Üzerine kilit vurulan günah ülkeyi açacak son anahtardı, sol!

Kurgusal hayata karşı örgüsel bir mesel anlatısıydı, yaşadığın...

Anlatının aksi yansıtılan!

Sıkıştırılmış formatlı...

Sinemaskop!

Yazılı...

Ama!

Görsel...

Sağır duvarlara sır perdesi açtığın!

Hareli bir fanus bellediğin... 

Ama!

Kırılgan... 

Ama!

Rengahenk...

Kaleydoskop misali izlediğin...

Aklın sıra düşlediğin rüyan!

Ama!

Riya'n...

İçine yuvarlandığın heyulan!

Mesela;

Sadakat gösteremedin...

İtaatkâr da olamadın...

Ama!

Baş da kaldıramadın...

Sevdalandın!

Ama!

Katiline...

Baş vermekten öte... 

Yaftayı yedin bir kere, ipin çekildi!

İşte... 

Katline ferman verildi!

Tözün özü!

Henüz vakit varken...

El aman!

Dile...

Dile benden ne dilersen!

Gel geç bu sevdadan!

Ölümden öte köy, yaşamında etmediğin söz kaldı mı?

Bi kere...

Buyur bakalım!

Arkanı da kollamadın...

Herkesi de yolladın...

Hepinize karşı tek ben!

Evet!

Bir tek sen!

Ama!

Külhani...

Riya bu ya!

Şarabi geceler boyu...

Kör kütük ayık kaldın...

Sarhoşu bile olamadığın korkak zaferlerinde!

Aforizmaların...

Korkuların...

Kaçışların...

Boş koyuşların... 

Tercihlerin... 

Pişmanlıkların...

Vazgeçişlerin...

Aferin!

Kora kor...

Ama!

Koyarlar mı yanına sandın?

Etin de kemiğin de benim!

Hem...

Etin ne, budun ne ki senin!

Ağıtlar ölüme değil! 

Yaşama... 

Sen içeride!

Ama!

Haremiler ve bezirgânlar dışarıda!

Mevzubahis fıtratsa gerisi teferruat deniyor; yaşadığın karabasana! 

Ama!

Unutma!

Zıvanadan çıktılar mı!

Her yer Taksim!

Artık sana...