Hrant Kasparyan / Demokrat Haber

7 Haziran 2015’te yapılacak olan genel seçimler öncesi partilerin milletvekili adayları önceki gün yapılan resmi açıklamalarla netleşirken, Süryani halkının temsilcileri yayımladığı bir bildiriyle, yüksek seçim kuruluna sunulan Halkların Demokratik Partisi (HDP) listesinde, Süryani (Asuri-Arami-Keldani) halkının ortak iradesini temsil eden kişi ve kişilerin isminin yer almadığını açıkladı.   

Süryani Dernekler Federasyonu, Bethnahrin Süryani Kadınlar Birliği, Avrupa Süryaniler Birliği ve Süryani Kadın Merkezi’nin de aralarında bulunduğu Avrupa ve Türkiyeli Süryani-Asuri kuruluşları, yayımladıkları ortak bildiride, “Öneri ve eleştirilerimizi saklı tutmakla beraber, seçim barajını ve devletin anti demokratik politikalarını bozmak için HDP’yi desteklemeye devam edeceğiz” dedi.

2011 ve 2014 seçimlerinin ardından gelinen sürecin, 2015 genel seçimlerinde Süryani halkının örgütlü iradesinin temsil edilmesi beklentisini doğurduğu kaydedilen bildiride, sürece cevap verebilmek amacıyla Süryani kurumlarının ciddi bir çalışma başlatarak, fedakâr, cesaretli ve güçlü kadrolardan oluşan öneriler sunduğu belirtildi.

Buna rağmen, 7 Nisan 2015’te yüksek seçim kuruluna sunulan HDP listesinde, Süryani halkının iradesini temsil eden kişi ve kişilerin isminin yer almadığı kaydedilen bildiride, “Koşullardan ve boşluklardan faydalanan bireyleri, halkın temsilcileri olarak kabul edemeyiz. Temsil, ancak örgütlü yapılar ile olursa anlam kazanır” denildi.

Önerilen milletvekili aday adaylarının HDP listesinde yer almamasına rağmen, devletin anti demokratik politikalarını bozmak için HDP’yi desteklemeye devam edileceği açıklanan bildiride, yurtdışı veya ülkede oy kullanma hakkına sahip olan Süryani halkı mensuplarına sandığa giderek HDP’yi destekleme çağrısı yapıldı.  

“YA DEMOKRATİK ANAYASA, YA DA KARANLIK”

Türkiye kamuoyu ve Süryani halkına hitaben açıklanan bildiride şu ifadeler yer aldı:

Ortadoğu’da ateş ve kan her tarafı sararken, Türkiye’nin hangi tarafa doğru savrulacağı herkes tarafından merakla beklenmektedir. 7 Haziran 2015’te yapılacak olan genel seçimler de bu süreçte önemli bir rol oynayacak. Çünkü Türkiye’nin önünde iki yol bulunmaktadır. Ya çözüm sürecini demokratik bir anayasayla taçlandırarak, bölgemiz için çağdaş bir model olacak, ya da var olan bataklığa saplanarak karanlık bir döneme girecektir.

Demokratik çözüm ve barış süreciyle birlikte egemen ulus zihniyeti ve faşist uygulamalar işlevsiz hale gelmiş ve yeni bir açılım süreci başlamıştır. Başta Kürtler olmak üzere ezilen halkların özgürlük mücadeleleri, demokrasiden yana olan toplumsal kesimler ve ilerici aydınlar olağanüstü bir çaba ve fedakârlıkla Türkiye’yi değiştirmeye çalışmaktadırlar. Halkların Demokratik Partisi (HDP) bu süreçte, toplumu etkileyen inkâr edilen kimlikleri, farklılıkları ve toplumsal zenginlikleri ortaya çıkaran bir güce sahiptir. HDP ve onun dayandığı mücadele geleneği, sistemi zorlayarak Türkiye’deki halkların ve dini inançların gerçekliğini görünür, konuşulur ve sorunlarına çözümler üretilir bir konuma getiren temel bir faktördür.

HDP’nin farklılıklar için geliştirdiği literatür, bütün toplumsal kesimlerin gerçekliğine ve bireylerin temel ihtiyaçlarına cevap verdiği için kapsayıcı bir projeye dönüşmüştür. Bu çerçevede Süryani halkına yönelik olarak atılan siyasi adımlar beraberinde güven ve sempati getirmiştir.

SÜRYANİ HALKININ İRADESİNİ TEMSİL EDEN KİŞİLER LİSTE DIŞI KALDI

2011 genel ve 2014 yerel seçimlerinde Süryani halkından bazı bireylere önem verilip seçilmesi halk tarafından olumlu karşılanmış ve beraberinde 2015 genel seçimlerinde Süryani halkının örgütlü iradesinin temsil edilmesi beklentisini doğurmuştur. Bunun için Süryani kurumları, sürece cevap verebilmek amacıyla ciddi bir çalışma başlatarak; fedakâr, cesaretli ve güçlü kadrolardan oluşan öneriler sundu. Ancak 7 Nisan 2015 tarihinde yüksek seçim kuruluna sunulan HDP listesinde, Süryani (Asuri-Arami-Keldani) halkının iradesini temsil eden kişi ve kişilerin ismi yer almadığı görülmüştür.

Bizler düzen partilerinin savunduğu temel yaklaşım ve anlayışları kabul edemeyiz. Koşullardan ve boşluklardan faydalanan bireyleri, halkın temsilcileri olarak kabul edemeyiz. Temsil, ancak örgütlü yapılar ile olursa anlam kazanır. Süryani halkı inkârcı sistemlerin baskısı nedeniyle yaklaşık yüzyıldır kendi örgütlü iradesiyle bir temsile kavuşamadı. Ki bu anlayış bugün, HDP’yi de baraj altında tutarak bütün farklılıkların temsilini engellemeye çalışmaktadır.

“ELEŞTİRİ HAKKIMIZI SAKLI TUTMAKLA BERABER HDP’Yİ DESTEKLİYORUZ”

Geldiğimiz aşamada, her ne kadar Süryani halkının iradesi örgütlü bir şekilde HDP’nin milletvekili aday listelerinde yer almamış ise de bizler; görüş, öneri ve eleştirilerimizi saklı tutmakla beraber, seçim barajını ve devletin anti demokratik politikalarını bozmak için HDP’yi desteklemeye sonuna kadar devam edeceğiz. Çünkü, inkârcı zihniyetin tek alternatifi HDP’de demokratik bir çizgi olarak ifadesini bulmuş ve günden güne olgunlaşmaktadır. Dolayısıyla HDP’nin başarılarını kendi kazanımlarımız olarak görüyor ve sahip çıkıyoruz. HDP’nin barajı aşması ve halkların önündeki engellerin kaldırılması için de, ülke içinde ve dışında oy kullanma hakkı olan bütün Süryanileri bulundukları yerlerde sandık başına gitmeye ve HDP’yi desteklemeye çağırıyoruz.”