HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, partisinin grup toplantısında konuştu.

Cumhurbaşkanı seçimleri hakkında konuşan Yüksekdağ, TRT'yi eleştirdi ve Erdoğan'ın devlet olanaklarını kullandığını söyledi.

Yüksekdağ, demokratik siyasetin olmadığı yerde başkanlık ve yarı başkanlık hayalinde olanlara "Diktatörlük sevdasındasınız" diyeceklerini ve bunun yanlış bir hesap olduğunu kaydetti. Yüksekdağ, "Halkın üzerinde kurulacak yeni bir suntaya ihtiyacı yok. Halkın katı devletçi otoriter anlayışın pekiştirilmesine ihtiyacı yok. Halkın daha fazla özgürlüğe ihtiyacı var" diye konuştu.

Yüksekdağ, konuşmasında şunları kaydetti: "Özgürlük ve demokrasi güçlerinin gerçek alternatifi Selahattin Demirtaş ve onun temsil ettiği siyasi çizgidir. Demirtaş sadece HDP'nin desteklediği bir aday olmaktan çıkmıştır, Türkiye'de çok önemli bir özgürlük ve demokrasi bileşenleri kapsayan düzeye gelmiş durumdadır. Bu güç daha da büyüyecek. Çünkü güneşi balçıkla sıvayamazsınız. Halkın gerçek temsilcilerini çeşitli karalamalar veya saldırılarla hak ettikleri zeminden koparamazsınız."

TRT ERDOĞAN'IN KANALI GİBİ

Yüksekdağ, eşit olmayan bir yarış içinde olunduğunu ve Erdoğan'ın devlet olanaklarını kullandığını söyledi. Yüksekdağ, Başbakan Erdoğan'ın kabul edilmez bir rahatlığa sahip olduğunu vurgulayarak, "Basın ve medya kanallarının hükümet ve iktidar lehine bir aday için çalıştığına en fazla tanık olduğumuz dönemi yaşıyoruz. TRT adeta Erdoğan'ın kanalı gibi çalışıyor. Bu kurumun adı TRT mi? Tayyip Bey'in Radyo Televizyon Kurumu mu? Hangisi? Bu yanlı yayın politikası derhal terk edilmelidir. Devlete bağlı yayın kurumlarının fırsat eşitliği temelinde yayıncılık politikasını yürütmelidirler" ifadesini kullandı. Yüksekdağ, Erdoğan'ın her şeyi kendisine hak gördüğünü kaydederek, açılış adı altında yapılan propaganda faaliyetlerinin sonlandırılması gerektiğini vurguladı.

Yüksekdağ, "Bizim gibi halkının kuruş kuruş yaptığı bağışlarla yürüttüğü gibi çalışma yürütsün. Biz onların olanaklarına sahip değiliz. İhsanoğlu ve onu destekleyenler bakımından da aynı eşitliksizlik durumu ile karşı karşıyayız. HDP, anti demokratik kısıtlamalar nedeniyle hazine yardımı hakkından yararlanamıyor. Bu durumda karşımızdaki adaylar gerçek anlamda halkın ve onun kaynaklarına dayanan bir çizginin adayları mıdır? Karışımızdaki adaylar hazine adayıdır. Halkın adayını soruyorsanız Demirtaş'tır" diye konuştu.

'HALKIMIZIN ELDE ETTİĞİ KAZANIM'

Yüksekdağ, çözüm yasasını değerlendirerek: "Yasayı olumlu görmekle birlikte halklarımızın elde ettiği bir kazanım olarak görüyoruz. Elbette her şey bunun içine sığmaz. Bugüne kadar oluşturdukları hiçbir sınırlı yasa kanayan yaraya çare olmadı. Bugün de elbet tarihsel bir adım ile müzakere süreci ilan edilmiş oldu. Ancak bu çerçeve içine ve bunun içinde tanımlanan yaklaşıma sığmayacak kadar kapsamlı bir sorundur Türkiye'de barışın sağlanması" dedi.

Yüksekdağ, silahla arasına en fazla mesafe koyması gerekenin devlet ve AKP hükümeti olduğuna işaret etti. Yüksekdağ, bir başka önemli konunun ise anadil olduğunu vurguladı. Yüksekdağ, "Anadilde eğitim hakkı oyalamalar ile ertelenemeyecek kadar gerçek bir insan hakkıdır. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi hakkı ile anadilde eğitim hakkının güvence altına alınması gerekir. Tek dil, tek millet söylemine besmele edinen bütün güçler bu hakkın önünde uzun süre duramayacaklarını bilmek zorunlar" ifadesini kullandı.

'İKTİDAR IŞİD'İ SİLAHLANDIRDI'

IŞİD'in Kobanî'ye yönelik yaptığı saldırıları hatırlatan Yüksekdağ, Rojava halkının 2 yıldır direndiğini ve bugün en kritik aşamaya gelindiğini vurgularken, Kobanî'de direnenlerin bütün Ortadoğu halkların için direndiğini söyledi. Yüksekdağ, "Siyasi iktidar devrimi boğmak için IŞİD çetelerini silahlandırdı ve destekledi. Türkiye hükümeti bu destek ile tarih karşısında ağır bir yükün ve sorumluluğun altına girmiştir" dedi. (DİHA)