Mersin - Çatışmalarda hayatını kaybeden gerillaların cenazelerine işkence yapıldığını söyleyen BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Bunlar kanla abdest alıp göstermelik namaza duran üçkâğıtçılardır. Eğik bir baş olarak yaşamaktansa yanık iki ayak olmayı tercih eden gençler bizim onurumuzdur. Onların cenazelerine sahip çıkmak bizim onurumuzdur’’ dedi.

Bilindiği gibi, son operasyonlarda öldürülen PKK’lilerden 23,5 cenaze Malatya Morgu’nda bulunuyor. Cenazeleri teşhis için giden heyetlerin anlatımına göre de, paramparça olmuş, yanmış 23 ceset var. Bir de iki ayak…

Mersin’de yapılan BDP İl Kongresi’ne BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yanı sıra BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Akdeniz Belediye Başkanı Fazıl Türk, KESK temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.

KCK operasyonları kapsamında parti yöneticilerinin gözaltına alınmasını kınayarak konuşmasına başlayan Demirtaş, “Siyasi soykırım operasyonlarına en güzel cevap bu kongredir. Onların zindanları mı büyük, bizim kongrelerimiz mi büyük görsünler. Mersin İl Başkanı Cihan Yılmaz da dahil yüzlerce arkadaşımız içeride. Onlar halkı en iyi şekilde temsil ettiler, şimdi de zindanlarda başları dik temsil etmeyi sürdürüyorlar. Mersin’de BDP bitecek diyenler bitecek, BDP dimdik ayakta kalacak” dedi.

CESETLERE İŞKENCE YAPILDI

Hakkâri’de ve sınır ötesinde sürdürülen askeri operasyonlarda hayatını kaybeden gerillaların cenazesine işkence yapıldığı vurgulayan Demirtaş şöyle dedi: “Biz barış olsun diye uğraşıyoruz. İlle de savaş olsun diyorsanız bunun da bir hukuku, bir ahlakı vardır. Dünyada çok az savaşta cenazelere işkence yapılmıştır. Çok az sayıda cenazelerin beden bütünlüğü bozulmuştur. Bunlar 1990’larda da yaşanmıştı, bugün de yaşanıyor ama medya duyarsız kalıyor. Hükümetten zaten duyarlılık beklemiyoruz. Bunlar kanla abdest alıp göstermelik namaza duran üçkâğıtçılardır. Eğik bir baş olarak yaşamaktansa yanık iki ayak olmayı tercih eden gençler bizim onurumuzdur. Onların cenazelerine sahip çıkmak bizim onurumuzdur” diye konuştu.

BDP’nin bir halk hareketi olduğunu söyleyen Demirtaş, bu hareketin sürekli barıştan yana tavır koyduğunu ama ‘barış dilencisi’ olmadığını kaydetti.

Konuşmasında Demirtaş şunları söyledi: “Barış olacaksa bizi dilimizle, kültürümüzle, coğrafyamızla, köyümüzle biz olarak kabul edeceksiniz. Kürt halkı, Kürdistan coğrafyasının gerçeğidir. Bir Türk çocuğunun ne hakkı varsa, bir Kürt çocuğu da o hakka sahip olmalıdır. Kürtler Kürdistan’da Kürtçe yaşar. Kürtler, kendi anavatanlarında özgürce yaşar. Bitti. Nokta. Bunun dışında hiçbir çözümü kabul etmiyoruz. Bedeli neyse ödemeye hazırız. Biz haklarımızı alacağız. AKP’ye, Erdoğan’a, bunların yeşil Ergenekon’una, imamın ordusuna rağmen alacağız.”

‘ERDOĞAN, ZALİMLERİN SESİ OLDU’

2002 yılında mazlumların sesi olma vaadiyle iktidara gelen Başbakan Erdoğan’ın bugün ‘zalimlerin sesi, devletin ve Türk ırkçılığının temsilcisi’ haline geldiğini savunan Demirtaş, Erdoğan’ın Kürt sorununa bakış açısının 1990’lı yıllardaki Çiller dönemine benzemeye başladığını kaydetti.

Demirtaş, “Ya bitecek, ya bitecek diyenler bitti, BDP 36 milletvekiliyle mecliste. Hani bitecekti? Bunlar da tutuklayarak bizi bitirecek. Sizin hukuksuzluğunuz sizi bitirir, bizi bitirmez. Bunu unutma Başbakan. Kim bitecek göreceğiz. Ne kadar cezaeviniz varsa iki katını yapın, hepimizi içeri atın. Yapmazsanız namertsiniz. Bakalım kim bitecek” ifadelerini kullandı.