Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Parlamentosu'nda (AP) Türkiye hakkında bugün kabul edilen karara ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "Kendi binasında terör örgütünün paçavralarının asılmasına izin veren AP'nin böyle bir karar alması esasen şaşırtıcı değildir ve ülkemizin ve Türk halkının, inandırıcılığını çoktan yitirmiş olan AP'yi artık kale alamamaktaki haklılığının açık göstergesidir. Dolayısıyla söz konusu karar bizim için yok hükmündedir" denildi.

Yazılı açıklamada, "AP'de bugün kabul edilen 'Türkiye’de Mevcut İnsan Hakları Durumu' başlıklı karar, güvenlik koşulları bakımından hayati sınamaları barındıran bir coğrafyada yer alan ve bu coğrafyada istikrar unsuru olarak kalabilmesini teminen YPG/PYD, PKK, DEAŞ, FETÖ ve benzeri terör örgütlerine karşı mücadelesini kararlılıkla sürdüren Türkiye’nin içinde bulunduğu koşulları anlamaktan uzak bir karardır. Karar, salt eleştiri amacıyla muhtelif kaynaklardan toplanan dayanaksız iddiaların ard arda sıralandığı bir yamalı bohçadan ibarettir" ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, "Karar, 15 Temmuz 2016 tarihinde ülkemizde FETÖ/PDY tarafından gerçekleştirilen terörist darbe girişiminin her şeyden önce demokratik meşru hükümetimizi ve Anayasal düzenimizi hedef aldığını, terörist darbecilerin başta yaşam hakkı olmak üzere vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerini ihlal ettiklerini, hak ve özgürlüklerin bulunmayacağı baskıcı bir yönetim kurmaya teşebbüs ettiklerini gözardı eden çarpık bakış açısının bir başka yansımasıdır" denildi.

Açıklamada, Türk devletinin varlığına ve Türk milletinin demokratik yaşam hakkına yönelik tehditlerin tamamen bertaraf edilmesi için gereken OHAL gibi etkin tedbirleri almanın Türkiye Cumhuriyeti devletinin ödevi ve en doğal hakkı olduğu savunulurken, OHAL'in, sadece Türkiye'nin başvurduğu bir yöntem değil, milli güvenlik mülahazalarıyla bazı AB üyesi diğer ülkelerce de tatbik edildiği öne sürüldü.

OHAL bağlamında alınan tedbirlerin, hukuk içinde ve Türkiye'nin uluslararası yükümlülüklerine uygun yürütüldüğünün öne sürüldüğü açıklamada, "Söz konusu tedbirler sürekli gözden geçirilmekte, bu konularda uluslararası kuruluşlarla şeffaflığa dayalı iş birliğimiz sürdürülmektedir. Kararda bahsedilen, 'tutuklu gazeteciler, milletvekilleri, insan hakları savunucuları' gibi şahısların hiçbiri mesleklerini icra sebebiyle adli takibata uğramamış; haklarındaki suç isnatları nedeniyle bağımsız yargı tarafından soruşturmalar açılmıştır” ifadeleri kullanıldıç

Açıklamada, Afrin operasyonun BM Şartı'nın 51. maddesinde kayıtlı meşru müdafaa hakkına istinaden, ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarına ve uluslararası hukuka uygun yürütüldüğü öne sürülürken, "Türkiye, harekatın başından beri meşru güvenlik endişelerini, harekatın hedef, amaç ve ilkelerini açıkça ortaya koymuştur. Operasyonun hedefinde terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olan PYD/YPG ve bölgedeki DEAŞ unsurları bulunmaktadır. PKK, AB’nin terör örgütleri listesinde yer almaktadır. Harekat kapsamında sivil halkın zarar görmemesi için gereken her türlü tedbir alınmaktadır" ifadelerine yer verildi.

Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması şöyle:

"Türkiye’nin bölgesinde büyük bir özveriyle yürüttüğü terörle mücadeleye yönelik eleştiriler, AP içindeki bazı unsurların esasen bu mücadelenin Avrupa için de taşıdığı hayati önemi anlama kapasitesinden yoksun olduğunu göstermektedir. Kendi binasında terör örgütünün paçavralarının asılmasına izin veren AP'nin böyle bir karar alması esasen şaşırtıcı değildir ve ülkemizin ve Türk halkının, inandırıcılığını çoktan yitirmiş olan AP'yi artık kale alamamaktaki haklılığının açık göstergesidir. Dolayısıyla söz konusu karar bizim için yok hükmündedir."

AP Genel Kurulu, bugün aldığı kararda, Türkiye'nin terör propagandası yapan kişilere uyguladığı hukuki yaptırımları kınamıştı.

Türkiye'de terörle ilgili faaliyetleri nedeniyle tutuklanan veya hapse mahkum edilen kişilere destek çağrılarının da yer aldığı kararda, birçok Avrupa ülkesinde yasak olan terör propagandasının, Türkiye'de "düşünce özgürlüğü" kapsamında değerlendirilmesi ve tutuklamalara son verilmesi istenmişti.

Bazı milletvekillerinin terör örgütlerine destek çıkmasına ve binası önünde PYD/PKK'lıların gösteri yapmasına göz yuman AP, Zeytin Dalı Harekatı'nı da eleştirerek harekatın insani açıdan ortaya çıkabilecek sonuçlarının endişe yarattığı belirtmişti.

Parlamento, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL uygulamasının kaldırılması çağrısı yapmıştı.

AP’NİN TÜRKİYE KARARI

AP Türkiye Raportörü Hollandalı parlamenter Kati Piri'nin inisiyatifiyle hazırlanan karar metninde, olağanüstü hâl (OHAL) uygulaması ile yargı alanındaki keyfi kararlar gibi yapısal sorunlara dikkat çekildi.

Kararda, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi bir kez daha kınandı. Ancak 15 Temmuz sonrası yaşanan gelişmeler nedeniyle, Türkiye'de temel hak ve özgürlükler ile hukukun üstünlüğü konusunda derin endişe duyulduğu vurgulandı.

Avrupa Parlamentosu'ndaki oturumda, Sosyal Demokratlar ve Hristiyan Demokratlar tarafından Afrin operasyonu hakkında verilen değişiklik önergesi de oy çokluğuyla kabul gördü.

Söz konusu önergede, Avrupa Parlamentosu'nun "Suriye'de Kürtlerin çoğunluğu oluşturduğu bu bölgedeki askeri müdahalenin insani sonuçları konusunda ciddi kaygı duyduğu" ve "orantısız eylemlerin devamına karşı uyardığı" belirtildi.

Kararda, 2002’den bu yana AB terör örgütleri listesinde olduğu hatırlatılan PKK’ye silah bırakma çağrısı yapılmakla birlikte, “Kürt sorununa adilane çözüm için” Ankara ve PKK’nin “müzakere masasına dönmeleri” de istendi.

Kaynak: NTV