Türkiye sosyalist hareketinin önde gelen isimlerinden İstanbul Milletvekili Ufuk Uras 22 Temmuz 2007 seçimlerinde İstanbul 1. Bölge’den solun ortak adayı olarak meclise girmişti. Bir süre sonra da, kurucu genel başkanı olduğu partisi ÖDP’ye geçmişti.

Ancak, kurucusu olduğu Özgürlük ve Dayanışma Partisi’ndeki bir grup Ufuk Uras’ın bağımsız aday olarak meclise girmesine, özellikle de Kürtlerin siyasal temsilcileri ile ittifak yapmasına karşı cephe açmıştı.

ÖDP içinde “solda yeni bir kitle partisi” yaratma fikrini savunan Ufuk Uras ve arkadaşları bu yönde bir destek görmeyince partiden istifa ederek yeni bir parti için çalışmalara başlamıştı.

Ufuk Uras’ın da içinde yer aldığı bu çalışmalar olgunlaşmaya başlamışken, Demokratik Toplum Partisi hakkında kapatma kararı çıkmış, Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un milletvekillikleri düşürülmüş, böylece yeni kurulan Barış ve Demokrasi Partisi mecliste 19 vekille grup kuramaz duruma getirilmişti.

Yaşanan gelişmeler toplumdaki öfkeyi ve sokaklardaki şiddeti tırmandırmış, BDP yetkilileri meclisten çekilme kararını tartışmak üzere Diyarbakır’da olağanüstü toplantı kararı almıştı.

Bu hassas süreçte, kendisinin de kurucuları arasında yer aldığı yeni parti çalışmasından feragat eden Ufuk Uras, çatışma ve gerilim sürecinin son bulması, demokratik ve barışçıl çözüm yollarının açılması amacıyla koşulsuz olarak grup kurması için BDP’ye katılabileceğini açıklamıştı.

Böylece korkulan senaryolar gerçekleşmemiş, BDP Ufuk Uras’ın dayanışma amacıyla katılmasıyla grup kurarak meclise dönmüştü.

YENİ PARTİ UFUK URAS’SIZ KURULDU

Ufuk Uras’ın da içinde yer aldığı yeni parti girişimi yoluna onsuz devam etmek zorunda kaldı. Ufuk Uras’la birlikte hareket eden, ÖDP’den ayrılan ve kendilerine Özgürlükçü Sol Hareket adını veren arkadaşları, farklı kesimlerle birlikte “Yeni Sol” adıyla bir platform oluşturdular. Demokratik Alevi Hareketi’nden gelen “Nasıl Bir Türkiye İstiyoruz Çalışma Grubu” ve SHP ile birlikte 13 Mart 2010 tarihinde Ziya Halis’in kurucu genel başkanlığında Eşitlik ve Demokrasi Partisi’ni kurdular.

Ufuk Uras kendisinin de kuruluşuna öncülük ettiği EDP’nin kuruluşunda yer alamadı. BDP’nin mecliste gruptan düşmesinin Türkiye’deki barış imkanlarını zayıflatacağı düşüncesiyle meclis kapanana kadar da BDP milletvekilliğini sürdürdü.

Aslında fikren EDP’li olan ve EDP’nin faaliyetlerini destekleyen Ufuk Uras fiilen BDP’li bir vekil olarak çalışmalarını sürdürdü.

Meclisin kapanması ve yeni bir seçim sürecine girilmesiyle birlikte Ufuk Uras’ın da kuruluşu için büyük emek harcadığı EDP’ye katılmasının önünde bir engel kalmamış oldu.

Geçtiğimiz hafta EDP’li akademisyenler toplantısında partiye katılacağını belirten Uras, Beykoz EDP toplantısında da bu yöndeki beklentilere en kısa zamanda yanıt vereceğini ilan etmişti.

VE ROZETİNİ TAKTI

Kendine özgü çıkışları ve tavır alışlarıyla bilinen Uras, 17 Mayıs günü Eşitlik ve Demokrasi Partisi tarafından Kadıköy’de düzenlenen Sebahat Tuncel Kampanyasını Güçlendirme Yemeği’nde EDP rozetini genel başkan Ferdan Ergut’a taktırdı.

Konuşmasında mecliste kravatını mikrofona asmasında olduğu gibi, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Blokuna verilecek her oyun da bir tür sivil itaatsizlik anlamına geleceğini belirten Uras, parti üyeliğini de itaatsiz ve törensiz bir şekilde halletti.

Sebahat Tuncel’in konuşması bittikten bir süre sonra salondan ayrılması üzerine mikrofunu alan Uras, “Hazır genel başkanımız Ferdan Hoca buradayken, şu benim üyelik işini de halledelim, EDP rozetini yakama takmasını rica ediyorum” dedi.

Salondaki partililerin alkış ve sloganları altında EDP Genel Başkanı Ferdan Ergut, Ufuk Uras’a EDP rozetini taktı. Böylece Ufuk Uras partisine kavuşmuş oldu.

Ufuk Uras bundan sonraki siyasal mücadelesini Eşitlik ve Demokrasi Partisi içinde sürdürecek.

DEMOKRAT HABER