CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Ergenekon davasındaki olaylara ilişkin ''Öyle zannediyorum ki bu konuda yargı zaten gereğini yapacaktır'' sözlerinden 15 dakika sonra savcının harekete geçtiğini belirterek, ''Bizim dokunulmazlığa ihtiyacımız yok. Demokrasi için her türlü bedeli ödemeye hazırız. Dokunulmazlıklarımızı kaldırmazsan namertsin'' dedi.

Kılıçdaroğlu'nun gündeme ilişkin konuşmasından satır başları şöyle:

Yargı gerekeni yapacaktır diyor sonra savcı 15 dakika sonra harekete geçiyor. Neymiş bizim dokunulmazlıklarımızı kaldıracaklarmış. Bizim dokunulmazlıklarımıza ihtiyacımız yok. O mahkemeler siyasi otoritenin kararlarını uygularlar. Senin dokunulmazlıkların sende kalsın bizim dokunulmazlıklarımızı kaldırmazsan namertsin.

OKUNMAMIŞ ROMANDAN GÖRÜŞ İSTİYORLAR

Öcalan ve Tayyip Erdoğan imzalı çözüm süreci kitabını okuyalım diyoruz hayır okumayın. Peki ben nasıl konuşayım o zaman. Okunmamış bir romandan görüş istiyorlar. Süreç diyorlar e süreç tamam başlatmışsınız zaten, görüşünüz ne bilgimiz yok. Sorun nasıl çözülür? Bu konuda CHP dışında çözüm önerilerini açıklayan başka bir parti var mı? Biz görüşlerimizi net bir şekilde açıklamışız.

ERDOĞAN'A SORU SORAMIYORLAR

Zorla bize bu işin içine girin diyorlar. Son alarak adına Barış süreci dediler. Çözüm tutmadı barış oldu. Ortaya koydukları bir hedef çözmek istedikleri sorunu tam olarak tanımlamamışlar. Kervan yolda dizilir mantığıyla çözmeye çalışıyorlar. Şimdi CHP zorla gelsin bu sürece girsin deniyor. AKP'nin kalemşörleri bunu dayatmaya çalışıyorlar. Bize sorduklarını Recep Tayyip Erdoğan'a soramıyorlar. Erdoğan ben konuşmayacam diyor o soruyu sormuyorlar. Bir de kendilerini basın mensubu kabul ediyorlar. Kalemi özgür olmayan bir basın halkın basını değildir.

BÜYÜK UMUT BÜYÜK SORUN

Eğer süreç başarısız olursa büyük patlamalar yaşanabilir. Büyük umutlar büyük sorunlara neden olabilir. Bu Türkiye'ye yapılan en büyük ihanettir.

CHP ile görüşmek zaman kaybıdır diyor. Niye görüşmek istesinler ki şimdi? Baktılar iş olmuyor, yeni bir sürecin içine girdiler. Akil Adamlar. 63 kişilik milletvekili belirler gibi aday belirlediler.

7 Haziran 2012. AKP'de Başbakan konuşuyor. CHP'nin bir önerisi var Meclis'te eşit sayıda vekillerden komisyon kurulsun bir de akil insanlar heyeti oluşsun. Ama Erdoğan biz zaten akiliz diyordu. E sen o zaman akildin bugün niye bu insanları seçtin. Bana güvenin diyor. Şimdi bana güvenmiyorsunuz 63 kişiye güvenin demek istiyor. Bunu da medya gücüyle yapmak istiyor. Her türlü baskıyı yönlendirmeyi yapacak güçte. Adamlarını da bulmuş akşam hemen ekranlara. Biz bunları biliyoruz.

AKİL İNSANLAR REKLAM BÖLÜMÜ

Akil insanlar ne yapacak? Memlekete gidecekler ağırlanacaklar. Bu ülkede barışa ihtiyaç var diyecekler herkes haklısınız diyecek. Arkadan bizim çarıklı elini kaldıracak. Biz bunu nasıl yapacağız diyecek, bunu ben bilmiyorum diyecekler. Peki bunlar nasıl akil adam. Konuyu bilmiyorsun çözümü bilmiyorsun ne anlatacaksın? Gidecekler PKK Türkiye'yi terk etsin, nasıl terk etsin? Silahlı mı silahsız mı? Böyle bir ikna metodu mu var? Bunların görevi akil insanlar reklam bölümü. Bunu yapacaklar. Ne olursa olsun biz düşünen herkese saygılıyız. Ama kendine akil insan deyip siyasi iktidarın propagandasını yapan adamdan akil adam olmaz.

O ŞEREF SANA AİT

Efendim Hakkari'de niye Türk bayrağı yok diyor. Sen başbakan değil misin? Sen bir ilinde Türk bayrağı olmadığını nasıl söylersin? Bunu söylemek bölücülük değil mi? Hakkari'de senin il başkanlığında yok CHP'nin il başkanlığında Türk bayrağı var. İnanmıyorsan git bak. Eğer ülkeyi bu noktaya getirdiysen o şeref sana ait.

BU MEKTUPLAR AŞK MEKTUBU MU?

Samimi ve dürüst olacaksın dedik. Milletin kabul etmeyeceği bir taahhüte imza atmayacaksın dedik. Pazarlık yapmayacaksın dedik şakır şakır yapıyor. Sorunu çözmek için yalan söylemeyeceksin çünkü yalancıdan Başbakan olmaz. E kusura bakma ama bu mektuplar aşk mektubu değil di mi? Oslo'da görüşen kimdi?

TARİH BİLGİSİ VARSA BAŞKANLIĞI BIRAKIRIM

Ne pazarlık yaptığı belli. Canlı yayında eyaletlerden federasyondan söz eder. Bunlar tarihi falan bilmiyorlar, tarih bilinci yok. ‘Dünyada gelişmiş ülkelere bakarsanız eyalet endişesi yoktur. Eyalet yapılanmaları güçlü ülkelerde hızlı kalkınmayı demokrasiyi geliştirir. Güçlü Osmanlı'da Lazistan Kürdistan eyaleti var’ diyır.  Ne dünya ne de Osmanlı tarihi konusunda kırıntı kadar bilgisi var. Eğer varsa ben bu genel başkanlığı bırakırım. Pazarlık yapmış ya kamuoyu oluşturmaya çalışıyor.

HUKUK YOKSA BARIŞ DA YOKTUR

Demokrasilerde gazeteciler içerde olmaz, avukatlar içeride olmaz, milletvekilleri içeride olmaz. Demokrasilerde genel başkan listeleri milletin önüne konmaz. Demokrasilerin olmadığı yerde barış olmaz. Bir ülkede hukuk yoksa barış da yoktur.

TARİHİMİZDE İLK

Çıksın Recep Tayyip Erdoğan bizim yol haritamız üzerinde konuşsun görelim. Niye ona sormuyorsunuz, neden konuşmuyorsun Recep Erdoğan diye.

Bugün bir önerge görüşülecek. Olay ilk ortaya çıktığında bu işin muhattabı hükümettir demişti. Sayın Cemil Çiçek'e sordular o da aynı şeyi söyledi. Bu çözüm sürecine TBMM'nin bir araştırma komisyonuyla dahil olması diğer siyasi partilerin de bu sürece dahil olması risk getiren bir süreçte herkesin siyasi sorumluluk alması gerektiğini ifade ediyor. Halkı aldatmayacaksın. Önergeden bir cümle okuyorum, ‘TBMM'nin süreçle sağlıklı bağı kurulacaktır’ deniyor. Bizim tarihimizde ilk kez bir terör örgütüyle TBMM muhatap kılınmak isteniyor. Sağlıklı çalışan bir demokrasinin kaldırabileceği şey değil. Adı araştırma önergesi sayın Cemil Çiçek. TBMM'nin başkanı olarak bu irtibatı doğru buluyor musun bulmuyor musun?