ABD Dışişleri Bakanlığı eski danışmanı ve Birleşmiş Milletler’in eski yöneticisi David L. Phillips, Türkiye’yle Kürtler arasındaki çatışma üzerine uzun yıllardır çalışıyor. Ortadoğu’nun bu üç aktörünü ve aralarındaki ilişkiyi yakından takip eden Phillips’in, ABD-Türkiye mutabakatı sonrası namlunun Kürtlere dönmesine ilişkin değerlendirmeleri önemli.

Ona göre, IŞİD’le işbirliği geçmişine sahip AKP, İncirlik’i Kürtlere saldırabilmek için verdi, ülke içindeki şiddet ortamı ise ABD’nin bilgisi dahilinde gelişmedi.

Barış sürecinin çatışmaya evrilmesi sonrası Huffington Post’a yazdığı yazıda ‘Erdoğan Türkiye için bir çukur kazıyor’ demişti Phillips. Görüşmemizde “Türkiye’nin kara bir geleceğe sürüklenmekte olduğu” konusunda uyarısını yineledi ve ülkedeki çatışma ortamının sonunda Erdoğan’ı Lahey’e çıkarabileceğini söyledi.

Türk Ordusu’nun Süleyman Şah operasyonunda YPG tarafından korunduğu günler çok uzak değil. Sizce şimdi ne oldu da ilişki bu kadar gerildi?

Türkiye YPG’ye henüz saldırmadı. Fakat PKK’ye karşı saldırılarını YPG’ye uzanacak şekilde geliştirebilir. Türkiye’nin PKK’yle şiddetli çatışmayı yeniden başlatma kararı, terörizme karşı geniş kapsamlı savaşı olumsuz etkiledi. IŞİD’i yenme ve yok etme mücadelesine köstek oldu.

Türkiye’nin İncirlik’i açmasında ABD ve YPG arasındaki yakınlaşma ekili oldu mu?

Türkiye İncirlik’i terörizmle savaşmak bahanesiyle PKK’ye saldırabilmek için açtı. Türkiye ile IŞİD gibi cihatçı örgütlerin birkaç yıllık bir işbirliği geçmişi var…

Bu işbirliği sürecek mi?

Türkiye IŞİD’le işbirliği yapmadığını ve IŞİD’e katılım için Türkiye’den Suriye’ye geçişleri engellediğini söylüyor. Ancak Türkiye söyledikleri değil yaptıklarıyla yargılanmalı.

IŞİD’e desteğin sebebini siz neye bağlıyorsunuz?

Türk Hükümeti IŞİD’i kontrol edebileceğini düşündü. Bu büyük bir hataydı. Bir terör grubuna destek verirseniz NATO üyesi olamazsınız. NATO bir güvenlik güç birliğinden daha fazlasıdır, aynı değerleri paylaşan ülkelerin koalisyonudur. NATO bugün kuruluyor olsaydı, Türkiye asla üye olarak davet edilmezdi.

Son NATO toplantısı için ‘Erdoğan artık koalisyonla yalandan işbirliği yaptığını örtbas edemiyor’ demiştiniz…

Türkiye’nin IŞİD’e desteği bir sır değil. Herkes Türkiye’nin birliğin iyi bir üyesi ve güvenilir bir müttefik olmasını istiyor. Karar Türk Hükümeti’nin…

Huffington Post’taki yazınızda, “Terörizmle mücadele, Batı için IŞİD’le savaşmakken Erdoğan için Kürtleri öldürmek anlamına geliyor” demiştiniz. Bu görüş farklılığının sonucu ne olur?

Ölümlere sebep olan şiddet Türkiye’de 1980 ve 90’larda yaşananlara paralel bir iç savaşın yeniden ortaya çıkması riskini beraberinde getiriyor. Türkiye’de barış ve demokrasi, seçmenin çoğunluğunun desteklemediği mevcut hükümet tarafından tehdit ediliyor…

Washington gelmekte olan çatışma ortamını önceden görmedi mi?

Birkaç yıldır kurulmaya çalışılan bir barış süreci ve ateşkes hali vardı. Düşmanlığın yeniden başlaması gereksizdi ve bu bir sürpriz oldu.

Tolga Tanış köşesinde, sizin “ABD, Erdoğan’ı tansiyonu azaltması yönünde teşvik edecek” sözlerinize yer vermişti. Ne yapacak ABD?

ABD Hükümeti Ankara’nın barış sürecini tekrar başlatmasını ve Kürtlerle ilgili meseleleri görüşmelerle çözmesini işaret edecek.

Bu süreçte HDP’yi itibarsızlaştırma çabalarını nasıl yorumluyorsunuz?

Şu an bir ateşkes değil daha da kötüye gidebilecek bir ölümcül şiddet döngüsü var. HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarını kaldırarak partinin illegalize edilmesi büyük bir hata olacak.

Demokratik, politik ifadeleri bir araç olarak kullanmak isteyen Kürtler ve diğer kesimler HDP’ye oy verdiler. Hükümet bu taleplere saldırmamalı.

Son olarak Silopi’de sivillere yönelik saldırıları takip edebildiniz mi?

Silopi’de Kürtlere yönelik saldırılarla ilgili haberleri gördüm. Siviller ve hatta tıp doktorları hedef alınmış durumda. Doktorlar yaralıları tedavi etmemeleri için tehdit ediliyorlar. Hükümet ivedilikle sivillere yönelen bu saldırıları durdurmalı. Şayet durdurmazsa Uluslararası Ceza Mahkemesi, emir sorumluluğunu taşıyan Erdoğan hakkında, savaş suçuyla ilgili inceleme başlatabilir ve insanlığa karşı suçlardan dava açarak mahkeme karşısına çıkarabilir.

HENÜZ BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLAYI GÖRMEDİK

Savaş çığırtkanlığının’ bedeli ne olacak?

Türkiye demokrasisi ve güvenliği zarar görecek. Türkiye halkı ülkenin sorunları dolayısıyla Erdoğan’ı suçlayacak. Henüz bardağı taşıran son damlayı görmedik fakat Türkiye halkı zeki ve asildir. Olan biteni hükümetin onlara anlattığı gibi değil gerçekte olduğu gibi göreceklerdir.

ERDOĞAN KOALİSYONU RİSK OLARAK GÖRÜYOR

Bir yazınızda Erdoğan’ın yolsuzluklara göz yumduğuna dikkat çekmiştiniz. Çatışma ortamının iktidarı kaybetmemek için körüklendiği görüşüne ne diyorsunuz?

Erdoğan Meclis’te yolsuzluk dosyalarının incelenmesi için bir dosya açılmasını istemiyor. Bir koalisyon hükümetine katılmayı da bu yüzden riskli buluyor. Öyle görünüyor ki AKP ve Erdoğan yeni seçimler için olta atıyor.

(Kaynak: Ömür Şahin Keyif/Birgün)