olur” demez, diyenden de çok haz etmez. Rakip’i ile temas eder, bazen çeker ama önünde giden oyuncuya tekme atmaz. Korakor da oynar, faulun “ahlaklısını” yapar, terini topa akıtır, çocuklaşır ama çirkinleşmez. Hayatın ve sokağın terbiyesini bilir, rakibini “rakip” olarak değil yoldaşı, arkadaşı olarak görür.

7- Karşı Lig farklılıklarla bir arada durmayı bilir. Çoğunlukçuluğu değil, çoğulculuğu esas görür. Sahada oyunu ciddiye alır, gereğini yapar, yeteneği ve gücü kadar emeğini koyar, “emeğin” değerini ve önemini hem sahada hem hayatta iyi bilir… Bu yüzden de, ne aşırı gururlanır ne de kendini aşağılar. Sahada egolarına teslim olmaz, manasız hoyratlıklara müsaade etmez, Gezi direnişinde bu kadar benzemez bir arada durmuşken, futbol sahasını kendine dar etmez.

8- Karşı Lig muhabbetle keyifle yürür, demokratik katılımı doğrudan demokrasiyi tüm karar alma süreçlerinde işletir, Karşı Lig başka türlü bir hayatın topa vuruşudur biraz.

9- Karşı Lig’de her takımın bir “konsepti” bir “bağlamı” olmalıdır. Bu konuda Lig “seçkinci” değildir; ancak “seçicidir”. Bu konseptin Lig’in ruhuna olan uygunluğu önemli bir kolaylaştırıcı ve ayırım noktasıdır da.

10- Karşı Lig takımlarının bir ismi, bir forması, saha içinde 7 kişi, toplamda -asgari 14 azami 20- kişiden oluşan kadroları olmalıdır. “Bugün eksik kaldık, formayı çaktırmadan bizim Bahattin abiye verelim” demez. Der ise; lig organizasyonu affetmez. Birinci sezon maçları 15 Mart-24 Mayıs arası her Cumartesi Kadıköy Belediyesi Gençlik Merkezi Kalamış Spor Tesisleri’nde oynanır.

11- Karşı Lig’in kolaylaştırıcısı her takımın eşkaptanlarından oluşan “eşkaptanlar grubudur”. Eşkaptanlar bir kadın ve bir erkekten oluşacaktır.

12- Karşı Lig’e katılan takımlar, kadro içerisinde en az 3 kadın oyuncunun, saha içerisinde de en az 1 kadın oyuncunun oynaması konusunda hemfikirdir.

13- Karşı Lig’de maç günleri, maç saatleri ve puanlama sistemi belirlenerek ilan edilir ve bir değişiklik gerektirecek yeni bir “devrimci durum olmadan” değişmez.

14- Karşı Lig için düşünülen puanlama sistemine göre, kazanan takıma “3”, kaybeden takıma “1”, berabere kalan takımlara ise “2” şer puan verilir. Sezon başı fikstür çekimi yapılır. Belirlenen gün ve saatte maçlar oynanır. Her maçta organizasyon veya Eşkaptanlar Grubu’ndan 3 temsilci hazır bulunur. Karşılaşmalarda olası olumsuz hallerle ile ilgili olarak Eşkaptanlar Grubu yetkilidir. Bu kurul ceza verme yetkisine de sahiptir.

15- Bu olumsuz haller;

Rakibine kasti olumsuz söz ve eylemlerde bulunmak, cinsiyetçi ifade ve küfürler etmek, dürüst oyun düsturuna halel getirecek söz ve fiil içinde olmak, Karşı Lig’in yukarıda tarif edilen “ruhuna aykırı” hareketlerde bulunmak, söz üretmek, kendini profesyonel topçu, ligi de endüstriyel futbol arenası zannetmek, kadrosunda olmayan oyuncu oynatmak v.b hallerdir.

16- Bu olumsuz hallerde bulunan oyuncular oyundan ihraç edilir. Gerektiği hallerde ligden de ihraç edilme hakkı saklıdır. Bu konuda takım eşkaptanlarına ciddi görev ve sorumluklar düşerken, takımların tesis edilmesi esnasında oyuncu seçiminde “konsept” ve “bağlam” bahsine gösterilecek özen oranında bu sorunların yaşanmama ihtimali de yükselecektir.

MAÇLAR KALAMIŞ’TA

Karşı Lig’de bu sezon 16 takım mücadele ediyor: Vamos Bien, Yaşam Aktivistleri, Yalın Ayak Sk, Beleştepe, Çapultra, Direnİşçi, Dinamo Göztepe, Karşı Radyo, Forza Yeldeğirmeni, Cafer İdman Yurdu, Keskesor, Spartak İstanbul, Kuzguncuk Bostan Celtics, Veganspor, Altı Üstü Eğitim Sen, İçerenköy Tayfa.

Maçlar her Cumartesi Kalamış’ta iki ile altı buçuk arasında oynanıyor.