BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan Barzani-Erdoğan görüşmesine ve Diyarbakır ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Hangi hesap ve sebeple yapmış olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının Diyarbakır meydanına gelerek, Kürt ve Kürdistan dediğini, Kürdistan bayraklarının asıldığını belirten Tan, "Ve daha düne kadar postal yalayıcısı, ayağı şalvarlı, aşiret reisi denen bir kişi devlet protokolü ile kırmızı halılarla karşılandı. Bu mesele Barzani meselesi falan değil. Laikçi, Kemalist ulus-devlet anlayışı tarihin çöplüğüne atıldı. Hangi sebeple olursa olsun biz bu sebepleri bilmeyecek kadar küçük akıllı değiliz. Biz bütün dönen dolapları biliriz. Ben küçük fotoğraflara fazla takılmıyorum" dedi.

Türkiye Cumhuriyetinin ne olursa olsun kabul etmese bile Kürtlerle stratejik bir ortaklığa mecbur olduğunu söyleyen BDP'li Tan, şöyle konuştu:

"PKK'SİZ VE BDP'SİZ BİR ÇÖZÜM MÜMKÜN DEĞİL"

"Bu oyunları nasıl bozabilir ve bunu nasıl kalıcı bir kardeşliğe ve barışa evirebiliriz. Oyunları bozacaksınız, büyük siyaset ortaya koyacaksınız. Esas siyaset bugün budur. Çıkar hesaplarına dayalı ufak tefek hesaplara dayalı hareket ediyorsanız bunlar 3-5 gün sonra bozulur. Takke düşer kel görünür. Bugün halen Kürtlerin 10 bin evladı cezaevinde bir o kadarı dağda. Bir o kadar evladı yurt dışında mülteci. Gelemeyen 100 bin kardeşimiz var. Başbakan, 'Cezaevleri boşalacak, dağdakiler inecek' dedi, güzel. Güzel söze çirkin denilmez. Ama, gerçekleştir bunu. Ne zaman yapacaksın Bunu 5 sene sonra mı 10 sene sonra mı 100 yıl sonra mı... hadi hemen. Şike yasasını 1 gecede çıkardın onun için şikecilere tanıdığın imkan kadar eğer bizim kardeşlerimize imkan tanımıyorsa biz buna sevinemeyiz. Yeni bir Ortadoğu kurulurken, bu kadar petrol gaz tarım hesabı yapılırken, PKK'siz ve BDP'siz bir çözüm mümkün değil. Eğer bir düğünse kız tarafı da, oğlan tarafı da, yakın akrabalarda arkadaşlar ve eş ve dostlar hep birlikte o govend ve halayın içene girip mendil sallarsa bu düğün düğün olur. Ama, bir taraf dışarında kalırsa, bir taraf mağdur edilirse, bir tarafa hakaret edilirse o düğün zehir zıkkım olur. PKK'sız ve BDP'siz çözüm olmaz. Kalıcı sorunlarımız çözülmeden nihai barış olmaz. Bu da ertelenemez."

"YETKİM OLSAYDI 1 MİLYONU KÜRDİSTAN BAYRAKLARI İLE SOKAĞA ÇIKARIRDIM"

BDP Diyarbakır milletvekili BDP'nin kararı ile mi yoksa kendi inisiyatifleri ile mi Başbakanı karşıladıkları ile ilgili soru üzerine, "Başbakanın karşılanması konusunda partide topyekun bir toplanma olmadı. İki Eşbaşkan Avrupa'daydı. Burada bulunan arkadaşlar kendi aralarında bir tartışma yürüttü. Neticede toplu bir kararlaşma çıkmadı. Eğer yetki bende olsaydı, Başbakan'ın bütün bu hesapları allak bulak olurdu. Ne yapardım: Aynen Nevroz'daki gibi, 1 milyon kişiyi Diyarbakır sokaklarına dökerdim. Bütün balkonlardan Kürdistan bayraklarını sallardım, 'Biji Kurd û Kürdistan', 'Biji bırati', 'Biji Aşiti' diye yeri göğü inletirdim. Ondan sonrasını Başbakan düşünseydi. Eğer bir fenu dolap varsa Diyarbakır tabiri ile bütün oyunları bozar allak bulak ederdim. Bu fikrimi arkadaşlarımı söyledim. Ne yazık ki yer görmedi.Eğer satranç oynuyorsak kendinize güveniyorsak, siyasi hamle ise karşınızdaki ne yaparsa yapsın karşı hamle yaparsınız" diye konuştu.