Deniz Naki'nin sosyal medya paylaşımı nedeniyle ifadesi alındıktan bir gün sonra 5 yıl hapis istemiyle dava açıldığını anımsatan Amedspor Basın Sözcüsü Soran Haldi Mızrak, kendilerine tribünlerde saldıran Ankaragücü yönetici ve taraftarları hakkında aylardır herhangi bir işlem yapılmadığına savundu. 

Deniz Naki, Sur direnişi sürecinde Bursaspor maçının ardından barış isteğini dile getirdiği için PFDK tarafından "ideolojik propaganda yapması" ve "sportmenliğe aykırı açıklamaları" iddiasıyla 12 maç ceza ve 19 bin 500 TL para cezasına çarptırıldı.

Naki'ye verilen cezanın bir benzeri de takım arkadaşı Abdullah Çetin'e de verildi. Çetin, yaptığı açıklamalar nedeniyle 6 maç oynamama ve 13 bin TL para cezası aldı. 

"DOSTUK ELİMİZİ UZATMAYA DEVEM EDECEĞİZ"

Kulüplere yönelik baskılara değinen Amedspor Basın Sözcüsü Soran Haldi Mızrak'ın DİHA'da yer alan açıklamaları şöyle: 

Gittikleri her deplasmanda ırkçı ve milliyetçi kimliğiyle tanınan grupların ayrımcı, nefret söylemi içeren küfürlerine ve hakaretlerine maruz kaldıklarını savunan Mızrak, "Sivas'ta takımımıza otel verilmediği için ancak 35 kilometre kentin dışında olan otelde konaklamak zorunda kaldık. Otele gelen yemeklere el koydular. Maçlarda rakip takım oyuncaları atılan golden sonra bozkurt işareti yapıp, asker selamı veriyorlar.

Maçlarda Amedspor flamasını yakıyorlar. Kasımpaşa maçından sonra soyunma odasına gelmeye çalışan taraftarlar, bizleri ve futbolcularımızı linç etmeye çalıştı. Bunun yanında maçların güvenliği için gelen çevik kuvvet polislerinin saldırgan tutumuyla karşılaşıyoruz. İnsanlar birbirini anlayıp empati kurduğunda sporun dostluk ve kardeşlik ruhunu tesis ettiğine ilişkin en güzel örnek Amedspor Zonguldakspor maçıydı. Bizimle dostça ve kardeşçe bir araya gelmelerinden dolayı maruz kaldıkları hakaret ve tutumları kınıyoruz. Her zaman yanlarındayız. Amedspor olarak bundan sonra da dostluk ve kardeşlik elini uzatan ve bizi anlamak isteyen herkese uzatmaya devam edeceğiz" diye konuştu. 

'BİZİ LİNÇ ETMEK İSTEYENLERİN DOSYASI 6 AYDIR AÇILMADI”

Mızrak, Amedspor'un 24 Nisan'da Ankaragücü'nü deplasmanda 2-1 yendiği maçın ardından içinde kendisinin de bulunduğu 5 kulüp yöneticisinin Ankaragücü yöneticileri ve taraftarlarının bulunduğu bir grubun linçine maruz kaldığını hatırlattı. Saldırganların tahta ve demir çubuklarla kulüp yöneticilerini linç etmeye çalıştığını belirten Mızrak, linç girişimi sonrası 3 yöneticinin burnunun kırıldığını, 1 yöneticinin ise beyin sarsıntısı geçirdiğini söyledi. 

Olayla ilgili gözaltına alınan 12 kişinin ifadeleri alındıktan sonra savcı tarafından serbest bırakıldığını aktaran Mızrak, "Basit bir tıbbi müdahale ile giderilmeyecek yaralanmalarda tutuklanma kararı verilir. Savcı ise dosyayı kasten yaralamadan açtı. Suç için ceza üst sınırı düşük olduğu için saldırgan grup serbest bırakıldı. Bizi orada linç edip öldürmek istediler. Deniz Naki'nin ifadesi alındıktan bir gün sonra hakkında jet hızıyla dava açılırken, bizim dosyamız üzerinden 6 ay geçmesine rağmen açılmadı. Bu durum yargının bize karşı art niyetli bir tutum içerisinde olduğunu gösteriyor" dedi. 

Kulübe yönelik baskı ve ırkçı uygulamaların temelinde kendi kimlikleri ve kültürlerinin parçası olan Amed ismini sahiplenmek olduğuna işaret eden Mızrak, "Eğer gerçekten ortak vatanda eşit ve özgür yurttaş isek, kimliklerimize ve farklılıklarımıza saygı göstermek zorundayız. Aksi yöndeki davranış ve söylemlerde olan kişiler ve gruplar bu ülkenin birliğine ve kardeşliğe değil bölünmesine hizmet eder" uyarısında bulundu.