HDP'nin oy oranı anketlerde % 9 civarında çıkarken çeşitli kesimlerden de HDP'ye destek açıklamaları geliyor.

7 Haziran seçimlerine doğru Halkların Demokratik Partisi’ne bir destek de Türkiyeli Pomaklardan geldi.
Demokratik Pomak Hareketi yaptığı açıklamada “Halklara Eşitlik, Adalet ve Özgürlük için HDP” dedi.
İşte o açıklama:
2015 Seçimleri ve Tavrımız…

Dünya tarihi akıl almaz karacahillikleri, insan kurban etmeleri, ortaçağ karanlığını, engizisyonları, cadı avlarını, kara vebaları, din savaşlarını, diktatörlükleri yaşadı ama yok olmadı. Nasıl ki şu yerçekimine tabi olarak akacağı yatağını bulur, insanlık da çar nacar yolunu buldu. Yok olmadı, topluca intihar etmedi ama bugüne geldi.

Cumhuriyetle başlayan son derece yoğun asimilasyon sonucu Pomaklar köklerini unutmuş ve yoğun Türkleştirme politikası yüzünden kimliğini kaybetmiş durumdadır.

Tüm dünya ve Türkiye aydınları, bilimsel kaynakları, sosyalbilimci ve tarihçiler, aralarında Prof. İlber Ortaylı dahi olmak üzere Pomakların Slav kökenli Müslümanlaşmış bir toplum olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Buna rağmen Türkleştirme, asimile etme politikasının mimarı CHP ve gönüllü sürdürücüsü

MHP, azgın bir ırkçılıkla bu politikanın devamından yana! O kadar ki cari hükümetin başbakanı bile ‘Pomaklar Slav kökenli, Balkanlı Müslüman kardeşlerimizdir!’ demekten çekinmedi…

Peki o halde Pomaklardaki bu Stockholm sendromunun nedeni nedir? Alevilerin kendilerini katleden ve sürgüne gönderen CHP’ye çılgınca tutkun olmaları gibi Pomakları CHP ve MHP’ye bağlayan nedir? Devlet eli ile uygulanan asimilasyonun başarısından başka hiç bir şey değil! Artık Pomaklar kendilerini Türkten daha fazla Türk saymaktadırlar.

Bir zamanlar Hitit Türkleri gibi saçmalıklar vardı ya, şimdi de en halis muhlis Türk, Pomak Türkü filan gibi saçmalıklar insanların beynine kazınmış durumda! Ama bu sadece Pomaklara olmadı. Şu anda Türkiye’de yaşayan, etnik olarak Türklükle ilgisi olmayan çok büyük sayıda insan devlet eli ile, dil ve kültürlerinden mahrum bırakılarak Türkleştirilmiş ya da ülkeden kovulmuş durumda!

O halde Pomakların ayrı bir etnisite olduklarını anlama ve kimliğine sahip çıkma süreci uzun soluklu, uzun vadeli bir iş!

İşte bunun gibi Pomak halkı ve Türkiye halkları da o akıl almaz sağduyusu ile er ya da geç yolunu bulacak, bulmak zorunda… Toplumlar her zaman düz bir çizgi gibi ileri gitmez. Zaman gelir mehter takımı gibi iki ileri bir geri yapar! Ama genel çizgi ilerlemedir. Şu anda da ülkenin önünde artık demokratik, olumlu vasıflarını yitirmiş bir yağmacı sürüsü var! Tarihin diyalektiğine çok uyan bir gelişme bu! Eski hedefleri unutalım, yeni hedeflere yönelelim.

Son 9-10 yıldır sanal bir refah, GSMH’da artış, kalkınma yanılsaması yaşandı… Dışarıdan gelen ucuz borçlanma ile yaratılan tüketim ve inşaat furyası, kalkınma hızını %10’un üstüne çıkarmış gibi göründü… O kaynak kuruyor ! Ve de bunun getirdiği akıl almaz dış borçlanmanın ödeme vadesi de yaklaşıyor, o da cabası!

Diğer yandan ABD Merkez Bankası sayılan Fed Konsorsiyumu parayı beklenenden daha da hızlı kurutuyor… Alarm zilleri zangır zangır ki o yüzden RTE kendi merkez bankasına sırtlan gibi şarlıyor! T. Cumhuriyetinin Dış politikası tamamen iflas etmiş durumda…
Bırakın dünyayı hükümetin Ortadoğu’da dahi hiç bir itibarı kalmadı!

Hükümet ve başı, mezhepçi, İŞİD destekçisi, eli kanlı müflisler olarak görülüyor ve artık kimse lafı ağzında gevelemiyor. ABD, AB, tüm komşu ülkeler, artık RTE’ye gülüyor ama ağzı ile değil! Daha dün, yeni ABD büyükelçisi, daha göreve tayin edilmesi için çıktığı Dışişleri Komisyonunda RTE’nin otoriterleştiğini itiraf etmek zorunda kaldı. Daha göreve başlamadan!

Yolsuzluklar ve hem onları gizleme ve hem de yargıyı işlemez hale getirme çabası RTE’yi hayatı boyunca takip edecek. Bu noktada yaptığı da çok bilinen bir şey: “Durmayalım, düşeriz!” anlayışı… O yüzdendir ki hem kadrolarını ‘yedirmemek’ hem de eskisinden daha da hızlı koşmak zorunda!

Kadrodan tek bir fire verse herkes birbirini gammazlamaya başlayacak ve hepsi birlikte lağımın dibini boylayacak!

AKP’nin kendi yolsuzlukları içinde boğulması sonucu CHP’nin o bulanık suda balık avlama, …. bir koalisyon payı almayı beklemekten başka bir ümidi yok…

CHP Türkiye solunun önündeki en büyük engel olmanın yanısıra mevcut en büyük sorunların kaynağıdır. Kürt meselesi, Devletçi kapitalizm, Dini kesimlerin toplum dışına itilip nihayetinde kendi başlarına siyasi bir etnisite haline gelmeleri, askeri ve hukuki vesayet, ülkeyi sınırdaş olduğu coğrafyadan koparma ve belki de en büyüğü:.. Kendini tamamen içi boş bir sol ilan edip ülkede solun bağımsız ve kendi dinamiği ile gelişmesini engellemesi.

CHP Türkiye’de bağımsız bir solun önündeki en büyük engeldir! Bilinçli olarak yerleştirilmiş bir tıkaçtır!

Sol; Eşitlikçi, Kardeşlikten yana, Hakları savunan, Enternasyonalist ve Halkçı olur!

Bunlar ise; Hiyerarşi, vesayet yanlısı, Halkların kardeş katili, görevleri ön plana çıkaran, Milliyetçi ve Seçkinci! Gerçek solun savunduğu değerlerin tam tersi!

Bu ülkeye öncelikle dışlı, kaptığını bırakmayan, perspektifi olan, demokrasiden vazgeçemeyecek, vazgeçmeyi eford edemeyecek bir birlik ve parti lazım!

Ülkedeki tüm mağdurları, ezilmişleri, ötekileştirilmişleri, asimilasyon çarkında yok edilenleri temsil ettiği halde mağduriyet sömürüsü yapmayacak bir parti lazım !

Bu ülkeye, tüm ödediği bedellerin ağırlığına rağmen kırılmış kolunu yen içinde saklamaya devam eden ve intikamdan uzak kalmayı başarabilmiş, her şeye ve herkese rağmen barış ve eşitlik diyen bir parti lazım !

Seçimler ise kapıda!

Pomaklar öncelikle kendilerine çok benzeyen durumda olan diğer halklarla empati kurmalı. Pomak halkının Türkiye’nin diğer toplumlarına, etnisitelerine tepeden bakacak halleri yok!

Ama dini ya da etnik aidiyetler bir yana halk olmaktan, emekçi, çalışan, ama emeğinin karşılığını alamayan, ortalığı kasıp kavuran yolsuzluklara şaşkınlıkla, uzaktan, iğrenerek bakan bir toplum. Pomaklar ne ulusalcılıktan gözü dönmüş ekonomi cahillerine, sosyal sorun cahili Oblomov’larına ve ne de dini niyetlerle toplumu ortaçağın gerisine götürmeye niyetli çarpık ahlaklılara, mezar soyguncularına ihtiyacı var!

Henüz yolun başında olmakla birlikte sağlam bir filiz veren, Çevreci, çözümcü, demokrasiyi, batı tipi ileri demokrasiyi güçlü bir sosyal adalet duygusu ile savunan Halkların Demokratik Partisi bir açılımdır.

Şu anda Pomakların dini ve milli referansları olan bir partiye ihtiyacı yok. HDP’in olduğu gibi sol, eşitlikçi, çevreci, çözümcü, demokrasiyi genişletmek ve derinleştirmek isteyen, hakları savunan, enternasyonalist, halkçı bir seçeneğe ihtiyaç var.

GELİN BU SEÇİMLERDE EŞİTLİĞİ SAVUNAN POMAK OLALIM DİLDE, KÜLTÜRDE SİYASETTE EŞİTLİĞİ SAVUNALIM.

POMAK DİLİNİN EŞİTLİĞİ, POMAK KÜLTÜRÜNÜN EŞİTLİĞİ , POMAK HALKININ DİĞER HALKLAR YANINDA ONURLU EŞİTLİĞİNİ SAVUNALIM,

GELİN BU SEÇİMLERDE ÖZGÜR OLALIM ÖZGÜRLÜĞÜ SAVUNALIM POMAK ÖZGÜRLÜĞÜNÜ HAYKIRALIM.

GELİN BU SEÇİMDE YAPILMAYANI YAPALIM, TÜRKİYE HALKLARIYLA EŞİTLİK, ADALET VE ÖZGÜRLÜK İÇİN HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ DİYELİM.

Demokratik Pomak Hareketi

(Demokrat Haber)