Türkçe ifadeler içermeyen tabelalar için daha fazla vergi alınacak.

AKP Araştırma ve Geliştirme (AR-GE) Başkanlığı, geçtiğimiz aylarda düzenlediği “Medeniyetimizin Öznesi Türkçe: Fırsatlar ve Tehditler” konulu çalıştayda alınan kararlar doğrultusunda "Türkçe tabela" projesi başlatacak. Projeye göre; "teşvik" formülü doğrultusunda Türkçe yazılı tabelalarda düşük vergi uygulanacak. 

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkan Yardımcısı, Avukat Münip Ermiş söz konusu projeyi değerlendirdi. Ermiş, Anayasa'nın 73. maddesine dikkat çekerek, vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımının, maliye politikasının sosyal amacı olduğunu belirtti. Av. Ermiş, şöyle konuştu:

"Maddede vergi, resim, harç ve benzeri yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği ya da kaldırılacağı belirtilir. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 15. maddesinde ise ilan ve reklamlardan alınacak vergi tutarları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir; vergilendirmede tek kıstas olarak el ilanlarında sayı, tabelalarda ise metrekareye göre yani tabelanın veya afişin kapladığı alana göre vergilendirme yapılacağı açık, net ve herhangi bir hukuki yoruma gerek bırakmayacak şekilde düzenlenmiştir. Bu nedenle 2464 sayılı yasanın 15. maddesi kanunda değişmediği sürece, genelge, emir veya Belediye Meclisi kararı ile Türkçe tabelalardan daha düşük vergi alınmasına yönelik bir uygulama başlatılamaz. Buna yönelik olarak Maliye Bakanlığı'nın yayımlayacağı genelge ya da herhangi bir Belediye Meclisinin buna yönelik bir kararı yasa dışı olacaktır. Kanun değiştirmeden herhangi bir şekilde Türkçe tabelalardan daha düşük vergi uygulamasını bu nedenle başlatamazlar."

Söz konusu maddenin projeye uygun şekilde değiştirilmesinin ise Anayasa'nın 73. maddesinin 2. fıkrasına aykırı olacağını bildiren Av. Ermiş, "Çünkü verginin adaletli ve dengeli olması şarttır. Böyle bir düzenleme vergide adalet ilkesine aykırı olacaktır. Hukuka aykırılığın bir boyutu budur" diye ekledi.

'HEM AYRIMCILIK HEM DE IRKÇILIK'

Olası uygulamanın aynı zamanda ayrımcılık taşıdığını kaydeden Av. Ermiş, şunları ifade etti: "Tabii ki bu, ayrımcılık anlamına da gelir. Diğer taraftan, anadili kullanma hakkı, 'sadece birbirleriyle konuşsun yeter' anlamına gelmez. Anadil hakkı, anadilde eğitim gibi, günlük yaşamını da kendi anadili ile kurma anlamına gelir ve tabii ki ticareti de anadilliyle yapma hakkını içerir. Kürt bölgelerinde, ticari yaşam hem Türkçe, hem de Kürtçe üzerine kuruludur. Esnafların bir kısmı Kürtçe, bir kısmı ise Türkçe tabela kullanmaktadır. Bu sadece kendini ifade biçimi değil, aynı zamanda ve asıl olarak ticari bir iştir. Esnafın müşterisi Kürtse tabii ki onun anlayacağı şekilde mal ve hizmetinin tanıtımını gerçekleştirmek isteyecektir. Bunun devleti ve iktidarı ilgilendiren hiçbir yönü yoktur. Sen Kürt esnafa 'benim istediğim şekilde tabelanı yapacaksın, yoksa yüksek vergi alırım' diyorsan, sadece ayrımcılık değil, ırkçılık yaptığın anlamına da gelir."

ÇHD Genel Başkan Yardımcısı Münip Ermiş, uygulamanın başlatılması halinde işlemin türüne göre vergi mahkemelerine dava açılabileceğini, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapılabileceğini bildirdi.  (ANF)