HDP'nin Vicdan ve Adalet Nöbeti, Diyarbakır ve İstanbul’un ardından Van’a taşındı. HDP milletvekilleri yoğun bir polis ablukası altında Van Musa Anter Parkı’na yürürken milletvekillerine alkışlarıyla destek olmak isteyen vatandalar gözaltı tehdidiyle karşılaştı.

Nöbetin tutulacağı Musa Anter Parkına girişte de polis engeliyle karşılaşıldı. Parka ne vatandaşların de basın emekçilerinin alınmasına izin verilmedi. Uzun süren müzakereler sonucunda sınırlı sayıda parti yöneticisi ve sınırlı süreyle de basın emekçisi parka girebildi.

2 saatlik bir gecikmeyle başlayan nöbette cezaevinde tutulan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın mesajı okundu.

Yüksekdağ’ın Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan tarafından okunan mesajı şöyle: 

Değerli halkımız, sevgili arkadaşlar

Onur, vicdan ve adalet yolunda ayrılmayanlar; hepinize merhaba!

Her türlü baskı, yasak, abluka koşullarında adalet mücadelesinde vazgeçmeyen sizleri selamlıyorum. Amed ve İstanbul’dan sonra Van’da da yaşamınıza kurulan hapishanelere inat halkın özgür iradesini büyüteceğinize inanıyorum.

Hiçbir hapishane düzeni baki değildir. Kendisi için sınırsız serbestlik, halklar içinse itaat ve esaret isteyen hiçbir iktidar kalıcı olamaz. Bugün vicdan ve adalet nöbetini demir bariyerlerle, halkın seçilmiş temsilcilerini, gazetecilerin, kamu emekçilerinin, demokratik siyasetçilerin çevresini taş duvarlarla kuşatanlar da kalamayacaklar.

Her yerde ve her demokratik biçimde direnmeyi bilenler, bütün kuşatmaları kaldırmayı da bilirler. Diyarbakır’dan İstanbul’a, Van’dan İzmir’e el ele veren halklarımız, demokratik birliğiyle adalete giden yolu açacaktır.

Bugüne kadar haksızlığın, adaletsizliğin, ölümün ve zulmün bin bir çeşidiyle karşılaşan Van halkının vicdan ve adalet hareketimizde yeni ve güçlü bir dönemeç yaratacağına inanıyorum.

Van’ın en zor şartlar altında onurlu duruşunu kırmaya çalışanlar, bugüne kadar başaramadıklarını bundan sonra da başaramayacaklar. Bütün belediyelerine el konulan, seçimle göreve gelen eşbaşkanları tutsak edilen ve iki milletvekilliği gasp edilen bir kent olarak Van, adaletsizliğin zirvesini yaşamıştır ve adalet mücadelesini de zirveleştirmek durumundadır.

Van’a reva görülen bu zulüm ve haksızlık HDP’ye oy versin ya da vermesin bütün Vanlılara yapılan bir hakarettir.  Zorla, hukuksuzlukla elde ettikleri gücün sarhoşu ve kibirlerinin esiri olan iktidar sahipleri bilmeli ki, mazlumun hakkı zalime kalmaz. Elbette, bizlerin ellerinde ve mücadelesinde adalet yerini bulur.

Bugün işte bu inançla el ele vermenin, hakkı gasp edilen ve onuruyla, vicdanıyla yaşamak isteyenlerin, adalet çağrısına her yerde ses olmanın zamanıdır.  Birlikte başarabiliriz, yine hep birlikte adaleti kazanabiliriz. Bu inançla değerli Vanlıları, il- ilçe yöneticilerimizi, destek veren tüm demokratik kurumları saygıyla selamlıyorum.