İngiliz Times gazetesinin köşe yazarlarından David Aaronovitch bugünkü yazısında Papa ve Türkiye'nin karşılıklı açıklamalarıyla alevlenen Ermeni Soykırımı tartışmasını ele aldı. Aaronovitch, "Hepimiz soykırım yapma kapasitesine sahibiz" başlıklı yazısında, yaşanan tartışmanın hiçbir ülkenin tarihinden kaçamayacağını gösterdiğini vurguladı.

Papa Francesco, Pazar günü Vatikan'daki San Pietro Bazilikası'nda yapılan "Ermeni şehitliğinin 100. yılı için kutsal ayin" adlı törenin açılışında, "Son yüzyılda insanlık üç büyük trajedi yaşamıştır. Bunların ilki, genel olarak 20. yüzyılın ilk soykırımı olarak görülen ve siz Ermeni halkına karşı yapılmış olandır" demişti. Türkiye Papa'nın bu sözlerine sert tepki göstermişti.

Times yazarı David Aaronovitch, önümüzdeki haftanın (24 Nisan) Ermeni Soykırımı’nın 100. yılı olduğunu, 1915'in ilerleyen aylarında bir ile bir buçuk milyon arası Hristiyan azınlığın zorla nakledildikleri o dönemin Osmanlı toprağı Suriye ve Irak'ın çöllerinde hayatını kaybettiğini hatırlatıyor.

David Aaronovitch'in yazısından bazı satırlar şöyle:

"Türkiye ve vatansever Türkler, yaşananın soykırım olduğunu kabul etmiyor. 21. yüzyılda bile 1915 ve 1916'da olanlar hakkında açıkça konuşmak ya da yazmak ölümcül olabiliyor. 2007'de, soykırım hakkındaki bir belgeselde konuşan Türk-Ermeni gazeteci Hrant Dink, İstanbul'da milliyetçi bir genç tarafından vurularak öldürüldü...Rastlantıya bakın ki, insanları öldürebileceği fikrini hakaret olarak gören bir kişi tarafından öldürüldü Dink."

Aaronovitch Dink'in öldürüldüğü gün, onun gazetesi Agos'ta, Akdamar Kilisesi'nin 90 yıl sonra restore edileceğine dair bir haberin olduğunu hatırlatıyor. 20 yıl önce ziyaret ettiği kilisenin, Recep Tayyip Erdoğan Başbakan iken önce restore edildiğini, sonra bir ayine ev sahipliği yaptığını, ardından da 2013'te kilisede bazı Ermeni gençlerin vaftiz edildiklerini ekleyerek...

'ERDOĞAN MİLLİYETÇİLİĞE DÖNDÜ'  

Yazı şöyle devam ediyor:

"Ben bir nevi Türk hayranıyım. Türkiye'yi, insanlarını severim. Bu nedenle yapılandan çok memnun olmuştum. Eğer Erdogan aşırı Türk milliyetçiliğinin bataklığını bir şekilde kurutabilseydi, Türkiye modern dünyaya çok büyük bir katkıda bulunabilirdi. Ancak Akdamar Kilisesi yeniden açıldığında, tören karşıtı bir gösteri düzenlendiğini biliyorum. Bir pankartta, 'Türkler asildir. Asla soykırım yapmazlar' yazıyordu."

"...Erdoğan kendisinin gerçek bir siyasi baskı altında hissettiğinde, milliyetçiliğe döndü. Artık onun hükümetini eleştirenler sadece haksız değillerdi. Aynı zamanda vatansever olmayan kişilerdi. Erdoğan'a muhalefet meşru değildi çünkü dış güçler kurdukları komplolarla Türkiye'yi zayıflatmaya çalışıyorlardı."

Times yazarı Aaronovitch, Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır'ın Papa'yı eleştirirken, onun ülkesi Arjantin'in, Yahudi Soykırımının en büyük icracıları olan Nazilerin önde gelenlerine, işkencecilerine kucak açtığını söylediğini hatırlatıyor.

David Aaronovitch, Bozkır'ın "Ermeni diasporası medyayı ve iş çevrelerini kontrol ediyor" sözlerini ise Yahudi Soykırımını inkar edenlerin Yahudi lobisine yönelik suçlamalarına benzetmiş.

'HEPİMİZ YAPABİLİRİZ'

Aaronovitch daha sonra sözü Türklerin, Osmanlı İmparatorluğu'nun 1878'den sonra uzun süre gerilemesi sırasında Balkanlarda Türklerin "etnik temizliğe" maruz kaldıklarına ve 1919-1922 yılları arası savaş döneminde Yunanistan'dan sürüldüklerine, Selanik'teki camilere yapılanlara yönelik tezlere getirmiş.

Bunların da büyük oranda doğru olduğunu söylüyor Times yazarı ve ekliyor:

"Katliamların ve yağmaların bizlere hatırlattığı korkunç gerçek, sadece herhangi birimizin kurban olabileceği değil, yanlış koşullarda hepimizin bunları yapabileceği aynı zamanda...Örneğin, milliyet ve demokrasi özlemlerini desteklediğim Kürtlerin ataları Ermenilerin soykırıma maruz kalamlarında korkunç bir rol oynadı. 1980'lerde ise bu kez Kürtler, Irak'ta Saddam Hüseyin'in soykırım kampanyasının kurbanı oldular."

"Bizim atalarımız da önce köle ticaretinden büyük kar elde ettikler, sonra bundan pişmanlık duydular, ardından kolonilerinde isyancıları katledip, korkunç kıtlıklar sırasında umursamaz bir tavır takındılar...Bence bu suçları bir daha işlememek için gerekli olan şey öncelikle onların gerçekten suç olduğunu kabul etmek..."

"Bu vesileyle Suriye ve Irak'ta İslam Devleti'nin kontrolündeki topraklarda binlerce Ermeninin, bazen Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın varil bombalarıyla düzenlediği saldırıların ardından kendilerini mezarda bulduklarını da belirtmek isterim. Takdiri okurlarımıza bırakarak, vicdanımız rahat bir şekilde gezindiğimiz için mutluyuz hepimiz." (BBC Türkçe)