YPG Sözcüsü Redur Xelil, Tel Abyad'daki (Girê Spî) zaferi, Türkiye'nin "etnik temizlik" iddialarını Özgür Gündem'e değerlendirdi. 8 Haziran'da Mısır’ın başkenti Kahire’de yapılan Suriye muhalif grupların toplantılarına da Rojava heyetiyle birlikte katılan Xelil, bu toplantıya ilişkin de bilgi verdi.

Xelil'in Özgür Gündem'den Mehmet Ali Çelebi'ye verdiği söyleşi şöyle:

YPG’nin Girê Spî ya da Til Abyad zaferi Ortadoğu için ne anlam ifade diyor?

Girê Spî, DAİŞ’in en stratejik yeriydi. DAİŞ’in dış dünya ile olan bağlantı merkeziydi. Onun için çok önemliydi. Yani şah damarıydı. Operasyon ile bu şah damarı kesildi. Operasyonun en önemli noktası Türkiye ile ilgili idi. DAİŞ’in Türkiye ile olan bağı buradan kesildi ve şu an bir tek Cerablus üzerinden bağlantı sağlayabiliyorlar. Bu bölgede Cephet El Nusra ve ÖSO da var. Bunun için çok önemliydi. DAİŞ karşısında savaşan bütün kesimler için bu önemli bir adımdı. Başta Kürt ve Suriye halkları için önemli bir zaferdi.

Bu operasyonda kimler vardı?

Operasyonda YPG, YPJ, Burkan El Fırat, Liwa el-Tahrir yer aldı. Diğer yandan Süryani Konseyi dediğimiz, Şammara diye bahsettiğiniz zaten YPG’nin bir bölümü. YPG’nin içinde Çerkes, Türkmen, Arap, Süryani, Asuri ve hemen hemen tüm halklar yer alıyor diyebilirz. Bugün YPG içine gelip Suriye’de yaşayan hangi halktan bahsedersen onların temsilcileri YPG içinde yer aldı.  

Girê Spî 15-16 Haziran tarihlerinde iki gün içinde ve hızlı bir şekilde alındı. Oysa orası MİT TIR’ları ile oldukça tahkim edilmişti. Rakka ile Gire Spi arasında sürekli ikmal vardı. Bu kadar hızlı düşeceği beklenmiyordu.

Girê Spî’nin asıl savunması Sîluk’tu. Bu nedenle Sîluk’un düşmesi zor oldu, çatışmalar epey devam etti. Sîluk’un düşmesinin (14 Haziran) ardından Girê Spî savunmasız kaldı. Sîluk’un düşmesinin ardından hem askeri hem de manevi anlamda DAİŞ yenildi. Bununla birlikte DAİŞ arasında bir parçalanma yaşandı. Böylece Gire Spî’de tutunamadı. Sonuçta evet savaş oldu ama herkesin beklediği DAİŞ’in öyle ciddi bir direnişi olamadı, çabuk kırıldı. 

Gire Spi’ye yönelik Rubar Qamişlo Hamlesi sırasında koalisyon hava güçlerinin ciddi rolü oldu mu?

Koalisyon güçleri bu operasyonda aktif bir şekilde katıldı. Bu nedenle ciddi bir sonuç alındı. 

Gire Spî’de Hoti adı verilen bölgedeki dipsiz kuyuya insanların atıldığı söyleniyordu. Kentte ne ilk gözlemde ne tür şeylerle karşılaşıldı?

Evet bu bölgede DAİŞ’in katliamlar yaptığı belirtildi. Basında kimi görüntüler çıktı. O bölgelere hala operasyon devam etmektedir. Elbette operasyon sonucunda ortaya çıkan gelişmeleri ve bu yönlü katliam durumlarını kamuoyu ile paylaşırız. 

Girê Spî’nin alınması ciddi savaş ve yıkım yaşayan Kobanê’yi nasıl etkiler. Kobanê için ne kadar önemli? 

Kobanê bilindiği gibi aylarca savaşın olduğu bir yerdir. Epeyce bir yaşam alanı tahrip oldu evler yıkıldı. Ve Kobanê’in herhangi bir yerle bağlantısı yoktu. Yardımları alamıyordu. Girê Spî hattının açılması ile birlikte Cizîrê ve Kobanê kantonlarının arası açıldı. Artık Kobanê halkının günlük ihtiyaçları karşılanabilecek. Bu da Kobanê halkı için hayatidir. 

Girê Spî’nin demografik yapısı nasıl?

Girê Spî nüfus anlamında bütün halkların yer aldığı bir yerdir. Bunların başında Kürtler, Türkmenler, Araplar gelmekte. Diğer yandan Ermeniler de daha önce orada vardı. Ama çok sayıda etnik ırktan insanın orada yer aldığını söyleyebiliriz. 

Gire Spî zaferi Ankara’yı rahatsız etti. PYD ve YPG varlığının tehlikeli bir durum olduğu, hayra alamet olmadığı belirtildi. Bakanlar Kurulu toplantısına Genelkurmay ve Kara Kuvvetleri Komutanları da katıldı. Karşı çıkan merkez güçler olsa da güvenli gölge oluşturulmasının gündeme alınması istendi. AKP medyasında müdahale çağrıları yapıldı...

Türkiye’nin YPG’nin Girê Spî’yi almasından korkması anlamsızdır. Buna biz de anlam veremiyoruz. Biz Rojava’dayız, Türkiye’de değiliz. Bunun için biz de genel anlamda Türklere şu soruyu sorabiliriz? DAİŞ Türkiye sınırları üzerinde gezdiğinde Türkiye’nin korkusu yok, ama bölge halkı olan Kürt ve Araplar DAİŞ’i buradan çıkardıklarında Türkiye neden korkuyor, biz bunu anlamıyoruz. Bu korku yerinde değildir. Eğer buna devam ederse Suriye’nin içişlerine müdahale anlamını taşır, bu da kimse tarafından kabul edilmez.

Türkiye ile 850 kilometrelik bir komşuluğumuz var. Bu sınırları biz koruduğumuz için Türkiye ile herhangi bir sorun yaşanmadı. Bunun için biz her zaman Türkiye ile ilişkilerimizin sağlam ve iyi olmasını isteriz. DAİŞ ile hiçbir gelecek kuramazlar. Ancak bölge halkı ile bir gelecek kurabilirler. Bunun için Türkiye YPG’nin bu zaferlerinde sevincini dile getirmelidir. Bununla birlikte bu başarılar için tüm imkanlarını seferber etmeli. Tersine karşı propaganda yapmamalıdır. 

Girê Spî kuşatılınca Türkiye IŞİD için neler yaptı?

Bu konuda da birçok söylendi ancak biz konuşmak istemiyoruz.

Sivillerin arasında IŞİD üyeleri de Türkiye’ye geçti mi?

Evet Türkiye’ye gelen sivillerin arasında çok sayıda DAİŞ çetesi vardı. Bunlar önemli oranda Türkiye’ye geçti.

Türkiye’de Girê Spî’deki işgalin bitirilmesine öfke duyanlar çok oldu. Irkçı medyada, YPG’nin etnik temizlik yaptığı yönünde gündemler oluşturuldu. Yine sivillerin geri dönüşü sürecinin nasıl olacağı tartışmaları açıldı...

Bu iddialar kesinlikle doğru değildir. İddiaların nedenini biliyoruz. Bu YPG’yi yıpratmak için yapılan kara bir propagandadır. Bölgede böyle bir şey yok. Zaten bu konuda açıklama da yapmıştık. Bizi bu konuda suçlayanlar gelip görsünler YPG’nin nasıl bir halkların kardeşliğini yarattığını. DAİŞ’e karşı YPG saflarında bu halkların nasıl savaştığını daha iyi anlarlar.

Sizinle daha önce gelişmeleri konuşurken IŞİD’in Kobanê’ye dönebileceğini söylemiştiniz. gerçekten de IŞİD Eylül 2014’te büyük bir güçle Kobanê’ye dönmüştü. Bundan sonraki öngörünüz ne? IŞİD Cerablus, Ezaz, Helap bölgesinde nasıl bir strateji izleyebilir?

Tabi DAİŞ, Girê Sipî hamlesi ile büyük bir darbe yedi. Fakat hala büyük bir alanı kontrol ediyor. Hala imkanları çok. Girê Spî’den sonra  DAİŞ’in nereye yöneleceği konusunda henüz net bir şey yok. Yeniden gücünü toplayıp bizim özgürleştirdiğimiz alanlara saldırma ihtamali var. Bunun için bizim de saldırılar karşısında bu alanları nasıl savunabiliriz konusunda, buraları nasıl sağlamlaştırabiliriz konusunda çalışmamız lazım. Ve çalışmalarımız da var.

Bu yenilgiden sonra IŞİD, Efrîn kantonuna saldırabilir mi?

DAİŞ, Efrîn’den biraz uzak. Çünkü arada Cephet-el Nusra ve Özgür Suriye Ordusu var. Bu nedenle böyle bir ihtimal gözükmüyor. Fakat bir saldırı olması durumunda Efrîn güçlerimiz de ellerinden gelen mücadeleyi vereceklerdir. 

Kobanê’de yetkin savaşçılarını kaybetmişlerdi. Tespitlerinize göre Gire Spî’de hangi ülkelerden DAİŞ unsurları vardı?

Dışarıdan gelen birçok savaşçıları vardı. Türk de vardı Arapların ülkelerinden de vardı. Çeçen de vardı. DAİŞ yapısı böyle burada. 

Hesekê’de, Kewkeb bölgesinde saldırı riski var mı? 

Kewkeb’te rejimin askerleri var, ama Kewkeb etrafında DAİŞ de var. Qamişlo’da şu an bir şey yok. Sadece Asayiş konusunda rejim güçleriyle bir gözaltı sıkıntısı çıktı, ama şu an bir sorun yok.

KAHİRE KONFERANSI

Zaferden önce Mısır’ın başkenti Kahire’deki Suriye muhalif örgütler konferansına katılmıştınız. İlk yurt dışı toplantınız mıydı bu. nasıl geçti?

Biz Demokratik Özerklik Yönetimi adına gittik. Suriye’nin siyasi pozisyonunu açığa çıkarmak için askeri olarak bizim de bir siyasi irademiz olduğunu, bunun da demokratik özerk yönetim olduğunu belirttik. Suriye’nin sorunlarının barışçıl ve siyasi yollardan çözümü için hazır olduğumuz, askeri, siyasi irademizin olduğunu belirttik. Bunun da Demokratik Özerklik Yönetim olduğunu söyledik. Bizim bu konferansa dönük mesajımız buydu.

Katılımcılar sizi dinlerken ne tepki verdi?

Suriye muhalefetinin bir özelliği var. Bu da BAAS rejiminden çok farklı olmamasıdır. Özelikle Kürt sorunu konusunda böyleler. Bunun için Kürt halkının Suriye’deki muhalefetlerine de kendini kabul ettirmesi için biraz mücadele etmesi lazım. Kahire Konferansı’nda da bu yaklaşım önümüze çıktı. Ancak yine de Kürt halkının Suriye içinde haklarını yasallaştırmak ve bu yönlü çalışmak bizim için önemli.